BİRLEŞMİŞ MİLLETLER
Sevgili dostlar, bundan 104 yıl önce 28.Temmuz.1914’de başlayan 1. Dünya Savaşı’nın ardından İsviçre, Hollanda, Fransa, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri’nin bir araya gelmesiyle 10.Ocak.1920 günü İsviçre’de Milletler Cemiyeti (Cemiyet-i Akvam) kuruldu.
18.Temmuz.1932 günü Türkiye’nin de üye olduğu Kuruluş, her ne kadar 1.Dünya Savaşı’nın sebep olduğu acıların bir daha yaşanmaması için kurulmuş olsa da 01.Eylül.1939 tarihinde Almanya’nın Polonya’yı işgali sonucunda 2. Dünya Savaşı’nın başlamasına engel olamamıştır.
İnsanlık tarihinin en büyük trajedilerinden birisinin yaşandığı 2. Dünya Savaşı, 02.Eylül.1945 günü Müttefik Devletlerin galibiyetini ilan etmesiyle, ardında 65 milyon insan ölü ve çoğu sakat 50 milyon insan yaralı bırakarak tarihin en büyük trajedisinin sahneye konulması da sonlanmış oluyordu..
Söz konusu trajedinin daha fazla ilerlemeden ve yeni felaketlere yol açmadan durdurulması amacıyla; İngiltere Başbakanı Winston Churchill (1874 – 1965 ) ve ABD Başkanı Franklin Delano Roosevelt (1882 – 1945) 1941 yılında Kanada açıklarında bir savaş gemisinde buluştular ve Amerika Birleşik Devletleri’nin tarafsızlığını bırakarak savaşa dahil olduğunu ilan eden “Atlantik Bildirgesini” yayınladılar.
2. Dünya Savaşı’nın asıl unsurları Almanya – İtalya ittifakının karşısında yer alan devletlerin birlikte hareket etmesi anlamına gelen Atlantik Bildirgesi gerçekten de savaşın kaderini değiştirmekte etkin rol oynadı. ABD’nin savaşa dahil olması, Normandiya Çıkarması’yla Almanya ve İtalya’nın sonunun başlangıcı olarak kabul edilebilir.
Ancak gerek sonuca giden bu yolda Birleşik Krallık, Fransa, Sovyetler Birliği, ABD ve Çin Cumhuriyeti’ni oluşturduğu Müttefik Devletlerin başarısında etkili olması ve gerekse savaş sonrası kurulacak yeni dünyada, yeni bir oluşumun sağlanması amacıyla Atlantik bildirgesi esas olmak üzere 1942 yılında “Birleşmiş Milletler Bildirisi” yayınlanarak günümüzdeki “Birleşmiş Milletler Örgütü’nün” nüvesinin oluşturulduğunu görmekteyiz..
Değerli okurlar, ülkeler arasında sorunların ortaya çıkmadan önlenmesi ve çözülmesi yönünde birlikte tartışılarak olumlu sonuçlara ulaşılması ve de çözüme kavuşturulması amacıyla daha o tarihlerde “Birleşmiş Milletler Örgütü’nün” kurulması gündeme gelmiştir.
Amacına tam olarak ulaşamayan Milletler Cemiyeti’nin yerine 24.Ekim.1945 tarihinde merkezi New York olarak kurulan Birleşmiş Milletler ( BM ) ; veto hakkına sahip 5 daimi üye: Fransa, İngiltere, Rusya, Çin, ABD ile birlikte ilk kurulduğu yıllarda 51 üye ve şu anda 193 üye devletin katılımıyla büyük bir organizasyon ve birlikteliğin oluşturulması sonucunda devletler arası sorunların çözümüne katkı sağlıyor.
Arapça, Çince, Fransızca, İngilizce, İspanyolca ve Rusça dillerinin resmi kabul gördüğü BM, anlaşmazlıkların çözümünde hukuki yolların da açıklığını sağlamak amacıyla en yüksek yargı organı sıfatıyla Uluslar arası Adalet Divanı ( Lahey Adalet Divanı) Hollanda’da faaliyet göstermektedir.
Ülkeler arası ilişkilerde anlaşmazlıkların ve yeni savaşların önlenmesi, insanlığın yeni felaketlere sürüklenmeden yeterli ve gerekli tedbirlerin alınmasıyla müzakere yollarının açık tutulmasını sağlayan BM; bağlı uluslararası kuruluşlarıyla Dünya barışında ve gerekse pek çok yardım geliştirme projelerinin yürütülmesinde etkin rol oynamakta ve Ülkemizde, FAO (Gıda ve Tarım Örgütü), ILO (Uluslar arası Çalışma Örgütü), OCHA ( İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi), UNDP (Kalkınma Programı), UNDSS (Milletler Güvenlik Birimi), UNFPA (Nüfus Fonu), UNHCR (Mülteciler Yüksek Komiserliği), UNIC (Enformasyon Merkezi), UNICEF (Çocuklara Yardım Fonu), UNIDO (Sanayi Kalkınma Örgütü), UNV (BM Gönüllüleri), UN Women (Kadın Birimi), WFP (Dünya Gıda Programı) ve WHO (Dünya Sağlık Örgütü) kuruluşlarıyla faaliyetlerini sürdürmektedir.
Esen kalın.
