Kararlıyım, politika yok, eleştiri yok, kinaye yok. Yok yani, yok yere yediğim cezalardan biri daha çıktı karşıma yok yani. Suçlu muyum suçsuz muyum, suçlular mı suçsuzlar mı bilemiyorum.
Bu psikoloji ile girişeyim bu haftaki yazıya ve Sezen Duru’nun dilimize çevirdiği Enzenzberger’in AYDINLARIMIZIN NİNNİZİNİ aktarayım sizlere.
Ve suçlu olduğumuzu
Ve suçlu olduğumuzda bir suçumuz olmadığını
Ve elimizden bir şey gelmeyişinde suçlu olduğumuzu
Ve bunun bize yettiğini
Çoktan biliyoruz. Ve bütün bunların yeni olmadığını
Ve yaşamın güzel olduğunu
Ve bununu her şey olduğunu
Çoktan biliyoruz. Ve bütün çoktan bildiğimizi çoktan biliyoruz…
------------------------------
Dante’nin cehennemi kapısında içeriden duyulan derin iniltiler ve acı feryatların kimlerden geldiğini görevli anlatıyor:
Bahtsız ruhların perişan halidir bu
O ruhlar ki dünyada gamsız yaşadılar
Ne günah işlediler ne de sevap işlediler…
Bu haftalık bu kadar diyecektim ki aile reisliği sorunu takıldı kafama. Erkek ailenin Reisi midir değil midir? Bu tartışmayı düzlüğe çıkartacak bir sahneyi aktararak kapatalım haftayı.
Evin küçük oğlu soruyor: “Baba! Fahri doktor ne demektir?”
Babanın yanıtı gerçeği yansıtıyor: “Benim aile reisi olduğum gibi bir şeydir evlat.”
Karışık bir kafa ile yazılmış bir yazı oldu.
Haftaya görüşmek dileği ile…