VE TÜRKİYE

Ekonomisi uzun süredir çalkantıda olan ve 2018’de büyük bir kur krizi yaşayan Türkiye salgının yarattığı zararı karşılamak için 100 milyar lira (14, 3 milyar euro) değerinde teşvik paketi açıkladı. Pakette yer alan önlemlere göre perakende, AVM, otomotiv, lojistik gibi sektörlerin muhtasar, KDV, SGK primleri altışar ay ertelendi. Nakit akışı bozulan firmaların bankalara olan borçları üç ay ertelendi. Konaklama vergisi Kasım ayına kadar ötelenirken, iç havayolu taşımacılığında ise üç ay süreyle KDV oranı yüzde 18'den yüzde 1'e indirildi.

Ayrıca gerekli önlemlerin zamanında alınmaması nedeniyle de hasta sayısı bir kişiden 19 bine ulaşırken bu virüs nedeni ile vefat eden kişi sayısı da 420’yi geçti. Tüm dünyayı düşündüğümüzde bu rakamlar oldukça iyi gibi duruyor lakin yayılmayacağı anlamına da gelmiyor. 

Almanya’nın eline böyle bir rapor geçti ise ben, birkaç bilim adamının gidip Çin’deki hayvan pazarlarını dolaşıp yılandan ya da meyve yarasalarından böyle bir virüsü araştırdıklarını ve adı konamayan mutasyona uğrayan ve daha 2 mutasyon daha geçirecek bir virüsü araştırdıklarına inanamıyorum. Bana göre EBOLA, SARS, MERS, CORONA, COVİT19 gibi virüslerin insanları yok etmek amaçlı olarak soğuk savaş dönemi için laboratuvarlarda insan eli ile üretildiğini düşünüyorum. 

2.Dünya Savaşın da ilk defa kullanılan atom bombası nedeni ile yüz binlerce kişi hayatını kaybetmiş ve yine yüzbinlerce kişi yaralanmış radyoaktif nedeni ile de ileride nesiller boyu sürecek sakatlıklar baş göstermişti. Ayrıca atom bombası atılan yerde artık tarım yapılamıyordu. Bu nedenleri göz önüne alacak olursak denetimli virüs yayarak salgın başlatılması dünyada birçok kişinin öldürülmesinde daha kolay bir yol gibi gözüküyor.