ZAFER BENGİ

ZAFER BENGİ

Bir mitingin düşündürdüğü...

Yıl 3 Kasım 2002...

Ekonomik çöküntünün zirve yaptığı günler...

İktidarda, Demokratik Sol Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve Anavatan Partisi var...

Ülke zor günlerden geçiyor...

Devlet Bahçeli Temmuz 2002’de erken seçim istiyor...

Ve halk, 3 Kasım’da yapılan seçimde, bir önceki iktidar sahiplerini TBMM dışında bırakıyor...

O tarihte geçmişi bir yıl olan Adalet ve Kalkınma Partisi, yüzde 34.28 oy, 363 milletvekiliyle, 550 sandalyeli TBMM’de tek başına iktidar oluyor...

İkinci parti, CHP...

Yüzde 19.39 oy ve 178 sandalye ile...

9 da bağımsız milletvekili parlamentoya giriyor...

Diğer tüm partiler, TBMM dışında...

Bu durum çok iyi analiz edilmeli...

***

Defalarca yazdım...

Bir defa daha yazıyorum...

Biliyorum çok erken, ama...

3 Kasım 2002 seçim sonuçları yeniden yaşanırsa, şaşırmam...

Hükümet edenler açısından...

Ekonomi, unutmayalım her şeyin önünde gelir...

Aç, fırın yıkar” derler!

Boşuna dememişler...

Daha süre var, ama toparlanmak hiç de kolay değil...

Hele hele, dağılmışlık görüntüsü sahnedeyken...

Kızan kızar...

Ben ülkemizin siyasi atmosferini yorumluyorum...

Ben halkın gözüyle görmeye çalışıyorum...

İnanın bana tüm anketler yanılırsa, hiç mi, hiç şaşırmam...

Bu halkın, feraseti daima doğruyu bulmuştur!

Yeter ki, muhalefet paydaşları çok bariz hatalar yapmasın!

***

İyi Parti lideri Meral Akşener’in Denizli mitingini hem iktidar yanlısı, hem muhalefet yanlısı TV’lerden izledim...

Bir anda gözümün önüne 2002’de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın mitingleri geldi...

Manzara neredeyse yüzde 90 aynı idi...

Ak Parti bileşenlerinin de benim gördüğümü gördüğünü biliyorum...

Konuştuğum birkaç Ak Parti yöneticisi de bana bunu doğruladı...

Eğer Meral Akşener Hanımefendi’nin partisi birinci ya da ikinci parti çıkarsa da şaşırmayacağım...

Bazı eylemlerine kızsam da...

Zamanlamaları, sahnelemeleri çok doğru anda yapıyorlar...

Kulakları duyan, gözleri gören, ancak fanatik (körü körüne) olmayan herkes görür bu durumu...

Ekonomik göstergelerin hızla bozulduğu tarihlerde, demiştim ki, “2002 yaşanabilir”...

20 Kasım tarihli “Olmayacak “dua”ya, “Amin!” demek!” başlıklı ve “https://www.yenigungazetesi.net/olmayacak-duaya-amin-demek-makale,7747.html” uzantılı yazıma kızan okuyucularım olmuş...

Sen Ak Parti’ye yol gösteriyorsun” diye...

Sen gizli Erdoğan’cı mısın?” diye...

Hemen belirteyim!

Ben sadece, bu ülkeden ve bu ülkenin ayrım yapmadan tüm halkından yanayım!

Ben sadece siyasi saptama yapıyorum, öngörülerimle...

Ne demişler, “Her kurban, kendi bacağın asılır!” diye...

Beni partiler değil, halk ve ülkemizin gidişi ilgilendiriyor...

Ekonomimizin, daha fazla uçurumlar yaratmaması için, acil çözümler, gerekirse de, acil seçim de yapılmalı...

Ülkemizin geleceği için...

<