SELAMİ TURGUT GENÇ

SELAMİ TURGUT GENÇ

ÇELME TAKMA TEŞVİKLERİ..

İnsanları anlaşıla gelmiş “biçim” fikrinden vazgeçiremezsiniz.

Ucu açık iki elektrik kablosunu birbirine değdirirseniz önce cızırdar, sonra akımın şiddetiyle patlar. Arabayı çalıştırdığınızda, köküne kadar gaz pedalına basıldığında yüksek gürültü çıkarır.

İnsanlarda, gelişme, deneyim ve olgunlaşma süreçlerinde çeşitli farklılıklar ortaya çıkar. Çeşitli tiplerle karşılaşırız. Hataları, kusurlarını ortaya çıkarırsa arızalı tipler gözüyle bakarız. Akıl karıştırıcı söz ve eylemlerinden toplumun yararlarına bir sonuç çıkaramayız. Yadırgamakla kalmaz, kişiliğinin değer ölçülerini onun zafiyetine bağlarız.

Günümüzde, kendi fikir ve inançlarıyla dahi bağdaşmayan, akıntıya kürek çeken, etrafına çelişkilerle dolu algılar yerleştiren, akıl karıştıran farfarcılarla karşılaşıyoruz. Ayrıca hiçbir nedene bağlı olmadan bahaneler üreterek saldırganlık boyutlarına varan karmaşa çıkaranlara da gittikçe azgınlaşıyor. Öfke, korku, kötümserlik ve endişe verici olaylarla toplumun rot ayarlarıyla oynayan bu insanlar birer kundak aracını andırıyorlar. Bu denli olaylar ne denli sık tekrarlansa da bunları kıstırmakta geç kalmayan güvenlik güçlerimizin fedakar çabaları da huzur artıcı olmuyor.

Devlet, her konuda vatandaşının kalkanıdır. Sosyoekonomik konular dalgalanacak olursa, bunun toplumsal tepkicileri, keçileri kaçırmış bir havaya bürünürler.. Yalan dolanlar peş peşe piyasaya sürülür. Çoğu zaman ufak bir şeyi büyütme eğilimleri ortaya çıkar.. Sapla saman bir birine karışır.. Bununda ibret olarak hatırlanması gerekli bir hikayesi vardır.

Bir gün rüzgar samanlığa seslenir:

“Kapını açık bırak da, sana saman doldurayım..”

Samanlıktan cevap gelir:

“ Sağol, rüzgar kardeş!. İçimdeki samanı boşaltma da yardımın sana kalsın!”

Toplumsal düzeyde, bizi saçma sapan nedenlerle gülünç duruma düşüren siyasi çekişmeleri kalburdan geçirirsek, saman kıvamında sözlerle karşılaşırız.. Başkalarını suçlamak alışkanlık haline gelirse, zihinsel çöküntü kaçınılmaz olur.. Bir aile içinde devamlı geçimsizlik varsa fotoğrafın bu yüzü herkesi düşündürmelidir.

Bugün yaşadığımız problemlerin, ekonomik kırılmaların kronik reaksiyonlarına bakın.. Dünyanın her tarafında aynı konular güncelliğini korumaktadır. Küresel sıkıntıların sivilceleri, bitkin toplum yapıları oluşturmaktadır.

Durağan ekonomilere yeni yeni akarsu yatağı hazırlamazsınız su taşkınlarını devamlı yaşarsınız. Ne var ki, sokaklarda rastgele atılmış çöplere duyarlık gösteremeyen, vatandaşlık sorumluluğunu hissetmeyen pervasız insanların kusurlarına gözleriniz kapanıksa, önce kendinizde değişiklik araştırın.

Dünyayı değiştiremeyiz. Ama, dünya devamlı değişime açıktır.

Şimdi dünya, büyük bir sağlık krizi (Covid-19)u insanlığın başına felaket olarak sarmıştır.

Refah, bütün toplumların hakkı ve beklentisidir. Koşullar düşüncelerimize ve umutlarımıza uymadıkça, ister evin içinde, ister dışında olsun, aile geçimsizliği illetine yakalanmayanlar o halde neden söz edelim?

“Yaşamı bir kavga olmaktan çıkarıp öfkelerimize sarılıp kalmayalım..

Siz siz olun, öfkeli düşünceler üretmeyin..

Aklımız her an oyalanacağı bir şeyler ister..

Öfke, alev almayan hazırlanan bir kıvılcımdır.

Bir kimsenin ya da bir hizmetin yapılmasını engellemeye, yere düşürmeye “çelme atmak” denir..

<