KENAN SÖNMEZLER

KENAN SÖNMEZLER

BATTI BALIK GİDER ABİ

Geçtiğimiz hafta sözünü ettiğimiz “yatay spor”lar bir hayli etki ve dahi tepki çekince ne yapacağımı şaşırdım.  Merak edenler arşive müracaat etsinler benden bu kadardı.
“Battı balık yan gider” tekerlememiz ilginçtir. Yan gider ama ille de gider olduğunu unutmayalım… Öyle ise çok seksi bulduğunuz “yatay sporlar” konusundan sonra tehlikeli bir konuya daha girelim. Evlilik konusuna. Edeplice girip edeplice çıkmak şartıyla.
Müessesinin sorunlu yanlarına karışmam… Ben işin neşeli yanlarına parmak basacağım.
Öncelikle bu konuda çok deneyimli kişilerin görüşlerini aktaracağım. En başta Brigitte Bardot’nun. Ancak çok üzülüyorum gençler Brigitte’yi tanımıyor, oysa onu tanımamak onlar için büyük kayıp. Benim akranlarım ise daha yüz yıl yaşasalar, onu unutmazlar. Hele şöyle belden mafsallı yürüyüşünü asla…
Brigitte diyordu ki: “Evlenmek müthiş çabuk oluyor… Ama boşanmak müthiş zaman alıyor…”
“Evlenme maliyetinin boşanmaktan çok daha ucuz olması, elbette mantıklıdır. Çünkü evlendiren memur, mütevazı maaşlı bir kişidir. Boşanma görevini alansa, yıldız avukattır” diyen Hollywood yıldızı Rock Hudson’dur.
Hazretin bu kanıya kişisel deneyimleri ile vardığını hiç sanmam. Basında yazılıp çizilmiş cinsel eğilimlerinin evlilik sonucuna varabileceği söylenemez.
Çok önemli Fransız aktör S. Guitry’nin bir evlilik tanımı şöyle:
“Mutlu bir evliliğin gizi her iki tarafın da birbirini kendileriyle evlendiği için hoş görmesinde yatar.”
Özetlemenin, şeytanca olduğu yadsınamaz. Önce hiçbirine kusur bulmadığı için. Ama övmüyor da… Yine de çok şey anlatıyor. Eğer yanılmıyorsam Guitry’nin oynadığı film senaryoları da böyleydi…
Güzelliği ve oyun gücüyle unutulmayanlar arasına giren Hildegard Knef de sanat dünyasına imzasını atan güzel kadınlardan biriydi.
Kendisinin bir tanımı var ama bu tanım evliliği mi anlatır, sanatı mı, bana karışık geliyor doğrusu. Diyor ki:
“Sanatla evlenen, sanat eleştirmenlerini, kaynana olarak kabul etmiş demektir.”
Tuzağa kendim düştüm… Kendilerine “kaynana” payesi veren bu tanım bana ait değil ama, ben aktardım ya. Eleştirmen arkadaşlarım, başat Burçak Evren olmak üzere ne derler bilemiyorum. Ola ki zımpara kağıdı gibi bazı düşünceler akıllarından geçebilir… Ne yapabilirim ki. Bekleyeceğim ve göreceğim…
Aslında evlilikle ilgili şu anki ruh halimi aktarmak isterdim ammaaa bunu haftaya bırakma kararı aldım, en azından bir hafta boyunca eşimden azar işitmemiş olacağım, öbür hafta “Battı balık yangider”…
Görüşmek dileğiyle sağlıklı günleriniz olsun…
 

 

<