ZAFER BENGİ

ZAFER BENGİ

Beyinler, kavgalar!

Çoook eski yıllarda iktidar paydaşlarını bir araya getiren, kısa adı MC olan, “Milliyetçi Cephe Hükümetleri”ni kuran bir gazetenin tepe yöneticisiydim...

Yaklaşık 50 yıl önce yaşadıklarım bugün de yaşanıyor...

O tarihlerde “sağcı” ve “solcu”lar vardı...

Kimilerine göre, “kafa tasçılar”, “komünistler” vardı...

Bugün ise, iktidar yanlıları, muhalefet yanlıları var...

Aradaki fark, damgalı değil, kutuplaşmalı...

Hiç unutmam, o yıllarda Beyazıt’taki “Marmara Kıraathanesi”, ülkücülerin üssü gibiydi...

Edirnekapı Yurdu da aynı idi...

Marmara Kıraathanesi’nde ülkücüler dışında kimseyi göremezdiniz...

Önünden geçmek bile, çok riskliydi...

Bir araba dayak yememeniz hiçten bile değildi...

***

Yetmişli yılların başıydı...

Bir öğle vakti Cağaloğlu’nda bulunan gazetemin yönetim binasından çıktım...

Aksaray’a doğru yürürken, Marmara Kıraathanesi’nin önünden geçerken bir grup genç beni durdurdu...

Ve bana, “Sen komünist misin?” diye sordular...

Ben de, “Nereden anladınız?” diye yanıt verdim...

Koltuğumun altındaki “Cumhuriyet” gazetesini unuttuğumdan, “Baksana Cumhuriyet okuyorsun” dediler...

Baktım gerçekten bir demet gazetenin en üstünde “Cumhuriyet” gözüküyordu...

Tam hırpalanacaktım ki, kahvenin önünde bulunan liderleri seslendi, “O bizim ağabeyimiz, bırakın” dedi...

Dayaktan kurtulduktan sonra bana Marmara Kıraathanesi’nde çay ısmarladılar...

Sol görüşlü gazeteleri masanın üstüne yaydım...

Kahvehanenin masalarında sadece, HerGün, OrtaDoğu, Tercüman gibi o yılların popüler sağ görüşlü gazeteleri vardı!

Ülkücü gençleri etrafıma toplayarak, başladım onlarla konuşmaya...

Siz ülkücüsünüz, değil mi?

Ülkücülüğü biliyorsunuz, değil mi?

Siz bu kıraathaneye görüşlerinizi yansıtan gazetelerden 2’şer 3’er tane alabilirsiniz, medyanıza destek için...

Ancak, karşı görüşün neler dediğini, düşündüğünü anlamanız için mutlaka sizler muhalif gazeteleri de okumanız lazım!

Bu nedenle bu kıraathanede mutlaka birkaç sol, hatta aşırı sol gazete olmalı!

Onları da mutlaka okumalısınız, fikirlerini zikirlerini bilmek için!

Yoksa, fikir mücadelesi yapamazsınız!

Tek taraflı okumak, fanatikliktir!

Nasihatinde bulundum...

Onlar da bana hak verdi...

Gerçekten yaşadığım bu olaydan sonra, sol tandanslı gazeteler de Marmara Kıraathanesi’nde bulunur oldu...

Okuyup, okumadıklarını bilmiyorum...

***

Karşı cepheyi bilmek her zaman çok iyidir...

Başarı için de kaçınılmazdır...

Sayın Erdoğan, sayın rahmetli Özal aynı şeyleri yapmadı mı?

Dört eğilim diyerek, herkesi kucaklama bahanesiyle saflarına çekmedi mi?

İmamoğlu da, aynı taktiği Karadeniz gezisinde yapmaya çalıştı, ama bir çuval inciri berbat etti...

Zaman ve mekân meselesi...

<