Çalışmak, çalışmak, çalışmak!
Bugün Pazartesi, iş başı...
Oooo ne çabuk da geçti 9 gün tatil...
Tatilimizi zehir etmeden, evlerimize döndüysek ne mutlu bize...
En uzun tatillerden biri daha bitti...
Gereği gibi huzurlu, mutlu, sağlıklı bir 9 gün geçirdiysek, enerji depoladıysak sorun yok!
Eğer gergin, aşırı yoğun günler yaşadıysak, bu haftamız zor geçecek demektir...
***
Bugün büyük “Pazartesi Sendromu”!..
Dünü iyi dinlenerek geçirdiysek büyük “Pazartesi Sendromu”nu yaşamayacağız...
Hayatımızın devamı için olmazsa olmazımız çalışmak...
Önce kendimiz, sonra ailemiz ve de ülkemiz için...
***
“İyi güzel de çalışmamızın reel karşılığını alamıyoruz ki!” dediğinizi duyar gibiyim!
Bu görüşünüze yürekten katılmama rağmen, ekonomik göstergeler, ışığın hala görülmediğini ortaya koyuyor!
Bireylerin yaşam standardını yükseltmeden ülkelerin güçlenmesini sağlamak çok da kolay değil...
***
Bir anımı sizinle paylaşacağım...
20 yılı aşkın süre önce Çin’e gitmiştim.
Kaldığım otelim geceliği 200 dolardı...
Bazı Türk iş insanlarıyla görüşürken, Çin’de alt ücretin (o tarihlerde) 30 dolar olduğunu öğrendim ve şok geçirdim.
Tabi bu ücret vasıfsız insanlara uygulanan ücretti.
Diğerleri de bir gecelik otel fiyatını ayda alıyordu...
İyi bir gözlem yaptım.
Bazı fabrikalarda işçilerin sürekli çalıştığını, fabrikada yatıp kalktığını, tüm yemeklerini fabrikada yediğini, hatta mahkum gibi 3 yıl aralıksız çalıştığını, 3 yılın sonunda aldığı ücretin tamamını biriktirip, köyüne gidip bir ev yaptığını öğrendim.
Böyle bir çalışma temposu, halkı elbette ezdi.
Hala da eziyordur...
Ülke güçlendi, ama ezilen halk şimdilerde de aylık 150 dolarla geçinmeye çalışıyor... İşte Çin denen üretim devi ülke ekonomik açıdan böyle güçlendi.
Dünyanın ihracaat merkezi oldu.
Olası tek bir açmazı var, ürettiği malı satamazsa ne olur?
Çöker...
Sadece Kuzey Amerika’ya üretiminin 3’te birini satıyor...
Düşünün ABD bir ambargo uygulasa, koca Çin bir yılda diz çekmek zorunda kalır!
Bir de bizim ülkemizi düşünün...
Çok çalışmamız, “Pazartesi Sendromu” demememiz, geleceğimiz için müsriflikten kaçınmamız, birikim yapmamız gerekiyor...
Aksi takdirde, olası dar boğazları aşamayız!..
Çalışalım, çalışalım, çalışalım...