RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Bir kere muhatap oldu

Gazeteci Abdullah Işıklar 1952 yılında Yeni sabah gazetesinde polis-adliye muhabiri olarak çalıştığı  zaman henüz 19 yaşındaydı.  

Xxxx

Muhatap olduğu Bediüzzaman Said Nursî, 1877'de Bitlis vilayetine bağlı Hizan ilçesi Nurs köyünde dünyaya geldi. Çocukluğunda çevresindeki medreselerde kesintilerle eğitim gördü. Kendisinde görülen harikulade zekea ve hafıza sebebiyle önceleri Molla Said-i Meşhur diye tanındı. Daha sonra "Zamanın Harikası ve Benzersizi" anlamında "Bediüzzaman" ünvanıyla şöhret buldu. Bir Osmanlı aydını idi. İstanbul’da her derneğe, partiye girip çıkıyor, arayışını sürdürüyordu. O yıllarda tüm Osmanlı münevverleri aynı durumdaydı. Çökmekte olan devleti kurtarmak için yollar aranıyordu. Devletin Milli Amal Harekeatı, Teşkilatı Mahsusa, İttihat Terakki ve bağımsız münevverlerin çabası hep aynı amaç içindi. Devleti kurtarmak.
Cumhuriyetin kurulmasını müteakiben bir çok kişinin mecburi ikamet mahallerine gitmesigibi Said Nursi de Barla’da ikamete mecbur edildi. Barla’da daha önceki bilgilerinden farklı biçimde Vehbi ilimle Risale i Nurları yazdı. Onun meselesi tek tek insanların iman meselesini çözümlemekti. Siyasetle uğraşmadı. Tek parti döneminde siyasetten, şeytandan olduğu gibi Allah’a sığındı. Demokrat Parti kurulunca onu açıkça destekledi. Ama Demokrat Parti iktidarında da eski bürokratlar, masonlar ve farmasonlar tarafında  ceza ve takibattan kurtulamadı.
27 yıl Risalei Nur yayınlarıyla ilgili olarak çoğu defa ceza almadan cezaevinde tutulmuştur. 7-8 kere de zehirleme suikastine muhatap olmuştur. Hayatında evlenmeye hiç zamanı ve fırsatı olmadı.1960 yılının Mart ayında Urfa’da vefat etti. Urfa’da defnedildi ama sonradan naaşı o mezardan çıkarılarak herkesin bilmediği bir yere nakledildi. Boş mezar şimdi makam olarak ziyaret ediliyor.

Xxxx

Işıklar, ‘Bir gün dükkeanda oturuyorum, bir adam beni ziyarete geldi. Urfa Emniyet Müdürlüğünde bir rütbeliymiş. Afet Ilgaz’ın kitabında Said Nursi ve Gençlik Rehberi davası anlatılırken benim adım geçmiş. Adam oradan merak etmiş ziyaretime geldi, sohbet ettik.
1960 tarihinde Urfa’da görev yapıyormuş. İçişleri Bakanlık makamından bir telefon emri gelmiş. Said Nursi şu anda Urfa’ya ulaştı, onu oradan hemen uzaklaştırın. Emri alınca ben otele gittim. Bediüzzaman’ın oda kapısında iki şakirdi vardı. Durumu anlattım. Birisi içeriye girip haber verdi. Beni çeriye buyur ettiler. Girdim. Bediüzzaman yatağında oturuyordu. Bana yer gösterdi oturdum. Ben daha söze başlamadan o bana dedi ki; Sizler amme hizmeti görüyorsunuz. Ben sizlere dua ediyorum. Sana emir verdiler, beni buradan ayrılmaya zorlaman için. Ama üstlerine söyle, ben buraya ölmeye geldim.
Ziyaretime gelen adam bu hatırasını anlattıktan sonra başka konularda da sohbet ettik bir süre.
Abdullah Işıklar bir devrin hareket adamı. Bütün ilim ve düşünce adamlarını tanımış ve bir şekilde onlarla münasebet geliştirmiş.

Berber Hasan

‘Gel seni bir adamla tanıştıracağım dedi. Buluştuk. Küçükpazar’a gittik. Bir berber dükkeanı. Her şeyi ile eski. Badanası bile eski. Tavan kısmında örümcekler ağ yapmış öylece duruyor. Elde ustura, bileği kayışı, tıraş tasları. Köpürtme fırçası. Her şey eski. 1950 model.
Kastamonu İnebolu’dan Hasan Sarıçam. 1957’den beri tanışıyorlarmış. 1057-58’de askerlik yapmış. Orada bir gece kışlada yatakhanede arama yapılmış. Bir arkadaşını dolabında bulunan kitaptan dolayı mahkeme vermişler. İşin aslını öğrenmek isteyen Hasan, kitabı ilk defa görmüş orada. Okumuşlar dinlemiş. Namaz bahsi okunmuş. Hayret etmiş Hasan. Bu kitap neden suç olsun demiş. O günden sonra o kitabı tanımış ve okumuş. Bediüzzaman Said Nursi’nin Sözler adlı kitabıymış o.
Hasan terhis olduktan sonra alüminyumdan bir takım kaşık yapan bir arkadaşı onu Bediüzzaman’a götürmesini, hediye olarak verilmesini ödev vermiş.
Hasan Bediüzzaman’a gitmiş. İçeriye almışlar biraz beklettikten sonra. İçerde Said Nursi Hilmi Uran’a yazdığı mektubu gözden geçiriyormuş. O gün Menderes’in çağının düştüğü günmüş. 
Seyyar berberlik ederek Nur talebelerini tıraş eden arkadaşıyla işte böyle tanıştım. Işıklar bu insanların samimiyetine ve ne olursa olsun Allah yolunda hizmet etmelerini hep takdirle anlatıyor.

<