Bireyi düşünürken
Birey tek tip değil. Hangi birey diye sormak gerek. Davranış bilimlerinin ayrıntılarıyla ayrı bilim şubeleri oluşturduğu bireyin hangi birey olduğunu incelemek gerek. Ana rahmine düşen bir insan varlığı, birçok acımasızca yok edilse bile o artık ana rahmine düşmüş ve dünyaya gelmek üzere gün saymaya başlamıştır. Ana karnı, ana rahmi bir hazırlanma mekeanıdır. Orada kalınan 9 ay veya 9 ay 10 gün dünya hayatı için geçirilen bir hazırlık dönemidir. Buna cenin deniliyor. Ama o bir ferttir o andan, var olduğu, var edildiği andan itibaren. Davranış bilimleri henüz ceninle, ana rahmindeki bireyle ilgilenmeye başlamamıştır.
Xxxx
Tıp ilmi içinde anne ve çocuk sağlığı bilimi ceninle ilgilidir elbette. Ama o daha çok oluşum evrelerini inceliyor. İlk üç ay, ikinci üç ay ve üçüncü üç ayda ceninde görülen gelişmeleri ele alıyor. Davranış bilimleri açısından henüz oluşmuş bir ilim şubesi yoktur. Ama o birey kendine ait niteliklerin çoğunu orada kazanıyor. Annenin içinde yaşadığı maddi ve manevi şartlar içinde kendine nitelik kazanıyor. Annenin beslenmesi, yaşadığı duygu ve heyecan, haz ve elem, ligi alanları, sahip olunan maddi-manevi imkeanlar cenini etkiliyor. Korku, cesaret, hoşlanma-hoşlanmama, sevme-nefret etme gibi akla gelebilecek tüm olumlu ve olumsuz duyguları orada ediniyor cenin. Doğumundan sonra da dünya hayatı için edinimleri devam ediyor. Ama doğumundan sonra o cenin değil bebek adıyla anılıyor.
Xxxx
Bebeklik döneminde de anne ve babanın sahip olduğu şartlarda yaşıyor bebek. Çocukluk dönemimde ise öğrenmeler devam ediyor. Dilini, inancını, ahlaki değerlerini, irfanını, öğrenimini adım adım elde ederek birey niteliklerini geliştiriyor.
Demek oluyor ki, cenin, bebek, çocuk, ergen, genç, olgun, yaşlı dönemlerinde birey niteliklerini artırmaya devam ediyor. Birey niteliği kazanılırken başka unsurlar da devreye girip hesaba dahil oluyor. Kız-erkek ikilemi ve çeşitliliği, genç kız-genç erkek, erkek-kadın, yaşlı kadın-yaşlı erkek ikilemleriyle de kazanılan nitelikler farklılık göstermeye devam ediyor. Bireyin niteliklerini artıran başka değerler de var. Toplum hayatı yaşarken insan, toplumun değerlerinden de ediniyor. Toplum içinde insanların sıfatları var. O sıfatlardan dolayı da nitelikler artırılıyor ve farklılıklar gösteriyor. Anne-baba, hala-teyze, dayı –amca, dede-nine, ağabey-abla, erkek kardeş-kız kardeş gibi kan bağından kaynaklanan sıfatlar yanında nikah ve hukuk bağıyla kazanılan sıfatlar da var. Kaimana-kaimbaba, yenge-enişte, damat-gelin gibi.
Toplum içinde yapılan işlerle ilgili sıfatların da birey niteliğine ilaveleri var. Öğrenci-öğretmen, işçi-işveren, çalışan-patron, amir-memur. Çırak, yamak-kalfa, usta, teknisyen-tekniker, mütehassıs, doktor-hasta. Yüzlerce meslekle elde edilen sıfatlar da bireye nitelikler ilave eder ve bireyin o sıfatlara uygun nitelikler göstermesi toplum tarafından beklenir.
Xxxx
O halde sormak gerek. Davranış bilimlerinin incelediği birey hangi bireydir?
Dahası da var. Dine, ahlaka, hukuka, toplum yaptırımlarına uygun davranan ve davranmayan bireyler de bambaşka niteliklere sahiptirler. Ruh bilim, davranış bilimi bütün bu ayrıntıları göz ardı ettiğinde eksik kalacaktır. Bütün bu nitelikleri göz önüne almak da işi, içinden çıkılmaz hale getirecektir. E ne diyelim. Allah bilimle uğraşan insanlara uzun ömürler ve sabırlar ve azimler versin.
Xxxx
Kur’an-ı Kerim önce okunması işaret edilen bir vahiy kitabı. Ama onu okuduğunda insan, onun işaret ettiği insanı, evreni de okuduğunda sadece Yaratanı daha iyi tanımalı, daha çok ibadet etmeli. Kur’an-ı Kerim’in oku emri bunun için. Okumak insanın kendini bilmesi için. Sen kendini bilmezsen Bu nice okumaktır. İnsan kendini bilince ne olacak? Yaratanını bilecek.