CENGİZ NİHAYET!
CENGİZ NİHAYET!
Çocukluğumda Türkiye Spor Yazarları Derneği maçları oynanır, taraftarlar eşit otururlardı. O günlere gittim kendi kendime karşılaşma başlarken. 20 bin küsur Fenerbahçe taraftarı hem maça renk katmış hem de mücadelenin tadına tuzuna dokunuş yapmıştı kendisine verilen ekstra biletlerle.
İrfan Can Kahveci'nin sarı kart, Fred'in kırmızı kart cezalısı olması, üstüne Djiku ve Osayi'nin Afrika Kupasına gitmesi, Fenerbahçe adına büyük dezavantajlardı randevu öncesinde. Ancak Cengiz'in müthiş futbolu, Mert Müldür'ün istekli oyunu ve Dzeko'ya yaptığı asist, İsmail'in ileri geri uyguladığı box to box futbol anlayışı, Fenerbahçe'nin takım olarak işleyen düzenini eksiklere rağmen bozmadı.
Takım boyunun kısa tutulması, İstanbulspor defansı oyun kurmaya çalışırken rakibe uygulanan pres ve yine oyunun herhangi bir anında topu kaybeden sarı lacivertli oyuncuların meşin yuvarlağı rakipten almak adına yaptıkları çabuk baskı çok değerliydi.
ARTIK TADIC PENALTI ATMASIN!
İlk yarıda Dzeko golünü atsa da, sayıyı bulana kadar yaptığı şut denemeleri başarısız kalmış, hatta tembel şut diyebileceğimiz tarzda olup yeterli sertlik ve kaliteye ulaşamamıştı. Aksine Cengiz ise attğı sert şutlar ve bulduğu hedeflerle istim üzerindeydi. Hatta NBA'de oyunun en kritik anlarında her attığı 3'lüğü baskete çeviren skorer bir basketbol oyuncusu gibiydi. Sokak lisanıyla her attığı gol oldu Ünder'in.
68'de ekrana yansıyan görüntü hem çok ilginçti hem de İsmail Kartal kenarda takımını yöneten bir teknik adam olarak doğru kararlar vermişti yapacağı değişikliklerde. Oyundan alınan Cengiz ve Dzeko bir dönem Roma'da beraber oynamışlar, İstanbulspor karşılaşmasının da kürsüye çıkanı olmuşlardı.
Gelelim Tadic'e! Dördüncü penaltısını kaçırdı sezon başından bu yana. Çok profesyonel bir oyuncu. Ağır adımlarla attığı penaltılar izleyenlere hiç güven vermiyor. Atacağı köseyi de açıkca belli ediyor. Ya gönüllü bir şekilde penaltı atmayı bırakmalı ya da Kartal bu görevi başka bir oyuncusuna vermeli. Ya da kim penaltıya maruz kalıyorsa, atışı o kullanmalı. Pazar akşamı penaltıyı yaptıran Syzmanski'ydi ve penaltıyı da Polonya'li oyuncu kullanabilirdi. Bu kadar iyi vuruş yapan oyuncunun olduğu yerde, takımın kaderini sadece Tadic'e bırakmak, pek de doğru bir teknik adam kararı olmaz dorusu. Çünkü şampiyonluk hedefi şaka kaldırmaz!
Gecenin Notu: Fred... Fenerbahçe'nin kalbi mi beyni mi ona siz karar verin. Bence her ikisi de. Brezilyalı oyuncunun oynamadığı her maç kabus gibi geçmişti. Rakip ne kadar kantarda güç bakımından zayıf bir ekip olsa da, İsmail Yüksek ilk defa Fredvari bir oyun ortaya koydu. Her iki kutu arasında gidip gelmekle kalmadı, hem gol pozisyonlarının için de kaldı, hem de gol aradı rakip kalede.