DEMET CENGİZ

DEMET CENGİZ

Bir gram bile akıllanmayan insan

Klişeleri, sığ önermeleri, dar çıkarımlar getiren aforizmaları ve komplo teorilerini sevmeyenler için çok zorlu bir 14 ayı geride bıraktık. Bu zor günler daha ne kadar sürecek bilmiyoruz da! Farklı zamanlarda pek çok farklı kişi değişim dönemlerine atfen “Eski öldü, yeni henüz doğmadı: Şimdi canavarlar zamanı” demiştir. Klişeler, sığ önermeler, dar aforizmalar ve komple teorisyenleri için müthiş bereketli zamanlar…

USANDIRAN KOMPLO TEORİLERİ

* Bill Gates dendi, neyse ki onun vakfının fonladığı kurumlar covid_19 için aşı geliştiremedi. 

* İsviçreli bir ilaç şirketi virüsü yaydı, önden hazır tuttuğu aşıyı piyasaya sunacak dendi, neyse ki söz konusu şirket ne aşı ne de ilaç geliştirdi.

* 5G dendi, neyse ki virüs 4G’si bile olmayan ülkelerde daha çok yayıldı.

* Dünya nüfusunu 500 milyona indirme projesi dendi, neyse ki virüsün öldürücülük oranı çok düşük kaldı.

* Her konuya uyan joker komplo teorisi: Arkasında İsrail var dendi, neyse ki salgın oraya da sıçradı.

* İsrail aşıyla dünyayı yok edecek dendi, neyse ki İsrail herkesten daha hızlı nüfusunun büyük bölümünü aşıladı. 

* İnsanlara çip takılacak dendi, bir yılı geçti henüz ‘çip’lenen olmadı. 

* Tam olarak konuyu nasıl bağladılar bilmiyorum ama zengin ve ünlülerin genç kalması için işkenceyle öldürülürken kanları alınan çocukların saklandığı yeraltı tünellerine müdahale etmek için Trump, askeri Manhattan’a indirdi dendi, neyse ki Amerikan askerinin New York mesaisi çok kısa sürdü. Kimse de tünel münel bulamadı.

Bitmiştir artık, diyoruz ama bitmiyor. Kimi başkalarına korku ve dehşet salmayı sevdiğinden, kimi insanları etkilemek istediğinden, kimi herkesi zekâsız kendini ise külyutmaz bir uyanık sandığından, kimi sadece basit gerçeği kabul edemeyip paranoya geliştirdiğinden yeni yeni komplo teorileriyle karşımıza çıkıyorlar. 

PARAYI VEREN AŞIYI STOKLADI

Dünya, covid_19 salgınının üçüncü dalgasında boğulurken, tarihte görülmemiş bir hızla aşılar geliştirildi. Henüz tam olarak bilmesek de aşıların koruyuculuğu 6 ila 12 ay arasında değişiyor. Salgını yavaşlatmanın tek yolu tüm dünyanın hızlıca aşılanmasıyken, bir baktık ki yoksul ülkeler tek bir doz bile aşı almamış ama kimi müreffeh ülkeler tüm vatandaşlarını üç yıl aşılayabilecek kadar stok yapmış.

Kişi başına 5.5 aşının stoklandığı İngiltere’de Başbakan Boris Johnson, Muhafazakar Parti milletvekilleriyle yaptığı özel toplantıda “Aşıdaki başarımızın arkasında açgözlülük ve kapitalizm var” dedi. Neyse ki kendi partisinde kimi vekiller bir vicdan taşıyordu da o sözlerini sızdırdı. Neyse ki devletin yayın organı BBC, partizanlık yapmıyordu da o skandal sözleri tüm dünya ile paylaştı.

Tabloda da görebileceğiniz gibi ABD ve Kanada şimdilik her bir vatandaşı başına 5 aşı, Japonya ve Avrupa Birliği ülkeleri 4 aşı, Avustralya 3 aşı, Hindistan ve Endonezya ise 1 aşı satın aldı. Yani batı bencilliğini bir kez daha gösterdi ve parayı veren aşıyı stokladı. Dünya Sağlık Örgütü, cılız bir sesle haksızlığı dile getirse de ortada kopan kıyametten kimsenin kimseyi duyduğu yok. 

En son Danimarka “Bu kadar da olmaz” dedirten bir karar aldı. Kan pıhtılaşması yaptığı tespit edildiği için durdurdukları AstraZeneca aşılarını yoksul ülkelere gönderebileceklerini açıkladı. 

HER ŞEY HEP ESKİSİ GİBİ 

Pandeminin başında tüm dünyada “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diye tutturmuş bir koro vardı. Dar klişeler, sığ önermeler, haksızlık yüklü aforizmalar savurup popüler olmaya çalışıyorlardı. İşin kötüsü oluyorlardı da.

Küresel salgınla bile küresel olarak mücadele etmeyi öğrenemeyen, akıl edemeyen insanlık ile her şey ama her şey eskisi gibi… Hiçbir şey de değişmeyecek. Daha birbirimize mesafe koymayı bile ‘hâlâ’ öğrenememişken ve hatta öğrenmeyi reddederken neyin değişmesini bekliyoruz ki, Tanrı aşkına?!...

Hâlâ Akdeniz kaynıyor, hâlâ Karadeniz’e savaş gemileri iniyor, hâlâ Suriye savaşı bitmiş değil, hâlâ mülteci gemileri batıyor, hâlâ askeri darbeler oluyor. Hâlâ! İnsanlık gram akıllandı mı? Hayır! 

<