ÇOCUK BAYRAMI'nda
Sevgili dostlar, çocukluğumuzun o unutulmaz günlerinde hangimiz hata yapmadık, hangimiz istemediğimiz halde olumlu ya da olumsuz olaylara sebep olmadık?.
Kiminde sevindik coştuk, kiminde üzüldük kahrolduk, olmasaydı diye neleri feda etmeye hazır olmadık?.
Yine de üzülmemize sebep olanları bir tarafa bırakarak, çoğunlukla sevinçli günlerden aklımızda kalanları hatırlamak ne kadar güzel..
Büyüklerimizin mutlu günlerini onlarla birlikte yaşamak kadar, kendimizle ilgili mutlulukları unutmak mümkün mü?.
Zaten aile içinde hem de biz çocukların mutluluğuydu önemli olan.
Öyle değil miydi yoksa?.
Öyle olmasa kendisinin sırtında giyecek paltosu olmadığı halde bize montun en güzelini almak için babamız bu kadar koşturur muydu?
Ne olursa olsun yine de hafta sonu harçlığımızı masanın üzerine bırakır mıydı?
Yeni giyindiğimiz montu görünce kendi ayağındaki tamir edilmiş ayakkabının eskidiğini unutan annemiz bizden daha çok sevinir miydi?
Böyle günleri yaşamak için dini ya da milli bayramları beklemek ayrı bir heyecan dalgasıydı.
Bu konuda dini bayramlar zaten zirve yapıyordu da, bunların dışında biz çocuklar için zirve yapan bir başka bayram daha vardı;
Değil mi.,
23 Nisan’ları hatırlamamak mümkün mü?.
Günler öncesinden başlayan gösteri provalarıyla, giyeceğimiz kıyafetlerin terzi provaları birbirini kovaladığında peş peşe günlerce süren sevinç zinciri..
Büyüklerimizin dikkatle ve gıpta ile seyrettikleri gösterilerimizde çocuk halimizle adam yerine konduğumuzu hissettik, kendimize olan güvenimizi kazandık..
Ne denli değerli olduğumuzu anladık, bize gösterilen ilgiye karşın şükran duygusu ve vefanın ne olduğunu kavradık.
Bizim de şimdi çocuklarımıza yaşatmaya çalıştıklarımızın bir staj dönemiydi sanki..
Nasıl olmasın?.
Dün en çok sevinen bizlerdik ya.,
Bugün de en az onlar kadar sevinen yine bizleriz..
Bizim düşüncemiz şimdi bunlarsa onların çocuk düşüncesi de bayramlara kaç gün kaldığıydı.
Keşke şimdi de çocuk olsaydık diye iç geçirdiğimiz olmaktadır…
Esen kalın.