ZAFER BENGİ

ZAFER BENGİ

Beklentiler, beklenenler...

Bilir misiniz, bilmem?..

Bataklığa düşen bir insanı kurtarmak için çok dikkatli hareket etmek gerekir.

Bataklıkta olan insanı kurtarmak da çok zordur.

Dikkatli davranılmazsa, bataklık “kurtarıcı”yı da yutar...

Benden hatırlatması...

***

Her seferinde tüm tanıdıklarıma söylerim.

Umut var olmak, başarı için ilk şarttır...

Karamsarlık, karanlığın istediğidir...

Hep ileriye bakalım, geçmişten sadece ders alalım...

Hedeflenmek, başarıya ulaşmanın kısa yoludur...

***

Ülkelerin zaman zaman bağırsakları, lağımları pisliklerle dolar ve tıkanır...

Lağımlar, tıkanıklık nedeniyle patlar, ortalık kokudan geçilmez...

Bağırsaklara ise, “müshil” ilacı da yetmeyebilir...

Lavman yapmak gerekebilir...

Temiz toplum olmamız için bu işlere bir yerden başlamak gerekir.

Toplumu temiz olan ülkenin, siyasi hayatı da temiz olmak zorundadır...

Eminim toplumumuz teknolojik gelişimlerle iyice bilinçleniyor.

Yani, kül yutturmak artık o kadar kolay olmayacak! İnşallah...

***

Deli ile çıkma yola, başına getirir bela” Atasözü...

Size neler, neleri anlatıyor?..

Bela bizim başımıza gelmeyecek, ama onlarla yola çıkanları silip süpürecek!

Devlet Bahçeli, “Cumhur İttifakı”na sevgisini alenen sunduğu grup toplantısında, rahmetli Atatürk’e dil uzatan “imam” kılıklı kişiye yağdırdıkça yağdırdı...

Haklı mı, haklı!

Ancak... Devlet büyüklerinin önünde rahat rahat, Atatürk’ü karaladıkça karalamaya çalışan sözde din adamını bizi yönetenler, huşu içinde dinliyor...

Devlet Bahçeli bu pencereden neden bakmıyor, ya da bakamıyor!..

***

Çiftçiler yolları kesiyor, soğanları yola döküyor, karpuzları sanki birilerinin kafasında patlatıyor...

Neden böyle davranıyorlar?

Zevk için değil herhalde...

Zorda olmasalar, eylem yaparlar mı?

Ürünleri para etmiyor, faizlerle batıyorlar...

Traktörleri, tarlaları, evleri bir bir ellerinden alınıyor!

Ne demişler, “Kediyle çuvala girme, tırmalar” diye...

***

Siyasilere ağır dille saldırı yanında, fiili saldırılar da sahnelerde yerini alıyor...

Muhalefet üyeleri, gazeteciler dayak üstüne dayak yiyor!

Kutuplaşmalar, en ince detayına kadar kaşındıkça kaşınıyor!

Bütün bunların tek bir hedefi var...

Cambaza bak, cambaza...

Halkın beynini ne kadar, saçma sapan olaylarla meşgul edersen, yaşam şartlarını o kadar unutturursun!

Farkında değiller...

Uyutma dönemi geride kaldı. Yaşam mücadelesi her şeyi unutturdu!

Herkesin tek bir hedefi var, ayakta kalmak!

***

Haydi kızlar, okula...” diyemiyoruz...

Okullar kapalı!

Yeni bir kampanya başlatmalıyız...

Haydi halkımız, tatile...” diye...

Neden mi?

Nasıl olsa siz battınız, turizmi siz kurtarın!

Devlet belki “tatil”e gideceklere faizsiz kredi verir...

Batık kredi biraz daha artar, o kadar!

En azından yerlerde sürünen turizm, otel işletmecileri bir nebze de olsa “nefes” alır...

Yoksa, Eylül’de açılmamak üzere tamamen kapanacak o güzelim tesisler...

***

Sorunlar yumağından bizi çıkaracaklar, bizi yönetenlerdir.

Güçlü devletimiz, her zorluğun altından kalkabilecek takata sahiptir.

Yeter ki, birliğimizi, bütünlüğümüzü koruyalım!

Zaman ayrışma zamanı değil, güç birliği zamanıdır!

Yapan yapar, yapmayan alır başını gider!..

<