CEMAL KARABAŞ

CEMAL KARABAŞ

BUNU BURAYA KİM KOYDU?

Bana da öyle geliyor ki, önünde sonunda  Kurultay Partisinin  ileri gelenleri kamuoyundan  özür dileyip ;” Bunu buraya kim koydu? Allah bizi affetsin başkanımız hususunda yanılmışız” diyeceklerdir. 

Uçuşan  sandalyeleri, sopalı, yumruklu, sinkaflı  söylem ve icraatlarıyla göz dolduran  kurultay partisi , grup toplantılarında  sahneye açılan küçücük kapıdan arkasından kovalayan varmış gibi  koşar adım yürüyen  genel başkanını  el bebek gül bebek ağırlıyor.  

Sayın genel başkanın  bu yürüyüşü , kürsüdeki nutku hakkında  takipçilerinin gönlünde nasıl bir yer  bırakıyor bilmiyoruz. 

Bildiğimiz sayın genel başkanın konuşmasının  besmele çeker gibi Sayın Erdoğan’a  muhalefet  ile başlayıp, salonun  ön koltuklarındaki protokolden  arka taraflara doğru horultuyla sona ermesidir.

Hariçte  Dünyanın 122 ülkesi, yaptığımız tıbbi yardım için   hasetinden parmak ısırıp  “herkes zor zamanımızda arkasını dönerken,  yanımızda yer alan Türkiye'ye sonsuz şükranlarımızı  arz ediyoruz, demiş  iken,    dahilde   mezkur genel başkan   başparmağını işaret parmağına bastırarak  “Bunlar var  ya bunlar  vatandaşa  bir tane maske veremediler. Bir tane ya, bir tane maske. Kaç para bir maske ya. Maliyeti ne kardeşim. Bir tane maske veremediler" diyebilmiştir.

 Meşhur  muhalif bir gazeteci hanım ,televizyondaki canlı yayın programında  kendisine uzatılan kolonya ve maske paketini alırken “ gönderene değil, getirene teşekkür ederim”  diyerek nobranlığını ispat , tıbbi yardımın varlığını ikrar ve itiraf eylemişti.

Halbuki  bir cumhursever bir vatandaş olarak ben,   üç ay önce maske talep ettiğim -  halde kapımı çalan, halin nedir, masken, kolonyan var mı, diye soran  olmadı.  Kalbim kırıldıysa da  dilime dolamadım. Beheri 1 lira değil mi, gider bir yerden alırım. Benden ihtiyaçlısına versinler, diye teselli buldum. 

Bu sabah, ahbabım olan sokak çöpçüsünün hassasiyetini test etmek için kapı önüne bir   poşeti koymuştum. Feysbuku karıştıran arkadaş, telefonu cebine koyup arkasına döndüğünde, çöp poşeti  gördü.  Çöp bidonunu arkasından sürükleyerek çöpün hizasına getirdi, bir aşağı bir yukarı, şüpheyle  bir bana ,bir apartmanlara , bir  havada geçen kargalara bakarak  esefle “ bunu buraya kim koydu” dedi.

Ben ise  onu duymazlıktan gelip  esneme seansına geçtim  ve bunu buraya kim koydu sorusunu, günün sözü olarak burada kayda aldım…

<