ZAFER BENGİ

ZAFER BENGİ

Buruk 14 Mart Tıp Bayramı!

Hatırlar mısınız ya da bilir misiniz bilmem...

Bir zamanların çok popüler şarkısı vardı:

Doktor civanım...Doktor, doktor imanım...Ne istersen alayım” diye...

Atalarımız ne demiş?

Önce sağlık, diğerleri sonra gelir!

Benim de her zaman söylediğim bir cümlem var:

Yaşamayan bir varlık, başka bir varlığı sevemez” diye...

Yaşamak için de sağlıklı olmak şarttır!

Allah’ımızın emri ne?

Bedenine sahip çıkacaksın. O sana emanetimdir!

Yüce dinimiz, sağlık için yapılacak yasak eylemi bile kabul ediyor...

Yani sağlık için doktorların (Müslüman ya da başka dinden, ateist) hastasına önerdiği her işlem günah değildir!

Doktorlar ve tıp mensupları bu yüzden “Hipokrat yemini” ederler...

Unutmayın doktorların raporu, devlet başkanlarını bile koltuğundan indirir...

Yakın örneği Cemal Gürsel...

65 yaş yukarısı bir kişi, doktor raporu olmadan, malını dahi satamaz!

Bunun gibi gerçekler çoktur!

Ama, biz insanlar sağlımızı emanet ettiğimiz doktorlarımızın kıymetini bilmiyoruz...

Sadece yazık ve yazıklar olsun!

***

Bugün 14 Mart...

Yani “Tıp Bayramı”...

Çok değil 2 sene öncesine dönelim...

Covid-19” salgının başlangıcında, doktorlarımızı “alkış” tufanına tuttuk...

Cansiperane çalışmalarını gözlerimiz yaşlı olarak izledik...

Gece demediler, gündüz demediler, duraksız çalıştılar, canlarını feda ettiler...

Covid-19”dan ilk vefat eden doktorlarımızdan Prof. Dr. Murat Dilmener, çok yakın arkadaşımdı...

O'nun hastaları için neler yaptığına yakinen şahidim...

Halkımızın çok büyük bir kısmı tıp eğitiminin ne demek olduğunu bilmez...

Doktorlar, hastaları için her şeye katlanır...

Doktorlar, canı pahasına fedakarlıklarda bulunurlar...

Biz ise ne yaparız...

Güya hastamız için çevremize “şov” yaparak, doktorlarımızı darp eder, küfürler savurur, aşağılarız...

Bir kısmımız da, “Ne olmuş sen kendini ne zannediyorsun... Benim vergilerimle maaş alıyorsun” deriz...

Bir kısmımız da, “Gidersen git... Yeni mezunlarla hayatı devam ettiririz” der...

İnanın bana, bu dünya boş olduğu sürece bir anlamı yoktur!

Bırakın insanoğlunu, hayvanlar aleminin sağlığı için bile veterinerler olmazsa, dünyamızın dengeleri kaçardı!

İyi ki varlar...

***

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, doktorun kıymetini en iyi bilen kişidir...

Geçirdiği önemli operasyonlarla bugünkü sağlığı iyi bir düzeye çekilmiştir...

Ben inanıyorum, en azından inanmak istiyorum...

Sayın Erdoğan’ın kadın muhtarlara yaptığı konuşmanın metnini hazırlayan kişi, bilgi sahibi yoksunluğundan böyle bir cümleyi satırların arasına yerleştirmiştir!

Yoksa, “Doktorlar giderlerse gitsin” denir mi?

Yoksa, “Genç doktorlarımızla, sağlık hizmetini sürdürürüz” denir mi?

Hemen belirteyim...

Tıp Fakültesi mezunları doktordur, ama mesleğinin “uzman”ı değildir...

Uzman olmak için en az 6 yıllık üniversite sonrası 6 yıl da branş eğitimi gerekir!

Böyle bir mesleği yok saymak mümkün mü?

Hastalığınızın uzmanı olmayan bir hekime gider misiniz?

Hatta, tecrübeli, kariyerli hekimleri tercih edersiniz!

Hatta teşhiste ya da tedavide şüpheye düşerseniz, bir-iki hekime daha gidersiniz!

Çok üzgünüm, ülkemizde doktorlarımızın küçümsenmesine...

***

Bugün çok önemli bir gün...

Bayramlar, bilindiği gibi bir değeri ifade eder...

Ben de, doktorlarımız ve tıp mensuplarımız için “İyi ki, varsınız. Allah sizin varlığınızdan yoksun bırakmasın, yaşayın var olun, hizmetleriniz kırılganlıkla yok olmasın” diyorum...

Doktorlar fedakardır...

Doktorlar can yoldaşımızdır...

Doktorlar olmazsa olmazımızdır...

Mustafa Kemal Atatürk ne demiş: "Beni Türk hekimlerine emanet edin!"

Tüm doktorlarımızın ve sağlıkçılarımızın “14 Mart Tıp Bayramı” kutlu olsun!

<