SELAMİ TURGUT GENÇ

SELAMİ TURGUT GENÇ

ÇİÇEKLER İÇİN DÜŞÜNMEK GEREK..

Sözgelimi, güzellikten söz açılınca genellikle “çiçekler” aklımıza gelir. Dünya yüzünde çiçeklerin binbir türü bulunmaktadır. Saymaya kalkarsak sütunumuz elvermez.

Halk ozanı Aşık Veysel’in karanlık dünyasını aydınlatan ışık değil, çiçekler olmuştur. Sazının her teline dokundukça,  görmeyen gözlerinin hayal perdesine hep yayla çiçekleri yansımıştır. Gönül gözüyle sümbülleri, mor menekşeleri, yaseminleri, papatyaları, gelincikleri, leylakları, kasımpatıları, hoş kokularını hissederek sazına aktarmıştır. Harika çiçeklerimiz sadece bununla kalmaz. Lavanta, ebegümeci, nane, kekik, aslan kuyruğu, adaçayı, ıhlamur çiçeğini saksıların dışında, bir de yaylalarda görseniz. Halk şairimiz Veysel gibi siz de çiçeklerin dilinden konuşuyordunuz.

Veysel, çiçek kokusunu almadığı vakitler, serzenişini şöyle yükseltir:

“Haniya nerede onlar? der.

Şimdi, günümüze dönelim. Görsel ve yazılı medyada önemli bir açıklama yapıldı. Ülkemizdeki türü zengin çiçeklerimizin tükeniş günleri yakınlaşıyor. İklim değişiklikleri ve küresel ısınma nedeniyle yakın bir gelecekte güzelim çiçeklere veda günü yaklaşıyor. Baharın müjdecisi çiçekler renklerini kaybedecek, sararıp solacak. Karlar eriyince yaylaların yeşillikleri çiçekleri barındırmayacak. Toprak üretkenliğini ilk önce çiçek türleriyle kaybedecek.. Doğanın bu değişimini hazırlayan iklimsel etkiler, daha çok çiçeklerimiz üzerinde görülecek.

Çiçeklerimizi övmek için besteler hazırlayan, melodiler düzenleyen şairlerin dizelerindeki bülbüller, artık gül yerine dikenli çalılıklarda mı ötecek?. Yazık, bütün ötücü kuşlar da iklim değişikliği ile sevdasız kalacak..

Aşk duygusunu kalbimize dolduran çiçeklerin renkleri ve hoş kokuları idi.. Barışın, demokrasinin ve sevginin sembolü çiçekler, kraliçelerin başına bile taç olarak yerleşmişti.

Uzmanların verdiği bilginin içeriğine göre, ülkemizin çiçeklerin karşı koruyucu önlemler hemen alınmalı.. Önce şair ruhlular hazırlanmalı. İlham kaynaklarını çiçeklerden ayırıp başka alanlardan temin etmeleri söylenmeli.. Vaktiyle, Barış Manço bu konuda öncü bir adım atmış, domates, biber, patlıcan üzerine şarkılar bestelemişti. Eşeği bile şarkıyla meşhur etmişti.

Varsın iklim değişsin. Kelebeklerin de birbirinden enteresan desenli renkleri olmasına rağmen, ömürlerine faydası olmuyor. Bilirsiniz, kelebekler kısa yaşarlar. Düşünün, sevdiğimiz müziği gözü kapalı dinlemenin zevki daha derindir. 

Günlük yaşamınızda çiçeksiz bir dünyada kaldığınızı farz edin ve her gün güzel bir resme, fotoğrafa bakmaya kendinizi alıştırın. Çiçekler tükenirse duygusal verilerinizi geliştirin. Suya sabuna dokunmadan yaşayın gitsin. Günün birinde su kaynaklarının da tükeneceği söyleniyor. Bırakın kuşlar üzülsün.. Gül bahçelerinde doğmadılar ya.. Bırakın şarkılarda “gül”  lafı geçmesin..

Satırımızın sonunu Bilgin Addison’un sözüyle bağlayalım:

“Sevgililer güzelliğe zamanla alışıp, onu gözleriyle değil, duygularıyla görmeye başlarlar.”

MEVSİMLERİN TARİFİ:  İlkbahar bir genç kız, yaz bir ana, sonbahar bir dul, kış ise üvey anadır..

 

<