Bir kanser hastasının kemoterapi günlüğü şeklinde kaleme aldığı kitabının yaşama sevincimi tazelediğini söylesem bilmem inanır mısınız?  "Daima boşalan bir aklın, giderek daha az çatışmalı bir yüreğin ve her zamankinden daha hızlı akan zamanın tadını çıkarıyordum…”   Lütfen alıntıladığım bu cümlenin, cildinin sağlıklı rengini, koku ve tat alma duyusunu kemoterapi koltuğunda rehin bırakmış bir adamın hissizleşen parmak uçlarından döküldüğünü gözünüzde canlandırarak, bir kez daha okuyun. İtalyan asıllı uluslararası gazeteci Tiziano Terzani'nin kanser tedavisi için gittiği NewYork'ta kaldığı tek odalı daracık dairenin küçük camından, güneşin doğuşuna ve batışına yazdığı güzellemeyi okuyunca gerçek özgürlüğün neye benzediğini hatırladım.

Özgürlüğe sahip olamazsınız, hissedebilirsiniz; özgür kalmayı tercih edebilirsiniz ancak. Atlıkarıncada Bir Tur Daha,  her cümlesi ilham ve bilgelik dolu bir veda kitabı. Günlük faaliyetlerinize ilham kaynağı olacak sayısız örnekle dolu. Hasta olmanın acınası hallerini değil ayrıcalıklarını görmeyi seçiyor Terzani: “Kanserle birlikte artık kendimi hiçbir konuda görevli hissetmeme, suçluluk duymama hakkını elde etmiştim. Mutlak özgürleşmiştim. Tuhaf görünebilir ve kimi zaman bana da tuhaf görünüyor ama mutluydum.”  Tiziano Terzani 2004 yılında hayata veda etti ama kanser sebebiyle değil, sadece doğmuş olduğu için öldü o.

Veda metninde konuyu bu şekilde özetleyip noktayı koymuş usta gazeteci. Önemli olanın doğum ve ölümün hayatın iki ayrı görünüşü olduğunu anlayabilmek olduğunu söylüyor ve doğarken başladığımız yolculuğun gerçek hedefini bu şekilde kavramayı öneriyor her birimize. “Ben sadece iyileştirilecek bir beden değilim” dediyse de batılı doktorlarını eğlendirmekten öteye geçemediğini görünce;  aynı zamanda bir ruh, öyküler, deneyimler, duygular,  düşünceler ve heyecanlar birikimi olduğunu ispatlamak ve bunun hastalığı ile ilişkisini keşfetmek üzere ‘Atlıkarınca üzerinde son bir tur’a daha çıkmış.

Bu kez kendini tekrar etmemek kararlılığıyla… Okurlarına Hindistan’dan Tayland’a, Filipinler’den Himalayalar’a uzanan 654 sayfalık derinlikli bir yolculuk vadediyor. Evet biraz meşakkatli bir okuma fakat yıllarca Der Spiegel, La Repubblica, Corriere Della Sera gibi uluslararası yayın organlarında muhabirlik yapan Terzani’nin pürüzsüz dili, gözlem yeteneği ve kuvvetli anlatımıyla su gibi akıyor.

Son zamanlarda kitapçı raflarında pıtrak gibi türeyen kes-yapıştır kolaycılığının yerine “Atlıkarıncada Bir Tur Daha” keyif, farkındalık ve yüksek anlayış vadediyor.