KENAN SÖNMEZLER

KENAN SÖNMEZLER

BEN TOZUTUYORUM ARKADAŞLAR

Şimdi bana örneğin Hızır gelse de, hiç istemediğim halde gençleştirmeye kalkışsa!.. Avazım çıktığı kadar bağırmaya başlarım “Eyvah gençleşiyorum” diye.
Topu topu bir hafta kaytarayım dedim, akla neler neler taktım. “Eyvah yaşlanıyorum” derken gençliğin hali düştü aklıma Hızır’ı kovdum hayalimden.
Zihinsel olarak sarsıntı geçireceğimi bile bile Uzaylı’lara taktım bu kez de.
Milyarlarca yıllı “geçmiş zaman”ın milyonlarca ışık yılı uzaklıkların, yetmezmiş gibi milyarlarca yıl ölçüsüyle hesabına  girilemeyen “gelecek zaman” ölçülerinin, insan beynine sığması olanaksız. İnsan beyni bu kavramlara söyle bir dokunup kaçmalı… Uzun uzun düşünmek tozutmaya neden olabilir.
Ancak böyle tehlikeler belirdiği zaman, tehlikeli bölgeden uzaklaşmanın yolları var. Beyin sağlığının garantilemenin yollarından biri, neşelenmek…  Dünyada da en az üzülecek kadar neşe verecek konular da var. Beyinsel tırnaklarımızı vakit kaybetmeden bu neşe kaynaklarına geçirmeliyiz.
Uzayla ilgili neşe kaynaklarımızdan biri UFO palavraları dizisi olabilir. Şu UFO denen şey “tanımlanmamış uçan cisimler” (Unidentified Flying Object) konusudur yani.
Uzay ve evren konularında bir şeyler bilip de tozutmak normaldir. Ancak konunun en komik yanı hiçbir şey bilmeden tozutan çok sayıda UFO’cu insanın ortaya çıkışıdır.
Ortada bilimsel olarak kanıtlanan ve inanılan hiçbir şey yoktur. Evren bilimleri ile uğraşan ciddi hiçbir kuruluş ve kişi böyle kanıtların var olduğuna inanmıyor.  Ancak bir sürü gölge tüccarı var olmayan varlıkların palavraları ile ticaret yapıyor. Kolay inanan insancıkları avlıyor. Üfürükçülükten de bayağı daha adil, bir insan avı bu. Daha doğrusu insan zihni avı bu. Bu arada üfürükçüleri de temize çıkartmayalım adımız başka şeylere karışmasın sakın haaa. Bu mihval üzre devam edersem politikaya bulaşıcam iyisi mi evrenin başlangıcına takılalım biz…
Büyük patlamadan önce evren içinde hiçbir kımıltı olmayan bir boşluktu. Kımıldayan hiçbir “şey” yoktu. Bu “şey” nedir diye sorulursa onun da yanıtı bilinemezdi. “Boşluk” nasıl anlatılamıyorsa.
Dipsiz-sonsuz bir boşluk, yürümeyen başlamayan bir zaman içinde böyle de kalamazdı ya! Milyonlarca triliyonlarca yıl olsa gerek , bu durgunluk “sonunda sona erdi” “Büyük Patlama” gerçekleşti.
Yani doğurgan canlı patladı.
Büyük patlama öyle kısa zamanda öyle şiddetli oluyor ki topu topu bir saniye sürüyor. Bilimin yedi bölüme ayırdığı patlama zamanının bütünü bir saniyede tamamlanıyor.
Bir saniyede ortaya çıkan bu ateşin soğuması için 500 bin yıl beklemek gerekiyor. Ancak bu süre sonunda atomlar oluşmaya başlıyor. Önce hidrojen ve helyum, sonra madde ve enerji ortaya çıkıyor. Yıldızlar, gezegenler, uydular ortaya çıkıp galaksi grupları oluşturuyorlar. Uzay istisnasız her biri çılgınca hareket halindeki bu neşeli objelerle şenleniyor.
İşte bu dönem tek bir saniyede  olan büyük patlama ,500 bin yıl süren soğuma döneminden sonra sanırım epey uzun sürüyor: 18-20 milyar yılcık kadar. Arakladığım bu bilgiler masalımtrak görünüyor ama masal değil bunlar. 20. Yüzyılın önemli fizikçilerinden S. Weinberg diyor ki:
“Araştırmalarımızın sonuçları bizi avutmuyorsa, belirli bir cesaretlenmeyi , yine araştırma yaparak buluruz. İnsanlar, tanrılar ve ejderhalar konularında, masal anlatılarak avutulmaya hazır değiller” Nobel ödüllü Weinberg, bir ışık daha tutuyor:
“Evreni  anlama isteği insanlarda yaşayışa, bir maskaralığın ötesinde dramatik (teatral) bir onur veriyor.”
Anlayamadığım ne biliyor musunuz arkadaşlar.
Bin üç yüz bilmem kaç küsür yıldır nelerin oruç bozup nelerin oruç bozmadığını öğrenemeyen  insanlara bunları nasıl anlatacağımızdır.
Tozutmamam mümkün mü?

 

<