ZAFER BENGİ

ZAFER BENGİ

"Covid-19"un önemli katkısı!

“Covid-19”un yaşamamızı düzene sokmada önemli katkıları olacağına inananlardanım...

Neden mi?..

Yaşam tarzımızı mutlaka değiştirmemiz gerekiyor...

Bu nedenle, köylere, küçük şehirlere kaçışlar başladı...

Son 3 aya yakın süredir, İzmir'in, Dikili İlçesi’nin, Bademli Mahallesi’nde yaşıyorum...

Bademli, eskiden bir Rum sahil köyüydü...

Kışları 900 nüfuslu, Dikili’ye 7.5 kilometre uzaklıkta şirin bir tatil yeri...

Gelin görün ki burada ev kiralayan İstanbul’lular, İzmir’liler, Ankara’lılar, Bursa’lılar hatta Antalya’lılar yoğunlukta...

Hem de “sezonluk” kiralamıyorlar... Yıllık peşin 12 aylık kiralıyorlar...

Bunun en büyük nedeni “Covid-19” korkusu...

Eskiden kırsal kesimden büyük şehirlere yoğun göç vardı...

Şimdi ise, büyük şehirlerden kırsala kaçış başladı...

Eyyy “Covid-19”, sen neylere kadirmişsin... İğne ucundan bile küçük mü, küçük bir mikrobun yaptıklarına bakın!..

Artık yeni yaşam tarzına alışmak zorundayız...

***

Şimdi, siz okurlarıma bana göre hala “Bademli Köyü” olan yaşadığım yerleşim alanından bilgi vereceğim...

Bademli’nin şu anda bir bebeği var: Zeynep...

Köyün merkezinde bulunan 3 kahveden birinin sahibi İsmail’in torunu...

Şu anda köyümüzde Show TV’de yayınlanan “Şeref Sözü” dizisi çekiliyor...

Bu nedenle köyümüzde yatacak tüm yerler tamamen dolu...

Köyümüzün neyi mi ünlü?..

“Koruk Suyu”...

Neyle yapılıyor? “Koruk” denilen ham üzümden yapılıyor...

Ege’nin eskiden “sinema” salonu olan ender köylerinden biriymiş Bademli... Hala sinema salonumuz duruyor, ama yıkık...

Bademli, “Kalem Adası”yla, “Garip Adası”yla (Türkiye’nin Maldivleri), “Mavi Bayraklı Koyları”yla, “Sızma Zeytin Yağı”yla, “Koruk Suyu”yla, “Gözlemesi”yle, yaşayan halkıyla ünlü mü, ünlü...

Yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye'de yaşanılacak 10 yerden biri Bademli...

Bir yan komşum var ki, dünya tatlıları... Ummuhan hanımın şirinliliği, sevecenliliği, konuşkanlığı, eşi Ali beyin efendiliği anlatmakla bitmez...

Köyümüzün en çalışkanı kim diye sorarsanız, “Bülent” derim... 50 küsür yaşında ama, sabahın köründen, hava kararana kadar hep hareket halinde...

“Taş Baskı” adını taşıyan fabrikasında “sızma zeytinyağı” üreten Başar'ı tanımıyan yok...

Her gelen sızma zeytinyağını alıp dönüyor memleketine...

Köyümüz küçük ama, 3 berberi, bir marketi, 3-4 bakkalı, bir “Dayı” adlı Tekel bayii var...

Unutmadan söyleyeyim, bir fırınımız, bir de Tokat’lı simitçi-börekçimiz var...

Haaa köyümüzün (pardon mahallemizin) muhtarı da 2 dönemdir, Neslihan hanımefendi...

***

İstanbul’a 400 km (yeni İzmir otobanından 4 saat sürüyor), İzmir’e ise 120 km uzaklıkta...

Yolunuzun düşmesini beklemeyin, Bademli’ye gelin...

<