ZAFER BENGİ

ZAFER BENGİ

Batakhaneye dönen TV’ler!..

Defalarca bu köşede yazdım...

Yazmaktan bıkmayacağım...

Televizyonlarımızın durumu çok kötü...

İster iktidar ister muhalefet yanlısı tematik kanallardaki diziler, felaket ötesi...

Silahlar, yalan yanlış tarihi aktarımlar, dejenerasyonu teşvik edici görüntüler...

Özellikle de, çocukların yer aldığı dizilerde yaşananlar tam bir patolojik vaka!..

Kimin eli kimin cebinde belli olmayan sözde “aşk” dizileri...

Kıskançlıklarla, karalamalarla dolu diziler...

Bu kadar berbat diziler, reytinglere baktığımızda bayağı da izleniyor...

Ya toplumumuz kafayı yedi...

Ya toplumumuz laylomla önemli gelişmeleri unutmaya çalışıyor...

Reyting uğruna toplumu dejenere etmeye kimsenin hakkı yok!..

Buna özgürlük denemez...

Buna denilse denilse, aptallaştırma ve uyutma denilir...

Tematik kanallardaki diziler konunun uzmanlarınca mutlaka mercek altına alınmalı...

Önemli bir sektör olduğunu biliyorum...

Yüzlerce insanımızın ekmek kapısı olduğunu da biliyorum...

Ancak!..

Özellikle geleceğimiz olan, geleceğimizin anneleri, babaları olacaklara kötü “rol model” yaratmanın ne anlamı ve önemi var?..

Bu diziler yarar değil, çöküş sağlar...

Hepsi de genellikle ailenin evde olduğu bir zaman diliminde yayınlanıyor...

Sabahları yayınlanan kadın programları ise artık çığırından çıkardı insanları...

Evli kadınların, çocuklarını ve eşlerini terk ederek sevgililerine kaçışından tutun da, sahte aşk oyunlarıyla cinayete azmettirmeye kadar...

Ayrılmış eşlerin müşterek genç kızlarının isyanları...

Birbirine küfür eden insanlar...

Kavgalar, bağrışmalar...

Kocasının yanında aldatan kadının saçma sapan savları...

Tam bir trajedi içeren sözde vukuat programları...

Tüm bu programlar, mutlaka kontrol altına alınmalı...

En azından belgesel yayınlasalar, bilgimiz gelişecek...

Yasaklamayla değil, kontrol altına alınarak bir denge kurulabilir...

Biz de alkışlarız...

***

Çok defa yazdım, yine yazacağım...

Haber kanalları da dışarıdan aldıkları program katılımcılarını mutlaka değiştirmeli...

İktidar yanlısı haber kanallarında aynı yalakalar...

Muhalif yanlısı haber kanallarında da aynı felaket tellalları...

Çözüm yolu var mı?..

Bunlar kendi aralarında “düşman cepheleri”...

Bilimsel verileri ortaya koyan, milleti aydınlatan programlar neden yapılmaz, yapılamaz?..

Kamplaşma bu derece mi?..

Görüşler farklı olabilir...

Ancak doğrular çok seçenekli değildir...

***

Bir sitemim de Halk TV’ye...

Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş...

Esamesi okunmuyor, kanala transferlerde patron Cafer Mahiroğlu sahnede...

Benim çok dikkatimi çekti, alt tarafı bir transfer...

Ben Suat Toktaş olsam fena bozulur, engellemeye çalışırdım!..

Eski eşine darplarda bulunduğu öne sürülen, istifa ederek yolsuzluklardan sıyrılmak isteyen Beştepe mensubu Korkmaz Karaca ile sıkı fıkı sesli görüntüleri olan, inşallah dedikodudur, Ekrem İmamoğlu’nun gözbebeği olduğu söylenen İsmail Küçükkaya’dan “reyting” için medet ummak neden?..

Halbuki Halk TV mevcut kadrosuyla çok iyi işler yapıyor...

Ben Halk TV’nin sabah programlarını artık izlemeyeceğim...

Olduğu gibi görünmeyen şov yapanlara tahammülüm yok!..

Sürekli izlediğim “Neden Sonuç” bayağı iyi bir programdı...

Seda Selek’in hoş sunuşuyla, arkadaşım Mehmet Tezkan ve çok beğendiğim İbrahim Kahveci’nin bilgi dolu görüşleriyle süper programdı...

Herhalde “dev paralar” patron Cafer Mahiroğlu’ndan çıkmadı...

Herhalde birileri kendi adamlarını Halk TV’ye monte ediyor...

Artık sabahları erken kalkmayacağım, benim için iyi oldu!..

<