FARUK KORÇA

FARUK KORÇA

FARKLI TARAF

BÖYLE SOYKIRIM OLUR MU ?

[email protected]

Ermeni iddialarının büyük çoğunluğu kulaktan kulağa anlatılan ifadelere dayanan, kuşaktan kuşağa bu anlatılanlar sübjektif ve genel fotoğrafı görmekten çok uzaktır.

Dolayısı ile bütün bu anlatılanlar dışında soykırım tartışmalarında dikkat edilecek iki önemli husus şudur:

Devletin katliam talimatı verdiğine ilişkin belge vermeleri, ikincisi ise Ermeni nüfusundaki değişiklik ne kadardır?

Sadece ömrü boyunca Ermeni soykırımını ispatlamaya adamış Taner AKÇAM'ın kitabında, TALAT Paşa'nın Halep Valiliği'ne gönderdiği yazılı olup, ancak bu belgenin nerede nasıl bulunduğu, isim, ünvan ve tarih olmadığı halde telgraf harfleri ile değil, şifre ile yazılmış olması, şifrelemenin Osmanlı şifrelemesine uygun olmadığı nedeni ile sahte olduğu kanısına varılmış ise de böylesine zayıf sözde bir delil ile Milleti mahkum etmeye çalışılmıştır.

Bu haksız soykırım ithamı karşısında Balkan Türklerinin yaşadığı zorunlu göç ve yaşanan mezalime ne demeli?

Benim dedelerim Büyük Rus Harbinden sonra Balkanlardan katliamlardan kaçmış bir aileden geldiğim için, Ermenilerin acılarına hep duyarlı baktım.

Ancak entelektüel terörün hegemonyasına boyun eğip, geçmişte yaşanan vakalara hiç bir zaman soykırım demedim.

Asala terör örgütünün 40'ı diplomat olmak üzere 91 yurttaşımızı şehit etmesine ne demeli?

Benim hayatım İstanbul'da Ermeni vatandaşların çoğunlukta olduğu Samatya, Feriköy ve Bomonti semtinde geçti. Halen Şişli'de yaşamaktayım. Çok sayıda Ermeni arkadaşlarım oldu. Onlarla bu konuları zaman zaman tartışırdık. Hiç bir zaman ne onlar, ne de ben bu olaya soykırım gözü ile bakmadık.

Ermenilere soykırım uygulandığı iddiaları, 1965'den sonra ortaya çıktı. Geçmişte sadece Doğu illerine özgü olmak üzere bir zorunlu göç yaşandı. Her zorunlu göçte olduğu gibi anlar yaşandı. Buna bir Dünya savaşının kaosu da eklenince Türkler ve Ermeniler acılar yaşadılar.

Biz hiçbir zaman Balkan Türklerinin yaşadığı zorunlu göç ve mezalime soykırım demiyor, Dünyayı ayağa kaldırmıyoruz. Zira köklü ve büyük milletler ağlayıp, sızlanmayı beceremezler. Kendilerine acıma ve avundurmayı küçüklük sayarlar. Bu sebepledir ki ağlama ve sızlanma edebiyatları, ya gelişmemiştir, ya da yok gibidir.

Tarihin toplumsal hafızaya intikalinde en ciddi meselelerden biri budur. İkibin yıllık bir maziye sahip 16 devlet kurmuş bir millet tarihte hiçbir ırka soykırım yaşatmamış ve uğradığı mezalimlere soykırım dememiştir.

A.B.D. Başkanı Joe BIDEN'in önceki başkanlar gibi geçmişte yaşanmış bu vakayı soykırım olarak tanımlaması yüzyıllarca aynı tekrarlar üzerinde kardeşçe yaşamış bu iki milleti hiç bir zaman birbirlerinden ayırmaya ve birbirine düşürmeye muvaffak olmayacaktır.

Dünya'da geçmişte yaşanan soykırım olaylarına müdahale olsaydı;

Nazi'lerin soykırım yaptığı konusu da herkes hemfikir. Toplama kampları deyince akla ne geliyor?

A.B.D.'nin Kızılderililere, siyahilere, Çinlilere, Vietnamlılara, İspanyolların Küba'lı direnişçilere, İngilizlerin Boer'lere, Afrikalılara, Almanların Afrikalı Herero'lara ve Nama'lara, Fransızların Cezayirlilere. Bu yapılanlara soykırım denmiyor nedense!

Birinci Dünya Savaşında yaşanan soykırımlar bu köşeye sığdırılamayacak kadar çoktur.

Elbette Batı'da nefret objesi haline getirilen Osmanlı'nın Ermeni tehcir kararına "soykırım" demelerinde şaşıracak hal yoktur.

TALAT Paşa döneminde 1915'te Tehcir kararı ile Suriye'ye getirilen Ermenilere yayınlanan Suriye'de yaşayan halka tanınan türlü imkânlar Ermeni vatandaşlara da tanınmış olması ve de soykırım yapacak Devlet her gittikleri yerde Ermenilere nüfus kâğıdı çıkarır mı?

Suriye’de toplama kampları yoktu. Ermenilerin bazıları karayolu ile Lübnan ve Mısıra, bazıları deniz yolu ile A.B.D. ve diğer ülkelere gidebiliyorlardı.

Bu mudur soykırım? Ermenilere bu imkânları tanıyan TALAT Paşa Berlin'de öldürüldü. Suikastçı Soğomon TEHLİRYAN adında bir terörist idi. Alman Mahkemelerinde beraat etti.

