Batı’nın Köle Ticareti ve Tehcir
Bu yüzden, soykırım terminolojisi, batılı bilim adamlarının ve Yahudi ve Ermeni bilim adamlarının seçiciliğiyle ve yardımıyla batılı milletlerin ve bu iki gurubun kendilerini savunma araçları haline getirilmiş, kendilerini temiz, akıllı, ahlaki ve kültürel olarak medeni toplumlar olarak algılama ve bunu uluslararası kamu oyuna kabul ettirme yönünde bir çabaya dönüştürülmüş, aynı zamanda bu tezlerin bir ürünü olarak, soykırım konusunun araştırılma konuları ve tezleri kısırlaştırmış ve maalesef batılı iktidarlar ve yanlı bilim adamları bu konuda konuya ilişkin çalışmalarda alternatiflerin hazırlanmaması veya az olması sonucu kısmen de olsa bunu başarmışlardır.
Araştırma konuları bize, bazı istisnalar hariç, büyük ölçüde yanlı olan bilimsel ve hukuki araştırmaların ve teorilerin tersine, soykırım uygulamalarının batılı uluslar ve iktidarlar tarafından 600 yıldır sürekli bir biçimde, dünyanın 5 kıtasında uygulandığını ortaya koymaktadır. Bu bakımdan, batılı teorisyenlerin yukarıda bahsi geçen seçici konularının dışında, ikinci bölümde yer alan 14 ayrı ve buna benzer diğer soykırımlar üzerinde çalışmaları, günümüzde konuyu bilimsel olarak gündemde tutacak, bu ve yeni konularda bilimsel üretime yol açacak, konunun uluslararası düzeyde tarafsız olarak ele alınmasını ve tartışmalarda ve raporlarda dengeyi sağlayacak ve konu üzerinde yapılacak tarafsız bilimsel çalışmalar ve bu konuda yazılacak makale ve raporlarla kitaplar soykırımı engelleme açısından da, insanlığın gayretini arttıracak, öğretici olacak ve soykırımın tarifine ve tespitine de bilimsel ve hukuki olarak büyük katkılar ve alternatif tezler sağlayacaktır.
Konumuz üzerindeki ampirik olayların Columbus'dan bu tarafa akışına baktığımız zaman, soykırım ve tehcir olaylarının, sadece devlet eliyle veya desteğiyle yapılmadığını, aynı zamanda etnik, dini, milli veya ekonomik çıkar sağlamak için, toplumların sosyal yapılarının üst düzeylerinde çeşitli biçimde güçlenerek, gelişen iktidar olmak için çalışan çeşitli menfaat gruplarının da (sınıfların da), yaşama sosyal Darwinci bir şekilde yaklaşıp, kendinden daha az güçlüyü, zaman içerisinde, arkasına; ırkçı, etnik-milliyetçi, dinci, ideolojileri ve siyasi olanakları alarak, soykırımı ve tehciri her seviyede başka grupları yok etme anlayışı içerisinde, kendi başına bir kültürel oluşum halini alan bir yapıda, soykırımcı grubun kendi iç dinamiklerinin rasyonel ve irrasyonel olarak ayakta kalabilmesi mantığı içerisinde yapıldığını görüyoruz.
(Devam edecek)