RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Bir vefat haberi

İstanbul Üniversitesi’nde kendilerinin talebesi olmakla şeref duyduğum Purofesör Doktor Nihat Kekik hocamın vefat haberini önce e-posta kutumda gördüm. Değerli ilim adamı, İLESAM ve Telif Hakları Derneğinde beraber yönetim kurulu üyeliği yaptığımız Abdülkadir Emeksiz’den gelem mail ile öğrendim. Sonra başka ağnetlerde haberi gördüm. Üniversitenin ağnetinde ise şu ifadelere yer verilmişti.

 

Bölümümüz emekli hocalarından Prof. Dr. Nihat Keklik vefat etmiştir. Hocamıza Allah’tan rahmet, sevenlerine ve felsefe camiasına başsalığı dileriz. Merhumun naaşı 2 Mart 2017 Perşembe günü ikindi namazını müteakip Erenköy Galip Paşa Camii’nden kaldırılacak ve Karacaahmet kabristanına defnedilecektir. Allah rahmet eylesin.

 

Xxxx

 

 Onun resmi çerçevede bildirilen hayat özeti şöyledir:

 

Ayvalık'ta 1926 yılında dünyaya geldi. Pederi ve validesi aslen Balkanlardaki Üsküp / Kalkandelen ilçesine mensuptur. Ayvalık Cumhuriyet ilkokulunu bitirdikten sonra İstanbul’a gönderilip 1939-1948 yılları arasında Galatasaray Lisesi'nde okudu.. 1949-1953 arasında İstanbul Üniversitesi. Edebiyat Fakültesinde lisans tahsilini tamamlayıp, Felsefe Bölümü'ne 1953'de asistan (yardımcı) tayin edildi ve aynı yıl  'Devlet lisan imtihanı'nı verdi. Mukayeseli olarak Farabi ve Aristo mantığında 'kategoriler' (sınıflandırmalar) konusundaki 'doktora' tezini 1955'de tamamladı.

Sonra Avrupa’ya gönderildi ve 1959 yılında 'askerlik' görevini ikmal etmek üzere Türkiye’ye döndü. 1960 Mayıs ayında Üniversiteye dönüşünde bazı müşkilata uğradıktan sonra, göreve yeniden tayin edildi. Ve 1961 yılında 'evlendi'. Ertesi yıl, 1962'de Sadreddin Konevi'nin Felsefesi adlı 'doçentlik'  (danişmentlik)tezini tamamladı. 'Türk-İslam Felsefesi' adlı bir 'kürsü' ihdas edilmesi için, ilk resmi müracaatını 1965 senesinde yaptı.

Türk-İslam felsefesinde büyük yeri olan 'Muhyiddin İbnül-Arabi' (öl.1240) konusunda birkaç eser yayınladıktan sonra 1969'da purofesör  unvanını iktisab etti.

Nihayet 1970'de 'Türk-İslam Felsefesi Tarihi' adlı kürsü kuruldu ve bu kürsünün baskanlığına tayin edildi. 'Sertifika' için devam eden uzun mevzuat uygulamalarından sonradır ki, ancak 1974 yılında ders'lere başlanabildi. Böylece 1991 yılının Şubat ayına kadar geçen 38 yıllık meslek hayatını, normal süresinden birkaç yıl önce  noktalayıp, 'emekli' oldu. Kongrelerde verdiği 'tebliğ'lerin yanısıra, ilmi mecmualarda . Felsefe Arkivi'nde yayınlanmış 'makaleler'den ayrı olarak matbu 12 tane kitabı var.

 

 

 

 

 

 

Xxxx

İstanbul’a geldim ve üniversite tahsilime başladım. Günlük geçimimi sağlamak için de bir ulusalgenel gazetenin Yazıişleri çalışanı oldum. Bu arada İstanbul’da önemli faaliyetler yapılan merkezlere ve önemli insanlara ziyaretler yapıyordum. Münevver Ayaşlı hanımın Beylerbeyi’ndeki yalısında oturup çay içip pasta yerken Münevver hanımın anlattıklarını dinliyordum. Felsefe öğrencisi olduğumu bildiği için bir ara sözü Nihat Keklik’e getirdi ve onun anne babasıyla ilgili özellikle annesiyle ilgili şecere bilgileri sıraladı. İlgimi çekmek için anlattığını düşündüm.

 

Xxxx

 

Nihat Keklik hocam öğrencileriyle ilgilenirdi. Onlara daha çok, daha çok öğretmek isterdi. Öğrenciler onun odasında saatlerce oturup memleket meselelerini konuşurlardı. Üniversite o dönemde olaysız gün yaşamıyordu. Bir defasında odasına gittiğimde nefes nefese kalmışım. Farkında değildim. Ne olduğunu ısrarla sordu. Ama şahsımla ilgili olan bir şey yoktu.

 

Xxxx

 

Ders notları, dokrora ve doçentlik, purfesörlük çalışmaları hep kitap olmuştu. Türk ve İslam dünyasında düşünce alanına eser bırakmış insanları tanıtmaya çalışıyordu tüm dünyaya. Maarif Nazırı Hasan Ali Yücel’in tercüme ettirdiği Şark Kılasikleri eserleri de Nihat Hocanın çok işine yarıyordu.

Muhyiddin Arabi ve düşünceleri Nihat Kekliğin ana konusu denebilir. Filozofların Özellikleri adlı kitabı yanında, Türkiye ve dünyada düşünce özellikleri alanında da kitapları vardı.

 Nihat hoca benimle Hallacı Mansur üzerine konuşuyordu. Genel Felsefe dersleri arasında onun kürsüsüne de devam ediyordum. Sonra ana bilim dalları, esas kürsü ve yardımcı kürsüler oluşunca ben İsmail Tunalı beyi tercih ettim. Nihat Keklik beyin kürsüsünü de yardımcı kürsü olarak aldım. Hoca buna çok kızdı.

Ben seninle Tasavvuf kürsüsü kurmak istiyordum dedi. Ama bunu keşke önceden söylemiş olsaydı bunu.

Nihat hoca en çok benim Arapça bilmeme şaşırırdı. İmam-Hatip mezunu değildim, medrese eğitimi almamıştım. Ama HallacıMansur’un kitabını birlikte okuyor ve anlıyorduk lügate bakmadan. Osmanlı Türkçe’sine hakimiyetim sayesinde kendimi geliştirmeye çalışmıştım. Arapça bilgim o kadardı. Kelimeleri biliyordum ama düzgün bir cümle söylemem mümkün değildi. Hoca beni İmam-Hatipli sanmıştı uzun süre.

 

Xxxx

 

Nihat Keklik hoca Korkut Tuna, Şafak Ural, Teoman Duralı, Bekir Karlığa, Necip Taylan, İlhan Kutluer gibi ilim ve felsefeci yetiştirdi. Recep Arslan, Fatma Barbarosoğlu, Yüksel Kanar gibi ve daha onlarca yazar yetiştirdi.

 

Rabbim taksiratını affetsin, rahmetini gani tutsun.

<