Prens SAİT HALİM Paşa, Arsanir SIRAYAN adlı bir ermeni tetikçi tarafından öldürüldü ve kaçırıldı.

CEMAL Paşa Stefan ÇEÇİLYA ve Baros BOGOSYAN tarafından Tiflis'te öldürüldü.

Gazi Mustafa KEMAL'i öldürmek için suikast timi oluşturuldu. Eskişehir’de yakalandı. Manok Menukyan suçunu itiraf etti ve idam edildi.

A.B.D. vatandaşı Mıgırdıç YANIKYAN Türkiye'nin Loa Angeles Başkonsolosu Mehmet BAYDAR'ı, konsolos Bahadır DEMİR'i, sırtlarından vurarak şehit etti. Tutuklandı ancak serbest bırakıldı.

Tarih boyunca yapılan suikastleri ve öldürülen diplomatları bu satırlara sığdırmak mümkün değil.

Soykırım kavramı hukuksal tanımı ile "Ulusal, etnik, ırksal, dinsel bir grubun bütününün, ya da üyelerinin bir bölümünün yok edilmesi niyeti ile öldürülmesi, bedensel hasar verilmesi, yaşam koşullarının yok edilmesi, çocuklarının zorla ellerinden alınmasıdır.

Türk insanlarını, Türk Devlet Adamlarını, Diplomatlarını, kadınlarını, çocuklarını, Türk kurumlarını, sırf Türk oldukları için etnik, ırksal, dinsel sebeplerle yok etme niyeti ile bedensel hasar veren, yaşam koşullarını yıkan, 150 yıldır aralıksız devam eden vakalar soykırım olmuyor.

Bu konu A.B.D. Devlet Başkanının onayı ile tarihçilerin aynı masa etrafında belgelerle görüşmeleri neticesinde çözülebileceği kanaatindeyim.

Benim bu yaşıma kadar tanıdığım tüm Ermeni arkadaşlarım da görüş ve düşünceleri budur.

Türkler ile Ermeniler arasında bir sorun yok. Öylesine ki Türkler için ermeniler "sadık millet".

Osmanlı döneminde Ermeni asıllı 22 kişi bakanlık yaptı. 7 büyükelçi, 11 başkonsolos, Meclis-i Mebusan’da 33 milletvekili görev yaptı. İstanbul’da sarayları ve camileri inşa eden mimar Dalyan ile Türk tarihine geçen Kolsuz AGOP’u bu vesile ile rahmet ile anıyorum. Ülkemize hizmeti geçmiş bu değerli insanları İstanbul’a ölümsüz eserler kazandırmış mimar DALYAN’a tarihine ismini yazdırmış Samatya’lı mahallelimizin medar-ı iftiharı kolsuz AGOP’u ve Samatya’lı Milli sporcu Garbis ZAKARYAN’ı bu vesile ile rahmet ile anıyorum. 

Sadakat nasıl oldu da ayaklanmaya dönüştü? Ermeni isyancılar neden masum Müslümanları öldürdü?

A.B.D. Başkanı BIDEN Ermenileri Rusya, İngiltere, Fransa, İtalya'nın kışkırttığını göremiyor mu?

Benim gibi Ermeni vatandaşlarının yaşadığı Kocamustafa Paşa ve Bomonti semtlerinde yaşasaydınız ve buradaki Ermenilerle bu konuyu tartışsaydınız sözümün doğru olduğunu anlardınız.

TARİHİ SÖZ

Sözde Ermeni soykırım iddialarını onaylayan A.B.D. Başkanı J. BIDEN’e ünlü JOHNSON mektubundan sonra cevap veren merhum İsmet Paşa’nın “Yeni bir Dünya kurulur, Türkiye de o Dünya’da yerini alır.” tarihi sözünü hatırlatmak gerekir.

KISSADAN HİSSE HAFTANIN HİKAYESİ

“Kurt su içmek için dereye inmiş. Tam suyunu içecekken, başını çevirmiş bir kuzu görmüş. Körpecik kuzu, gencecik, tüyü yeni bitmişlerden. O da kurdu görmüş, bacakları tir tir titremeye başlamış. 

Kurt kaşlarını dik dik çatmış, tepeden tırnağa süzmüş minik kuzucuğu: 

“Bana baksana sen,” demiş. “Ne yapıyorsun orada, söyle bakayım?”

“Hiç,” demiş kuzucuk, “su içiyordum.”

“Niçin doğru dürüst suyunu içmiyorsun, peki?”

“Anlamadım,” demiş kuzucuk.

“Anlamamışmış! Ben şimdi sana anlatırım. Benim içeceğim suyu ne halt etmeye bulandırıyorsun; sende hiç utanma arlanma yok mu?”

“Senin suyunu bulandırmak mı? Ama bu olanaksız. Sen yukardasın, ben aşağıda. Irmak da yukardan aşağıya akıyor. Aşağıdan yukarıya değil ki…”

“Demek, öyle…” demiş kurt. “Demek… Ha ha, şimdi tanıdım seni, şimdi. Sen değil miydin, geçen yıl anama bacıma söven, ha, sen değil miydin?”

Kuzucuk şaşırmış:

“Kesinlikle hayır” demiş. “Ben daha bu yıl doğdum, geçen yıl hayatta bile 

<