CİNNETE BEŞ KALA
CİNNETE BEŞ KALA
Sevgili dostlar, insanların yaşadığı süre içerisinde gerek kendisi ve gerekse başkaları için hayatı zorlaştırıp kolaylaştırması kendisiyle ve dolayısıyla aldığı eğitimle yakından ilgilidir.
Ailesinden ve okulundan aldığı eğitimle, çevresinden görüp öğrendikleriyle paralel yürüyen yetişme sürecinde ne görüyor, duyuyor ve alıyorsa genel karakterinin de ona göre şekillendiğini söyleyebiliriz.
İlk ve en etkili sosyal kurum olarak ailenin hem kendisinden, hem çocuklarının yetiştirilmesinden ve hem de çocuklarının toplum içinde bürünecekleri rol nedeniyle de bütün topluma karşı sorumluluk içinde olduklarını söylemek yanlış olmaz.
Kendini bilgili, kültürlü, donanımlı olarak yetiştiren ailelerin yanında, hiç farkında olmadığı halde yalnızca yaşamış olmak için yaşayan ailelerin olduğunu da görmek gerekiyor
İyi eğitimli aileler ve onların çocuk yetiştirmek konusunda gösterdikleri özen nedeniyle söyleyecek fazla söze gerek yok.
Asıl sorun kendi olumsuzluk ve yetersizliğinin farkında olmayan hasbelkader yaşayanlarla ilgili !
Öyleyse, farkında değilse, onlara fark ettirmek ve onların farkında olmak ta toplumun diğer kesimini oluşturanlarla ilgili ! Yani toplumun diğer kesiminin de onlara karşı sorumlu olduğunu anlamak durumundayız.
Farkında olunmazsa; yerde yuvarlanan kartopu gibi gittikçe büyüyen, zamanla çığ haline gelen bir sorun yumağı toplumu içinden çıkılmaz hale getirebilir.
Değerli okurlar, İzmir’de işlenen bir taksici cinayeti sırasında insani duygulara, acımaya, vefaya yer vermeyen katilin olay süresince konuşma, tavır ve hareketlerinin kameraya yansıyan görüntüleri gerçekten insanın kanını donduran nitelikte..
Kamera görüntüleri olmasa, anlatılmayla inanılacak gibi değil !
Böylesi bir psikolojik yapının nasıl oluştuğu ve bu yaşa gelinceye kadar eğitimcilerin ve ilgili birimlerin gözünden kaçması tehlikenin büyüklüğü konusunda fikir verebilir..
Dünyada suç işleme oranının en yüksek olduğu Myanmar ve Kolombiya’dan sonra geçen sene sadece bir yılda 34.582 cinayetin işlendiği Meksika gelmektedir.
Zamanında yeterli ilgi, eğitim ve tedbirlerin alınmadığı bu ülkelerde domino etkisi gibi biri diğerinden etkilenerek neredeyse sokakta yürüyen hemen herkes potansiyel suç işleme düşüncesi taşıyan psikolojik bozukluğu benimsemiş durumda..
Yakın ilgi ve eğitim taraması ve titizlikle konunun üzerine gidilmediği takdirde çok değil beş yıl sonra çığ gibi büyümüş bir sorunla karşı karşıya kalmamız işten bile değil !
Çünkü;
Organize Suçlar Raporunda yer aldığı haliyle, suç endeksi sıralamasında daha şimdiden Türkiye Dünyada 14. ve Avrupa’da 1. sırada yer almaktadır.
Boş vermemek, ilgilenmek, toplumu ve her yeni doğan çocuğumuzu korumak ve geleceğe en güzel bir şekilde hazırlamakla mükellefiz..
Esen kalın.