BIR CUMA SABAHI
Hayat sürprizlerle doludur. Mesela bu gün, günlerden cuma. Bugün haftanın son günü.
Bugün hava açık, güneşli…
Bu sabah otobüsten Üsküdar sahiline indiğimde, ayağımın ucunda beni tuhaf bir şey, bir yarım küre karşıladı. Bu, sebze yıkama eleği gibi bir şey. Bu yarım kubbe içinde, dışında ve tepesinde bir takım insanlar gördüm.
Ben oldum olası, sahilde hava güneşliyken birilerinin durup sahilde balık avlamasından, simit satmasından, denize bakmasından, şarkı söylemesinde tarifsiz bir keyif alırım.
Allah-u Teâlâ insanlara daima hareket etmelerini ,” Çalışın, helalinden kazanın” diye emretmiştir ki, bence hayatin özü, anlamı budur
Yarım küre metalden alüminyum borulardan yapılmış . Yanına gittim. Üzerine çıkmış bir takım insanlar, küçük su şişelerine ektikleri arsız kır bitkilerini tepeye yerleştiriyorlardı.
Zil siyah takım içinde güleryüzlü iki görevliyle yarım küre önünde resim çektirdim. Daha sonra proje sorumlusuyla tanıştım. Proje sorumlusu göz irisleri açık, sarışın güzel bir kızdı. Bihter Çelik.
Bihter kızımın yaşında. Güzelliği içinden dışına vurmuş. Kızım gibi o da mimarmış.
İşini severek coşkuyla yapıyor. Bu projeyle tabiattaki atık maddelerin geri dönüşümü , değerlendirilişi konusunda çocuklara bilgi veriliyor. Projenin sahibi ise TODER.
Nasıl olduysa birden küçük çocukların baskınıyla kendime geldim. Üsküdar sahilindeki çadırlara gelen çocuklar, burada baharla, yeşille karşılaştılar. Durdum resimlerini çektim.
Ben bir emekliyim. Bu işlerle ilgim, pencerede saksı içinde çiçek yetiştirmekten ibarettir.
Üsküdar’a indiğimde,trafik sıkışıklığına rağmen insanların birbirleriyle , araçlarla barış içinde bir arada iyi geçindiğini görür memnum olurum. Karadenizli sokak sanatçılarının klasik kemençe konserlerini dinlerim. Karadavut Camii önündeki durur, Mesut abinin tezgahından bir tarak alırım. Mihrimah Sultan Camii ile Yeni Valide Camii müezzinlerinin karşılıklı okudukları ezanlarını dinlerim.
Sonra otobüse biner, telefondaki not defterime gördüğüm güzellikleri not eder, bitirince gazeteye gönderirim.
Sonra evimin pencerelerine plastik şişelerin içine ıspanak, soğan , sarmısak vesaire şeyler ekerim. Konuya olan ilgim bu sebepledir. Başka uğraşlarım var ama bunu burada sayıp dökmenin kimseye faydası yok.
Çocukların bahar coşkusuna şahit oldum bu sabah. Çocuklara içlerinde kır bitkileri olan şişeler dağıttılar. Bana da üç küçük şişe verdiler. Onları götürüp pencereme koyacağım.Umutla sulayacağım her gün. Seveceğim. İnanıyorum ki, onlar da teşekkür etmek için büyüyecekler.
Teşekkür ederim güzel gün. Çocuklara bir tutam yeşil hayati armağan eden güzel kız.
Beşiktaş’ta işim var. Motora bindim. Bu satırları not ederken motor kaşla göz arasında Beşiktaş ‘a ulaşmıştı. Telefonuna düşmüş bir genç kızın günlük listesindeki bir satırla uyandım. Listeye göre Latin dansları 13.30’da …
Motordan indim, kaldırımları ,ışıkları geçtim; Beşiktaş her zamanki gibi kalabalıktı…