BUNU BURAYA KİM KOYDU?
Bana da öyle geliyor ki, önünde sonunda Kurultay Partisinin ileri gelenleri kamuoyundan özür dileyip ;” Bunu buraya kim koydu? Allah bizi affetsin başkanımız hususunda yanılmışız” diyeceklerdir.
Uçuşan sandalyeleri, sopalı, yumruklu, sinkaflı söylem ve icraatlarıyla göz dolduran kurultay partisi , grup toplantılarında sahneye açılan küçücük kapıdan arkasından kovalayan varmış gibi koşar adım yürüyen genel başkanını el bebek gül bebek ağırlıyor.
Sayın genel başkanın bu yürüyüşü , kürsüdeki nutku hakkında takipçilerinin gönlünde nasıl bir yer bırakıyor bilmiyoruz.
Bildiğimiz sayın genel başkanın konuşmasının besmele çeker gibi Sayın Erdoğan’a muhalefet ile başlayıp, salonun ön koltuklarındaki protokolden arka taraflara doğru horultuyla sona ermesidir.
Hariçte Dünyanın 122 ülkesi, yaptığımız tıbbi yardım için hasetinden parmak ısırıp “herkes zor zamanımızda arkasını dönerken, yanımızda yer alan Türkiye'ye sonsuz şükranlarımızı arz ediyoruz, demiş iken, dahilde mezkur genel başkan başparmağını işaret parmağına bastırarak “Bunlar var ya bunlar vatandaşa bir tane maske veremediler. Bir tane ya, bir tane maske. Kaç para bir maske ya. Maliyeti ne kardeşim. Bir tane maske veremediler" diyebilmiştir.
Meşhur muhalif bir gazeteci hanım ,televizyondaki canlı yayın programında kendisine uzatılan kolonya ve maske paketini alırken “ gönderene değil, getirene teşekkür ederim” diyerek nobranlığını ispat , tıbbi yardımın varlığını ikrar ve itiraf eylemişti.
Halbuki bir cumhursever bir vatandaş olarak ben, üç ay önce maske talep ettiğim - halde kapımı çalan, halin nedir, masken, kolonyan var mı, diye soran olmadı. Kalbim kırıldıysa da dilime dolamadım. Beheri 1 lira değil mi, gider bir yerden alırım. Benden ihtiyaçlısına versinler, diye teselli buldum.
Bu sabah, ahbabım olan sokak çöpçüsünün hassasiyetini test etmek için kapı önüne bir poşeti koymuştum. Feysbuku karıştıran arkadaş, telefonu cebine koyup arkasına döndüğünde, çöp poşeti gördü. Çöp bidonunu arkasından sürükleyerek çöpün hizasına getirdi, bir aşağı bir yukarı, şüpheyle bir bana ,bir apartmanlara , bir havada geçen kargalara bakarak esefle “ bunu buraya kim koydu” dedi.
Ben ise onu duymazlıktan gelip esneme seansına geçtim ve bunu buraya kim koydu sorusunu, günün sözü olarak burada kayda aldım…