CESARET KAZANDI
taktik tahtası
Arsenal'i çalıştırdığı dönemde İngiltere Futbol Federasyonu'na verdiği röportajda kendisine sorulan; " Sizce taktiksel olarak en iyi sistem hangisi? " sorusuna ünlü teknik adam Arsene Wenger 4-4-2 diye cevap verecekti. Sebebini de şöyle açıklayacaktı; "Bu sistemle sahaya yüzde 100 olarak yayılırsınız. İki stoper, iki ön libero ve iki santrfor ile sahanın her üç bölgesindeki merkezleri en efektif haliyle kontrol edersiniz".
Fenerbahçe defansında Djiku-Becao-Serdar üçlüsünden ikisinin olmaması ki özellikle iki yabancının oynayamaması, üstüne ikinci bölgenin merkezinde Fred gibi çok ama çok önemli bir oyuncunun yokluğu, sarı lacivertlilerin dengesini fena halde bozmuştu anlaşılan. Fred'in ortağı İsmail de Brezilya’lının olmamasından dolayı bilinçsizce gezinip durunca, Wenger'in deyimiyle Fenerbahçe henüz oyunun başında kontrol'ün yüzde 40'ını kaybetmiş oldu.
Avcı, klasik olarak oyunu koruyan ve tutan futbol tarzıyla bilinse de, oyunun direksiyonunu iyi ele aldılar orta alanda. Elbette çok daha mantıklı kontra futbolu oynamaya başladılar. Nasıl Fenerbahçe'nin kaleyi bulan şutu yoksa ilk devrede, Trabzonspor'da pasla oyun kurmayı düşünmedi hiç. Avcı, Amerikan Basketbol Ligi NBA'in kilit oyuncularından olabilecek 2.01'lik santrforuyla hep uzun oynamayı düşündü. Ancak bence buradaki esas düşünce Fenerbahçe 'nin önde pres yapmasını önlemekti. Ligin lideri ilk derbisinin ilk yarısında 3 önemli oyuncusunun sahada olmamasından dolayı başı kesik tavuk gibiydi adeta. Yenilen golde de Osayi-Samet-Osterwolde'nin hataları affedilecek cinsten değildi.
MAĞLUBİYETTE ASLAN PAYI İSMAİL KARTAL’IN
İkinci devre deyim yerindeyse gol yağmuru ile başladı. Hem skor hem fark 47'de bir anda üçe çıktı. Fenerbahçe zaten kötü oynuyordu ki iş iyiden iyiye çıkmaza girmişti onlar adına.78'de İsmail Yüksek takımını eksik bıraktı. Kabahat takımın başındaki adaşındaydı aslında. İsmail Kartal, Abdullah Avcı patır patır taze ayaklarını sahaya sürerken, çift santrfora dönmeyi ancak 73'de akıl edebildi. Kimbilir belki de akıl tutulması yaşıyordu ev sahibi ekibin patronu.
Bu değişiklik 60'da yapılmalı, İsmail Yüksek asla üçlünün göbeğine çekilmemeliydi. Sarı kartı da olan Yüksek'in, İsmail hocanın yanında Mert Müldür varken stopere geçmesi mantıksızlık ötesiydi. İsmail Kartal sezon başından bu yana gereksiz fauller yapan Yüksek'e nasıl bu kadar çok güvenebilmişti? Verilecek karar aslında çok kolaydı. İkinci perdenin ilk çeyreği dolduğunda Müldür-Batshuayi-Crespo oyuna dahil olmalı ve Fenerbahçe 3-5-2'ye dönmeliydi.
Gecenin Notu: Abdullah Avcı cesaretiyle, oyunu okuyuşuyla ve yerinde değişiklikleriyle derbiyi kazanmayı bildi. Tecrübeli teknik adam 62'de sakatlıktan yeni çıkan Bakasetas ve Trezeguet'i hiç çekinmeden oyuna alırken, İsmail Kartal'ın çift forvete dönmek için 73. dakikayı beklemesi ve sarı kartlı İsmail'i stopere çekmesi inanılacak gibi değildi. Sokak deyimiyle bu mağlubiyet İsmail Kartal'a yazar. Fenerbahçe haftaya derbi tadında yine zorlu bir mücadeleye çıkacak. Bakalım Kartal hoca cesaretini esarete mi çevirecek yoksa bir arpa boyu da olsa yol katedebilecek mi cesaretli teknik direktör olmak adına Adana'da?