Bu savaş bizim savaşımız...
Aslında savaş çoktan başladı...
Ukrayna-Rusya arasındaki savaşta bizim savaşın üzerine tüy dikti...
Biz savaşta değiliz diye itiraz edenleriniz olacak elbette..
Ama yanılıyorsunuz...
Savaşan Rusya'da henüz bir gıda savaşı yok...
Ukrayna'da da yok sadece marketler kapalı..
Rusya ve Ukrayna, zaten büyük bir tarım arazisine sahip olduğu içinde pek sıkıntı çekmeyecek...
Hatta biz para bulabilirsek bizi bile doyuracaklar...
Peki bizdeki savaş ne diye soruyorsanız, hemen söyleyelim...
MİDE SAVAŞI...
Her şey öylesine pahalı ki; orta halli denebilecek beyaz yakalılar bile artık bu savaşı en derinden hissetmeye başladı...
Bir ara "düştü, daha da düşecek bak gördün mü diyorduk ki; Rusya-Ukrayna savaşı her şeye tuz biber ekti....
İstanbul'da görece orta halli semtlerde 25-30 TL sınırına dayanan domates, hıyar lüks semtlerde 50 TL’yi zorluyor...
Cebine sağlam olanlar bile feryat figan bağırıyor artık...
İmdat batıyoruz sesleri, artık fakir fukaranın söylemi değil.
Orta sınıf diyebileceğimiz kesimde alt sınıf klasmanına düştü...
Artık ne asgari ücret ne de görece iyi devlet memuru maaşı karın doyurmuyor...
İnsanlar yeni taktikler geliştirirken "cebindekini yetirme, ay sonunu getirme" savaşında...
Benzin çoktan bir dolarında üzerine çıktı ve de Euro’yu burun farkıyla geçti...
Şimdi Avrupa'nın en ucuz akaryakıtı bizde demek pekte mümkün olamayacak.."
Nakliye pahalıysa yakanı akaryakıt el yakıyorsa üretimde o oranda hatta katlayarak el yakacak,
Çarşı pazar AVM yangın yeri artık...
Bakkal market savaşı bitti çünkü hepsi birlikte batıyor..
Ve yine Elektrikte zamlar geri almaktansa; vergiden tasarruf ederek, sermaye yine kollandı, korundu...
30 kilovat saatlik indirim kıyağına birde KDV indirimi ile destek sağlandı...
Yani sadece hazine zarar girdi sizin anlayacağınız.
Yüzde 127 zam hala yerinde...
Eskiler yokluk yıllarında "Ekmeği katık et" derlerdi..
Bilmeyenler için bu sözü açalım ve belleyelim çünkü bundan sonra çok kullanacağız.. Bu deyim " Ekmeğin çok, yemeğin az olduğu durumlarda yemeği ölçülü yemek" anlamına geliyor..
Ve örnek olarak denir ki; "Zeytini, peyniri ekmeğe katık edip karnımızı doyurduk."
Artık bu lafta rafa kalktı...
Zeytini peyniri bulabiliyorsanız; yani alabiliyorsanız zengin sayılırsınız...
Farkında değilsiniz belki; biz 2000'li yılların en büyük savaşını veriyoruz...
Yakında "Ya korona bir şey değilmiş bu daha beter" diyebiliriz...
Hep birlikte dua edelim...
Allah kurtarsın...