BEDENİME DOKUNMA…

Geçtiğimiz günlerde yaşadığım kasabada elim bir olay oldu, haberlerde çıktı gazetelere manşet oldu. Aslında hemen hemen her gün gazetelerin 2. 3. sayfalarında okuduğumuz, kimi zaman üzüldüğümüz lanetlediğimiz olaylardan birisiydi. Sadece adı farklıydı yaşayan kişinin, aynı hikayelerde isimler farklı oluyor tek fark bu.

16 yaşında bir kız çocuğuna hunharca 30 kişi tarafından tecavüz edilmişti tam 3 gün boyunca. Nasıl bir insanlık yapar bunu? Nasıl mideleri kaldırır? Nasıl bir erkekliktir bu? Kendilerinin bacısı, kızı, yeğeni hiç mi yoktur? Peki nasıl sessiz kalınır bu duruma?

Günlerdir uyuyamıyorum, evlatlarım dışarı çıktıklarında tedirgin oluyorum, ya başlarına bir şey gelir ise diye. Hoş biz kadınların hepsi için durum aynı, gece yalnız başımıza dışarı çıkmaya korkuyoruz.

Neden?...

Kendi nefsine hakim olamayan, kendi öfkelerine hakim olamayan ve dini kendilerine göre yorumlayan erkekler yüzünden.

Evet maalesef erkekler yüzünden dışarı çıkmaz hale geldik, yüzüne bakıp adam sandığınız kişilerin bir kısmı aslında sapık ruhlu. Kendi nefislerini köreltmek bundan sevap kazanmak yerine kadına, çocuğa savunmasız insanlara saldırarak onlara tecavüz ederek, döverek günah işlediklerinin farkında değiller.

Burada cuma günleri hutbelere çıkan imamlarımıza çok iş düşüyor. Dini anlatırken doğru anlatmalı, cennette bir erkeğe 40 huri düşeceğini, akıl bağlı olmamış 8-9 yaşında regil olmuş kızlarla evlenebileceğini söyleyinceye kadar dinimizde, Allah’ın sapkın ilişkileri yasakladığını, bu tür ilişki yaşayan erkeklerin cennete değil de cehenneme gideceğinin söylenmesi gerek. 

Türkiye de uyuşturucu kullanımının artık ortaokul hatta ilkokullardaki çocukların çakmak gazı koklayarak başladığı görülmekte. Önce okullarda velilere düzenli olarak seminerler verilmeli ve bu bir öğretim yılı içerisinde üç dört kez düzenlenmeli. Sonra BEDENEMİME DOKUNMA adı altında anaokulları, özel eğitim okulları ve ilkokul 4. Sınıflara kadar çocuklara çeşitli etkinliklerle oyunlarla bedenlerinin kendilerine özel olduğunu, kimseye elletilmemesi gerektiği, böyle bir durumla karşılaşırsa avazının çıktığı kadar bağırıp etraftan yardım istemesini, korkmamasını olan biten her şeyi ailesine ya da öğretmenlerine söylemesi aşılanmalı. Ayrıca aileler olarak kimin nasıl bir insan olduğunun bilinmediği, herkesin çirkin yüzünü sakladığı bu dönemde özellikle çocuklarımızı tanımadığımız insanların sevmelerine, öpmelerine izin verilmemesi konusunda uyarmalıyız. Ebeveynler de çocuklarını kendilerine, top, şeker, çikolata alacağım diyen, ya da evcil hayvanımla tanıştırayım diyenlerden uzak durmasını veya okul çıkışında ya da dışarıda oynarken yanına yaklaşan annen, baban hasta seni onun yanına götüreceğim diyenlerden uzak durmalarını salık verilmeli.

Çocuklarınızla aranızda çok gizli, ev halkından başka kimsenin bilmediği şifreler oluşturulmalı ki çocuğunuz şifre ne dediğinde, şifreyi bilmeyen kişiden uzak dursun ve en yakın polise bildirsin.

Bu çok önemli konuda hepimizin hassas olması gerek, uyuşturucu konusunda narkotik şubeyle yapılacak çalışmalar hem veliler hem de öğrenciler için yararlı olacaktır. Yalnız bu etkinlikler yılda bir iki defa değil de öğretim yılı içerisinde sık sık tekrarlanmalı.

Aileler çocuklarına her açıdan sahip çıkmak zorundalar. Günümüz şartları düşünüldüğünde sayın Cumhurbaşkanımızın arzu ettiği gibi 3-5 çocuk değil de ailelerin bakabilecekleri kadar çocuk dünyaya getirmeleri bence daha sağlıklı olur.  Çünkü az çocukla ilgilenmek aynı sevgiyi ilgiyi paylaşmak, üst üste doğmuş hepsi sevgi ilgi bekleyen çocuklardan daha kolaydır.

Bakabildiğiniz kadar çocuk demek, ailelerinde işlerini kolaylaştırır. Çocuklarınıza daha iyi eğitim, öğretim sağladığınız gibi onların kendilerini daha güvende hissetmelerini de sağlarsınız.

Son söz olarak şunları söylemek istiyorum: 

Bu bedenler bizim siz erkekler artık kendi nefislerinize çeki düzen verin. Bizler, sizlerin istediğinizde uyuşturucu alıp ya da canınız istediğinde sapkınlıklarınızı üzerimizde deneyeceğiniz bedenlere sahip değiliz. Sizler Türkiye de istediğiniz gibi at koşturamayacaksınız, buna izin vermeyeceğiz, eğer yaşanan binlerce elim olaydaki gibi artık adliye önünde bekleyen kadınlar da bizler olacağız ki, zanlılar masum yavrularımız için linç edileceklerini düşünerek yaptıklarından, kadınlardan korksunlar ve rahat etmesinler. Yani artık kadınlar geliyor kendilerini ve evlatlarını korumak için.

 

<