BELEDİYELERİN VE OTELLERİN GIDA DENETİMLERİ
Bundan bir süre önce Lefkoşa Belediyesi bazı işletmecileri sıkı denetime
tabi tuttu ve o denetim sonrasında ortaya çıkan duruma, vatandaşlardan tepki
geldi.
Lefkoşa Belediye ekiplerinin yiyecek tüketim merkezlerine yaptığı
denetimlerde, ne kadar çok “süresi geçmiş” gıda maddesinin hala satıldığı
anlaşıldı.
Son gıda denetimleri, Girne Belediyesince gerçekleştirildi. O denetimlerin
amacı, vatandaşın sağlığını koruma adına, istismarcı işletmecilere gerekli
cezanın verilmesi ve bir kez daha aynı hatanın yapılmamasıdır.
Lefkoşa veya Girne Belediyelerinin kimi denetlediği veya kime ceza kestiği
meselesine bireysel bazda girmeyeceğim. Sadece yapılan denetlemelerde, bu
alanda belediyelerin el broşürleri ile vatandaşı aydınlatmaları şarttır diye
düşünüyorum.
Gerçekte hijyen olmayan ortamda restorant çalıştıranlara ceza
kesilmesi veya iş yerinin bir süreliğine kapatılması yerinde bir karar olsa
gerek.
İnsanlar ailece bir restoranta gidip yemek siparişlerini yaptıklarında, biraz
sonra önlerine gelen yemeği yemeye başlarlar. Lakin bir de mümkün olsa o
yemeyin hangi şartlarda ve ne gibi hijyen ortamlarda hazırlandığını görebilseler,
değil o restoranta girmek, sokağından bile geçmek istemeyeceklerdir.
Genellikle orta ve ortanın altındaki işletmeciler, yanlarında hep kaçak
işçi çalıştırırlar. O işçilerin çalışma izinlerinin olmaması bir yana, yemek
pişiren veya gıda üreten o vasıfsız işçilerin sağlık ve temizliğe ne kadar riayet
ettiklerini görmek lazım. Genellikle bu gibi yerlerde belediyeler hep kusur
bulurlar ve kapılarına mühürü basarlar.
Bence iyi de ederler...
Mesela şu anda turizmin en yüksek noktasındayız. Otellerimiz tıklım
tıklım doludur. O doluluk süresince otellerin bir de “Herşey dahil” politikasına
göre o kadar insana yemek çıkarmak ve o binlerce insanın karnını doyurmak hiç
de kolay değildir. Beş yıldızlı otellere diyeceğim yok. Ama dört ve üç yıldızlı
otellerin iyice denetlenmesi lazım.
Zaten beş yıldızlı oteller diğer küçük otelleri hep arka plana itti. İşte o
bağlamda Oteller Encimeni’ne bu dönemlerde büyük görevler düşer.
Oteller Encümeni, her zaman uyanık ve denetçi olmalıdır. Büyük
otellerin mutfaklarına dalıp, orada mutfakta uğraş veren işçilerin başları bağlı
mı, tırnakları kesik mi, kan ter içinde mi görev yapıyorlar, ellerini sık sık
yıkıyorlar mı, görmeleri lazım.
Bir dönem eski memuriyet yıllarımda Oteller Encümeni Üyeliği yaptığım
bir dönemde bir anımı anlatmak istiyorum size.
İsmini vermeye gerek yok. Mağusa tarafında dört yıldızlı bir oteli
denetlemeye gitmiştik. Oteller Encümeni bir ekip olarak çalışır. O gün biz de
ekip olarak gitmiştik Mağusa otellerini denetlemeye.
Kat hizmetlerinin tamam yapılıp yapılmadığını görmek için üst katlarda
bazı odaları açtırıp, yatakları, çarşafları, banyo odalarını ve tuvaletleri
denetlemiştik. O otelin bazı çarşafları yırtıktı.
Mesela mutfaktaki servis tabaklarına da çok dikkat etmek lazım. Turizm
yasası, dört ve beş yıldızlı otellere, otellerinin amblemini taşıyan tabakların
müşteriye sunulması zorunluluğu var. O bağlamda mutfak kısmına
girdiğimizde, amblemsiz ve çatlak veya kenarları kırık tabak ve çay kaselerini
görmüş ve tümünü çöpe atmıştık.
En ilginici ne oldu bilir misiniz?
Mutafağa girdiğimizde önlüksüz, başları açık, göğüsleri kıllı mıllı kan ter
içindeki adamlar kocaman bir kazanın içindeki kıymayı yoğuruyorlardı. Bir ara o
kıyma kazanının içinde binlerce kara sinek havalanmıştı. Sonra o kazan
başındaki işçileri sıraya dizip, “Uzatın ellerinizi, şu tırnaklarınızı görelim”
deyince tırnaklarını bize uzatmışlardı. Hemen hemen tümünün tırnakları gayet
uzun ve kir içindeydi. O an midemin bulandığını hatırlıyorum.
İşte o an emcümen kararı almıştı.
“Bu kıyma derhal dökülecek.”
Otel müdürünü bir telaş almıştı.
“Aman efendim bu akşam müşteriye köfte yapmaya yetişemeyiz. Hem
şu bir kazan kıymanın maliyeti ne kadardır bilir misiniz?”
İşte o an bizim sözümüz de şöyle olmuştu.
“İsterseniz kıymayı dökmeyip müşterinin önüne koyunuz. Lakin şunu da
biliniz ki, otelinizin bir yıldızı düşecek ve üç ay da kapatma cezası alacaksınız.
Hem mutfakta çalışan elemanlarınızın hem başları bağlı olacak, hem de
ellerinde eldivenleri. Halbuki sizin kıllı felli işçileriniz kan ter içinde hem
göğüslerindeki terleri siliyorlar, hem de o ellerini kazanın içine daldırıyorlar.
Otel müşterileri bu durumu görseler bir kere daha otelinize gelmezler.”
O zaman kıymayı dökmüşlerdi. Ayrılırken de şöyle demiştik:
“Düzelinceye ve adam gibi hijyen ortamda yiyecek hazırlayıp
hazırlamadığınızı yine denetleyeceğiz. Hem de her hafta.”
O Nedenle soruyorum, “Oteller Encümeni şu yüksek sezonda otelleri
denetleyebiliyorlar mı?”
Yine de Lefkoşa ve Girne Belediyelerini kutlamak istiyorum, insan
sağlığına aykırı gıda ve üretim merkezlerini denetledikleri için.