ZAFER BENGİ

ZAFER BENGİ

Bu yılın gündemi “Covid-19” olmalı!

2020’de yaşadığımız en büyük felaket, “Covid-19”du...

Can”dan kıymetli ne olabilirdi?

Binlerce “can”ımızı kaybettik.

Tüm hayatımız her yönüyle etkilendi.

Aileler perişanlık içerisinde geçirdi 2020’yi...

***

İşte bu nedenle, 2021’in gündemi “Covid-19” olmalı!

Tabii, toplum olarak. Tüm halkıyla, yöneteniyle...

Sadece yöneticilerin alacağı ya da aldığı kararlarla yok edemeyiz “Covid-19” illetini.

Muhalefetiyle, iktidarıyla tüm siyasi erkler biraraya gelmeli, toplumun sağlıklı kalması için, gerekli tedbirleri almalı...

Siyaset bu beladan kurtulana kadar buzdolabına konulmalı!

İnsanımız, korku içerisinde “can”ıyla uğraşırken, inanın bana koltuk için birbirlerini yok etmeye çalışan, halkını düşünmeyenlerden nefret eder.

Hırs, halkın, toplumun “yaşam hakkı”ndan önde gelmemeli, gelemez de...

Eğer bunu önceleyen olursa, halkın “oy”larıyla silinip gider!

***

Ama görüyorum ki, yapılan yanlışlıklarla, 2021’in ilk günlerinde de ortam geriliyor.

Medya 2020’yi iktidar üzerinden elbette eleştirebilir.

Ama, halkın çok büyük çoğunluğunca “kabul” görmüş bir kararın, “2020’nin torbasından felaket ve gözyaşı çıktı” manşet başlığının altında, “Ayasofya”nın işi ne?

Bunu yayınlayan gazetenin iktidar karşıtı olduğunu herkes biliyor.

Gazetenin genel yayın müdürü Metin Yılmaz’ı da tanırım.

Kırkı kır yaran bir yöneticidir.

Yılbaşı rehavetiyle böyle bir hatanın yapıldığına inanmak istiyorum.

Eğer kasıt varsa, bundan en çok gazete ve çalışanlarının etkileneceği kesindir.

O’nun adı da, gazeteye ihanettir!

Bu hata elbette eleştirilebilir.

Ancak, bu hatayı fazla kaşımak da doğru değildir...

Çünkü, bu ülkenin yüzde 99’u, halkıyla, mültecisiyle müslümandır!

***

Buna benzer bir söylemi, “türban” üzerinden Fikri Sağlar da dile getirdi.

İşte, bütün bunlar, sadece “karşıt” olmanın yarattığı hatalardır.

Belki okuyucularımız hatırlayacaklardır.

Ülkemizin tarihinde yerini almış siyasetçilerinden rahmetli Süleyman Demirel de, yanlış hatırlamıyorsam 2013 yılında, “türbanlı” öğrenciler için, “Onlar da Arabistan’da okusunlar” demişti.

Ben de o zaman, Metin Yılmaz’ın genel yayın müdürü olduğu gazetede (Bu gazete daha sonraki yıllarda kapanmıştı) rahmetli Demirel’i, “Sen git” diye eleştirmiştim! Bu satırlarım da, aynen yayımlanmıştı!

Ben de bu nedenle, Metin Yılmaz’ın “kasıt”la böyle bir manşet attığına inanmıyorum ya da inanmak istemiyorum...

***

Yol kazası” diyebileceğimiz bu gibi hataları yapmamaya dikkat edelim.

İktidarı eleştirebiliriz elbette, iktidar da muhalefeti eleştirebilir.

Sadece, derinlemesine toplumu germeden...

Hedefimiz “Covid-19” olmalı...

Halkımızı bu illetten kurtarmak için, iktidarı-muhalefeti, taraflı-tarafsız medyası, top yekûn mücadele vermeli, uyarmalar yapmalı, çok dikkatli kararlar almalı...

Unutmayalım bu illetten bizi, sağlıklı düşünceli hareketlerimiz, kararlarımız kurtarır!

<