BİR YAZI…
Gazete büfesi önünde teşhir edilen gazete nüshasına göz ucuyla şöyle bir göz attım. Haber gazetenin soluk kırmızı logosunun hemen altında yer almış.
Sözcü yazarlarından Yılmaz Özdil, bohçacı karılar gibi arşiv bohçasını açmış malını beğendirmeye çalışıyor. Konu, geçen Cuma günü Sayın Başkan Erdoğan’ın Karadeniz’deki doğal müjdesiyle ilgili.
Yılmaz Özdil, müjdeyi itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Sıraladığı bayat gazete küpürleriyle daha önce de orayla ilgili doğal gaz haberleri çıktığını, ancak bir sonuç alınmadığını yazıyor.
Yılmaz Özdil’e göre Sayın Erdoğan bu seferde de “ yanıltıldı”
Her meslekte olduğu gibi gazetecilikte de gözleri görmez ,kulakları işitmez türden insanlar vardır. Bu tür adamlar, kendi iddialarının üzerine iddia kabul etmezler. Araştırmaz ,soruşturmaz, aldıkları bilgilerin doğruluğunu teyit ettirmezler. Aldıkları haberleri işlerine geldiği gibi sorgusuz sualsiz, pervasız doğru diye takipçilerinin beğenisine sunarlar.
Yılmaz Özdil kendisini, Oruç Reis gemisindeki teknik ve bilimsel ekibin üzerinde görüyor.
Sayfa sekreterleri resmini yere yayılmış yamalı bohçanın önünde manşete almış. İddiasıyla yapayalnız, gülüyor ama gerçekte içi kan ağlıyor.
Oysa diğer gazete ve televizyonlar müjdeyi sevinçle, umutla, şerha şerha vermişti.
Her olayda olduğu gibi bu olayda da kendine uygun bir klişe hazırlamış. Demek istiyor ki; daha önce de çıkmamıştı, şimdi de çıkmayacak!..
Takipçilerine yol veriyor ; “Herkes ezberindekiyle idare etsin. Sakın gaz haberlerine inanmayın. Gaz çıksa da önemli bir miktar olmayacak, sakın sevinmeyin! ”
Zaten sıkı takipçileri de zaten bu ihtimali kesin olarak kabul etmeye hazır ve nazır.
Muhalefet tarafından taraftarlarının bilinç altlarına ustalıkla yerleştirdikleri altın klozetli iktidar sahipleri imajı, gözleri görmez kulakları işitmez yapmıştır.
Güzel ülkemizin makus talihi kırılmaktaydı. Halkımızın umudunu küçük puntolara hapsedenler utansın.
Gaz en geç 2023 tarihinde kullanıma sunulacak, buna bağlı olarak milli gelir yükselecek, halk gelirden payını alacak . O güne kadar gözleri yollarda kalan,hayat pahalılığı içindeki emekçilerin,işçilerin,emeklilerin, işsizlerin sabrı tez zamanda devlet desteğiyle taltif edilsin.
Maaşlarını dolara endeksleyenler, değersiz kitaplarının nüshalarını birkaç milyara satanlar, yalan insafsız haberlerle insanların yüzlerine kara çalmaya çalışanlar, büyük ve küçük burjuvalar, tuzu kuru aydınlar, sözde ilericiler, sözde solcular, sözde devrimciler, muhalif partiler cibiliyetlerinin gereğini yapıyorlar.