CİNSEL TRAFİK
Türlü çeşitli oyunlar oynanıyor. Türlü çeşitli haberler, türlü çeşitli yorumlar derken yarın değil öbür gün ak koyun kara koyun siyaset sahnesindeki yerini alacak türlü çeşitli oyunlar oynanmaya, türlü çeşitli söylemler yorumlanmaya devam ededuracak. Biz işimize bakalım ve trafik diyelim bu hafta. Yetmezse haftaya da trafikten devam ederiz. Bu siyasi trafik de olur mu olur!..
Almanlar bedensel sevişmenin adına öyle bir sözcük kullanıyorlar ki “Geschlechtsverkehr” anlamı: “Cinsel trafik”tir.
Bize gelince lafı tersine çevirmeli ve trafiğimizin cinsel amaçlar güttüğünü söylemeliyiz.
Milyonları aşan taşıt sayısına ulaşan ülkemizde trafik kazasında bir yılda ölenlerin sayısı onbin kişi kadar. Yanlış duymadınız 10.000 kişi. Bes belli ki bizde trafik katillerine serbest dolaşım hakkı verilmiş bulunuyor…
Para cezası katil vicdanlı sürücüleri yola getirmemektedir. İster para ister puan olsun vicdansızları sindirecek bir ceza sisteminin mutlaka uygulanması şarttır.
Vicdansız sürücüler için pratik ve etkili bazı cezalar benim aklıma gelmektedir. Bu kişilerin anında ve yerinde bıyıkları kesilmelidir. Bıyığı yoksa saçları kabak traş edilmelidir. Trafik ekiplerinde berber bulunmalıdır. “böyle bir uygulama demokratik olmaz” diyenler çıkabilir. Bana bu akıl vız gelir. Erkek sürücülerin sakalı bıyığı kesilecek de trafik suçu işleyen hanımlara hiç ceza verilmeyecek mi? Biz ki eşitlikten yanayız. Verilmelidir…
Öte yandan yasak koyanın terazisinde “insaf” bulunmalıdır. Uyulması mümkün olmayan yasaklar koymakla trafik düzeninin büsbütün çığrından çıkarılması teşvik edilmiş olur.
Beylikdüzü’nden Harami Dere’ye inerken 50 km hız sınırını gösteren trafik işareti vardır. Yokuş aşağı buradan 50 bin taşıt geçiyorsa 50 bini de daha hızlı geçmektedir. Yasağın böylesi yasaklarla korunacak düzeni yalama etmektedir.
Yasaklara uymayanların uyanlardan çok olmasında büyük tehlikeler doğurur. Bir takım vicdan fukaralarının yasaklara uyanları aptal saymasına izin verilmemelidir.
Makam sahiplerinin, kanun uygulama hırsları aksırık gibidir. Zamanı ve şiddeti belli olmaz. Şimdi yine iki aksırık arasını yaşıyoruz. İstanbul’daki sıkı alkol kontrolleri sırasında kaçak delik arayan sarhoş sürücüler yine gemi azıya aldı. Çünkü alkol kontrolleri yine savsaklanıyor.
Alkol sözü açılmışken ciddi bir söylentiyi es geçmeyelim. Deniyor ki sarı kız (esrar) çeken sürücülerin yollarımızda yarattığı tehlike alkolün yarattığından az değildir.
Biliyorum böylesine münafık münasebetsiz söylentileri muhalifler çıkartır. İnanmaya gelmez, ama nede olsa mide bulanıyor, bu tür söylentiler halka açık araştırılmalıdır.
Eğer gerçekten yalansa muhalifin adı halkın gözünde “yalancı” ya çıkar.
Bir an aklıma siyasi partilerin yüksek seviyede yöneticilerine de yetki vermek geldi ama, hemen vaz geçtim. Çünkü bunlar trafiği falan bırakıp birbirlerine ceza yazmaya başlarlar.
Ne kadar dikkat etsem de politikaya ve politikacıya bulaşmadan edemiyorum. Daha da ileri gitmeden bu haftayı burada noktalayayım. Haftaya yeni tartışmalar yeni politik oyunlar yeni siyasi söylemlerde buluşmak dileği ile…