Bundan sonra Fenerbahçe için her maç kazanma hedefliydi. Şampiyonluk için başka bir şansları yoktu. Diziliş her ne kadar 4-1-4-1 gibi gözüksede, Belözoğlu Yanalvari bir taktiksel düşünce içindeydi aslında. 4-1-2-3 gibiydi aslında sahadaki diziliş.O dönemin Topal-Emre-Baroni yerleşimi bugünün Gustavo-Tufan-Kahveci üçlüsüydü. Önde de Kuyt-Sow-Emenike triosunun yerini , Valencia-Samatta-Osayi almıştı. O zaman Ersun hocanın elinde Selçuk Şahin-Meireless-Webo gibi alternatifleri varken, şimdi de Emre Hocanın kullanbilecekleri arasında Sosa-Mert-Thiam gibi oyuncular var. 

Belözoğlu bu taktiksel tercihi deneyerek Ozan ile Kahveci’yi oyunun iki yönünde kullanmak ve kanatlara da ekstra işlerlik kazandırmak adına serbest oynatmak istedi ama maalesef ne hoca ne de oyuncular bu taktiksel düzende senkronize olamayınca ilk perde yine çöpe gitmiş oldu. 

Malatyaspor bir taraftan covidle uğraşıyor, diğer yandan da kümede kalmaya gayret ediyordu. Fenerbahçe sakin ancak topa ve oyuna sahip olan takım olarak başladı karşılaşmaya. Valencia maçın hemen başında atsa, henüz dördüncü dakikada bir sıfır öne de gececeklerdi. Malatyaspor sessiz ve kabuğuna çekilmiş bir gorüntüdeydi. Valencia attığı frikik golüyle kendisini affettirdi. Ancak frikik atışı öncesinde Malatyaspor barajı kurarken, duvarın arkasına yerden gelebilecek bir vuruşa karşı ekstra bir önlem almayı düşünemedi. Halbuki barajın arkasında yerde uzanan bir oyuncu olsaydı, gol bu oyuncuya çarpabilirdi. Maalesef bu gol Fenerbahce’yi oyun olarak bir iki tık üste çekemedi. Aksine Malatyspor can havliyle saldırmaya başladı. Fofana çok önemli bir pozisyonu değerlendiremedi. Ardından Mallan'ın şutu fileleri bulmasada gelecek olan gole adeta göz kırptı. Bir korner için Fenerbahçe maaile Malatyaspor'un sahasındayken, yayın hemen önünde topu alan Fofana süratiyle topu öylesine götürdü ki ne topu taşıdığı kanatta Caner ona yetişebilir, ne de diğer kanatta Gökhan Mustafa'yı kovalayabilirdi. Muhteşem top sürüşünü harika bir asistle tamamlayan Fofana'nın pasında Mustafa'ya sadece dokunmak kaldı. Fofana'nın arkasında İrfan, Mustafa'nın hemen yanında da Osayi vardı savunma yapmak adına. Caner ve Gökhan kadrajin dışında kalmışlar, pozisyon zaafiyeti yaşamışlardı. Korner atarken kaybedilen topta yapılan böylesine bir yerleşim hatası pahalıya mal oluyordu sarı lacivertliler adına.

NEDEN 82. DAKİKA?

İkinci yarıya Pelkas ve Ferdi ile başladı sarı lacivertliler. Oyun anlamında biraz kıpırdandılar belki ama 82. dakikaya kadar Fenerbahçe ceza alanı ve altı pas içinde baskın bir trafik yaratamadılar. Sadece uzaktan şutlar izledik Ertaç’ın baş rol oynadığı. 56’da Ozan’ın şutu önce Ertaç’a sonra direğe takıldı. Keza 89’da da Valencia’nın vuruşunda Ertaç ve kale direğinin gole izin vermediğini gördük. Bu iki pozisyonun arasında Ozan ve Gustavo’nun gol kokan şutlarının avuta gittiklerini izledik. Bütün bu gol çırpınışlarının hepsi son sekiz dakikaya kadar gösterilen gayretlerdi. Ancak hepsi ceza alanı dışında olan aksiyonlardı.  Bu arada önce Thiam sonra da Sosa ve Mert Hakan hamleleri geldi.