ZEKİ GÜVEN

ZEKİ GÜVEN

ÇARE SİZSİNİZ

Merhaba,

Bugün yaşadığımız dünya çok karmaşık. Yaşamda savrulmadan ayaklarınızın üstünde sağlam durmak her geçen gün zorlaşıyor. Şu an yaşadığımız dünya da hastalıkların artması, ekonomik şartlar, teknolojinin ön göremediğimiz şekilde ilerlemesi ve her şeyin her an değişebilecek olması bizim yaşam şartlarımızı etkiliyor. Peki bu zorlukların üstesinden gelmek ve rahat bir yaşam sürmek nasıl olabilir?

Hepimiz bir toplum içinde yaşıyor ve toplumunun bize sunduğu kurallar çerçevesinde yaşıyoruz. Bu kuralları bizler oluşturuyoruz. Nasıl mı? Bireyler bir araya gelince bir düzen kurmak istiyor, bununla birlikte başlarına bir lider seçiyor ve yönetilmeyi istiyor. Çünkü hepimizin istediği ideal bir toplum yönetimi. Ardından da iş bazen çığırından çıkıyor. Bireyler toplumu oluşturuyor, toplum başına bir birey seçiyor ve bundan memnun kalmıyor. Bu durumda bireyler kendi başlarının çaresine bakmak durumunda kalıyor. İşte tam da bu durumda Stoa felsefesi bizim yardımımıza koşuyor. Yani mutlu olmamız toplumsal düzende değil bireyin iç dünyasındadır. Bu yazımda size bu felsefeden bahsetmek istiyorum.

Stoa felsefesinin en önemli isimlerinden biri Epiktetos’tur. Bu felsefeyi anlatan sözü şöyledir; Mutluluğa giden tek bir yol vardır. Bu da irademiz dışındaki şeyler yüzünden kaygılanmayı bırakmaktır” der. Bir diğer stoacı filozof Marcus Aurelius da şöyle der; “Hayat hiçbir zaman değişmez. Ama düşünceleriniz değişebilir. Hayatın değişmesini istiyorsan düşüncelerini değiştirmelisin.” Hayatımız düşüncelerimizle eşdeğerdir. Ne düşünürsek onu yaşarız. 

Stoa felsefesi kişinin iç huzurunun yaşamın kendisi olduğunu savunur. Yaşamınız bir güç veya güçler tarafından yönetilmez. Yani siz izin vermediğiniz sürece hiçbir güç size etki edemez. Kaderci olmak yerine kaderin efendisi olmak sizin elinizdedir. Çevrenizi değiştirmek için uğraşmayın. Siz içinize döndüğünüzde daha büyük bir evren keşfedeceksiniz. Ve başkalarını dinlemeyin, içinizi dinleyin. Cicero’nun dediği gibi; “Kimse sana senden daha iyi öğüt veremez”

<