BİR TEK HARUN YETMEZ
Cocu’nun ardından en doğru kararlardan biriydi Koeman’ın takımın başına getirilmesi. 3 maçda alınan 2 galibiyet 1 beraberlikle, taraftar da bağrına bastı Erwin’i. Ancak bu maçın ardından bıdı bıdı yapacak yine bir kesim futbol insanı var. Hocayı gönderin diyecek bir yığın insan kuyruğa girdi bile. Ama finansal fair’den-futbolda mali disiplin- dolayı şu anda ne futbolcu ne de yeni antrenör getirme lüksü yok Fenerbahçe’nin.
Peki bu maçta Erwin Koeman’ın hiç mi hatası yoktu? Belki tek başına günah keçisi olduğunu söyleyemeyiz fakat kişisel görüşüm bu kötü görüntünün sebebini üç’e bölmek gerekiyor. Yönetim, futbolcular ve yeni teknik kadro.
Koeman’ın hatası böylesine sıkı geçeceği aşikar olan derbiye fazla hücumcu bir kadroyla çıkmasıydı. Alanya karşılaşması yalan rüzgarıydı. Rakip dişe göreydi. Anderlecht maçı ve Galatasaray karşılaşmaları yanılttı Hollanda’lı hocayı. Hollanda’lı teknik adam sahaya iki galibiyet aldığı Anderlecht ve Alanyaspor maçlarının onbiriyle çıkmayı yeğledi. Takım 4-2-4 görüntüsüyle parselizasyonda sahanın her metre karesinde teslim oldu Trabzonspor’a. Ne oyuna, ne topa hükmedemedi. Rakip oyuncuları baskı altına alamadı. Oysaki Erwin oyuna Slimani-Frey ikilisinden, ki kanımca Frey’le başlayıp, orta sahasını +1 fazla oynatmalıydı. Bence hocanın temel hatası buydu. En azından bu taktiği ikinci devrenin hemen başında yapmalıydı. Topal eski günlerinden uzak olsada, Mehmet oyundan çıkmamalıydı. Bu değişiklikle orta saha boşaldı. Ve oyuna giren de Ekici olmamalıydı. Barış’a daha çok şans verilmeli. Ama yine de hocaya çok da kızmamak lazım. Neden böyle yazdığımı Fenerbahçe’nin yedek klübesine bakarsanız bana hak verirsiniz. Hocanın eli çok dar bugünlerde hamle gücü açısından.
SLİMANİ İYİKİ KİRALIK!
Dolayısıyla ikinci hata yönetimin. Bakın bu maç başlarken sarı lacivertilerin sakat+cezalı en az 4-5 oyuncusu var direk 11’de oynatabileceğiniz.. O zaman yönetimin çok basit matematik yapıp çabuk ve hızlı karar vermesi gerekiyordu hafta içinde. Neydi bu karar mekanizması? Kadro dışı bıraktığı oyuncuları affetmeleri şart. Oyunu kuralına göre oynamalı yönetim. Böylesine kadro darlığında hala inatla oyuncularınızı affetmeye yanaşmıyorsanız sorunlusunuz demektir. Yönetim hem kendini hem de teknik heyeti cezanladırıyor adeta bu yanlış kararın arkasında durarak. Futbolcular ödemelerini almaya devam ettiğine göre kaybeden oyucular değil Fenerbahçe klübüdür maalesef.
Gelelim oyunculara: Yüreklerini ortaya koyamadılar. Takım olamadılar. Kopuk kopuk oynadılar. Birbirlerine destek veremediler. Rakipleri karşısında çok silik kaldılar. Ama birisi var ki bu futbolcuya 90 dakika nasıl tahammül ediliyor inanması hakikaten güç. SLİMANİ... Pas veremiyor, pres yapamıyor, ayağında topla koşamıyor, orta yapamıyor. Hepsini geçtim; Şut atamıyor, üstelik altıpas içinde topu kafayla içeriye gönderemiyor. Dahası Trabzonspor’un kullandığı frikik atışında, ceza alanında kurulan barajın içinde atış kullanıldıktan sonra elini kocaman açarak penaltıya sebebiyet veriyor. Daha ne yapsın! Sadece bu maçda değil neredeyse he maç rakiplerine çalışıyor! Allah’tan sezon sonu gidiyor. Bonservisinin alınmış olmasını bile düşünemiyorum. Çok şanslı Fenerbahçe Slimani konusunda. İyi ki bonservisi alınmamış.
YÖNETİM ARTIK KARARINI VERMELİ
Harun, Skirtel ve Eljif’in de hakkını vermemiz gerekiyor. Ellerinden gelenin en iyisini yaptılar. Bütçeniz yeni oyuncular almanıza olanak sağlamıyorsa yapmanız gereken üç şey var:
1. Pamuk eller cebe diyerek devre arasında 4-5 transfer yapılacak ve maliyetleri yöneticiler tarafından karşılanacak.
2. Devre arasında transfer yapılsa bile kadro dışı bırakılanlar affedilecek ki sakat ve cezalılar kompanse edilmeli. En azından devre arasına kadar.
3. Koeman’ın yanına mutlaka ama mutlaka bir Türk yardımcı getirilmeli. Tuncay Şanlı getirilebilir mesela. Hem sahanın içi hem sahanın dışı canlanır. Ümit Özat’a gidip, “Yardımcı hoca olur musun?” dense, kesinlikle hayır demez. Hadi yönetim biraz futbol aklı sun artık taraftarlarına. Başarı için futbolcular, teknik ekip, yönetim takım oyunu oynamalılar. Bunu yaparlarsa, 12. adam da takımına olan inancını ortaya koyacaktır yoksa gidişat faciaya doğru yöneliyor.
Gecenin Adamları: Sezar’ın hakkı Sezar’a. Bu yüzden Trabzonspor’a da hakkını vermeliyiz. Cesaret madalyası Ünal hocaya. Gözünü kırpmadan Burak ve Onur’u acımadan kadro dışı bıraktı. Elindeki kadronunda çeşitliliği bu konuda Karaman’ın rahat karar almasını sağladı. Yönetim de hocasından yana tavır koydu. Ve elbette Trabzon’un alt yapıdan gelen gençleri: Uğurcan, Hüseyin, Yusuf, Yusuf ve Abdülkadir. Lejyonerler tarafında da Sosa, Novak ve Pereira. Helal olsun hepsine. Sonuna kadar hak ettiler.