ÇANTA
Bir anlık gafletimi fırsat bilen sarı sakallı durak tilkisi durağın oturma yerinde bıraktığım evrak çantama kolunu sokmuş karıştırıyordu.
- Hoop, hoop delikanlı , çantama ne yapıyorsun, dedim.
Suçüstü yakalanmanın mahcubiyetiyle kısa kirpiklerini kırpıştırıp küçük donuk gözlerini üzerime dikerken sarı sakalı biraz daha sarardı. Bu orta boylu, tıknaz , beyaz gömlekli , yelekli , takım elbiseli tilki, çantamdan kolunu çıkarırken ;
-Hiiiç , ben çöp zannettim, dedi.
Malûm bizim buralarda modası geçen her şeyi çöpe atıyorlar. Mobilya, yatak, ayakkabılar, mesleki kitaplar, çantalar , her şey...
Bu şahıs da yepyeni evrak çantamı çöpten sayıp tecavüze yeltenmişti.
Buna apaçık hırsızlığa teşebbüs denir. Suçunu bilen hırsız tilki, bir anda kayboldu.
Geçen gün bizim semtin as eskicilerinden Ali nereden bulduysa eski bir avukat çantası armağan etti.
Çanta iri heybetli duruşuyla yıllarca yaşlı bir hukukçunun çilesini çekmiş, yıllarca kararmış, sararmış, sonunda o da çöpü boylamıştı.
Kendisi bir takım teferruatıyla ben önemliyim algısı ile nice çanlar yakmıştı. İçinde nice hukuk , ceza davaları taşımıştı.
Zaman onu sonunda toza toprağa, çöpe, oradan da eskici Ali'ye teslim etmişti. Kirden pastan tozdan, yağmurdan çamurdan, güneşten kararmış, herşeye boşvermiş görünüyordu.
Ali elindeki parçanın değerini gözümde ihsas etmek istercesine deri çantayı iki eliyle bana teslim etti.
Ben de kalbi kırılmasın diye bu değerli (?) parçayı büyük bir itinayla, teşekkürle , ama lütfen kabul ettim.
Tel fırçayla fırçalanmış olmasına rağmen , eksik olan kuyruk yağı idi. Bu tembih ile tarafıma teslim edilen çanta için teşekkür ettim. Arkamdan seslendi;
-Kuyruk yağıyla , dedi.
Çantayı eve götürüp elbise askısına taktım. Evdeki yaşlı misafir, kızımın gözünden kaçmadı;
-Gene mi çöpten, dedi.
- Ayıp ediyorsun kızım şimdiye kadar çöpten ne getirdim ki, dedim.
Dilin kemiği yok, herkes her yerden bir şey yakıştırır ama bunu kızımdan hiç beklemezdim. Buna çok esef ettim. Kendisini boşuna mı güzel sanatlara göndermiştim? İstedim ki, o yeni eserlerin yanı sıra eseri antikaların değerini de bilsin. Ne yazık ki ben topladıkça o çöpe attı.
Halbuki bu eski eserlerde ne hikayeler saklıdır. Henüz dilini açmadım. Kuyruk yağıdır belki dilini açacak olan. Deri ışıl ışıl ettikçe çanta, eski sahibinden , onun davalarından haber verir...
Kimdi bu çantanın sahibi ? Nasıl ortaya düşmüştü? İçinden hangi davalar çıkmıştı ?
Bir oturmada bu çanta, bana bir çok hikayeler anlatır gibime geldi...