MUAMMER OYTAN

MUAMMER OYTAN

CUMA SOHBETLERİ DOĞRU VE DÜRÜST OLMAK

İslâm dini, doğruluk, dürüstlük, yardımlaşma, iyilik yapma; hak, hukuk, güven
ve adalet üzerine kurulmuştur. Bir toplumun huzur bulması ve mutlu yaşaması için,
her ferdin doğru ve dürüst davranması gerekir. Mümin kişinin, özde doğru, sözde
doğru, tutum ve davranışta doğru olması kaçınılmazdır. Müslümanın sözü gibi özü de
doğru olmalı; içi-yüreği, kötü duygu ve düşüncelerden arınmış bulunmalıdır.
Müslümanın sözü ve özü doğru olunca işi de doğru olacaktır; işinde hile ve haksızlık
olmayacaktır!
Şüphesiz ki toplum içinde daima doğru ve dürüst davranmak belirli bir gayret
göstermeyi gerektirir. Hilekârlıklar karşısında hem aldanılmamalı, hem de başkalarına
karşı dürüst davranılmalı, aldatmamalıdır… Allah Tealâ, Hûd Suresinin
112.Ayetiyle:“Öyle ise, emrolunduğun gibi dosdoğru ol …”(Hûd,11/112)
buyruğunu verdikten sonra, Hz.Peygamber(s.a.s.), “Hûd Suresi beni kocalttı!”
(Tirmizi,Tefsîru'l-Kur'ân, 56) buyurmuştur.
İnsan, doğru-dürüst- âdil olursa islâmî ve insanî vazifelerini yerine getirmiş olur
ve Cenab-ı Allah’ın rızasını, hoşnutluğunu da kazanmış olur.
Kur’ân-ı Kerim ayetleri, insanlara meşru ve helâl kazanç yollarını göstermiş ve
helâl rızık peşinde koşmaya teşvik etmiştir. Gasp ederek, çalarak, rüşvet ve zimmet
yoluyla, kumarla, ölçü ve tartıda hile yaparak, aldatarak mal-mülk- para elde etmeyi
yasaklamıştır, haram saymıştır: “Ölçüde haddi aşmayın”(Rahmân,55/8) . “Tartıyı
adaletle yapın, teraziyi eksik tutmayın.” (Rahmân,55/9). Meşru ve helâl olan
kazanç, insanların el emeği-göz nuru ile emek sarf ederek, meşru yollardan, dinin
kabullerine ve ahlâka aykırı davranmadan, başkalarının haklarını çiğnemeden ve
hiçbir varlığa zarar vermeden elde edilen kazançtır. “Ölçtüğünüzde ölçmeyi tam
yapın, doğru terazi ile tartın. Bu, daha hayırlı, sonuç bakımından daha
güzeldir.”(İsrâ,17/35)
Ticaret yapanların; müşterinin gaflet ve bilgisizliğinden yararlanıp, malın iyisini
kötüsünden ayırmadan, malın ayıp ve kusurlarını açıkça söylemeden, malını
methetmek için yalan yere yemin ederek, ölçü ve tartıda hile yaparak satış
yapmamaları gerekir. Hz.Peygamber (s.a.s.), ticarette doğru ve dürüst olmayanlar
için “Bizi aldatan bizden değildir !” buyurmuştur. Ayrıca, “Doğruluktan
ayrılmayın, çünkü doğruluk insanı iyiliğe, iyilik de Cennete götürür. Kişi
devamlı doğru söyler ve doğruluktan ayrılmazsa Allah katında doğru/sıddîk
olarak tescillenir. Yalandan sakının. Çünkü yalan insanı kötülüğe, kötülük de
Cehenneme götürür. Kişi devamlı yalan söyler, yalan peşinde koşarsa Allah
katında yalancı/kezzab olarak tescillenir.”(Müslim, Birr,105) buyurmuştur. Bu
sebeple, Allah Teal’a’nın buyurduğu gibi: “Kim doğru yolu bulmuşsa ancak
kendisi için bulmuştur; kim de sapıtmışsa kendi aleyhine
sapıtmıştır..”(İsrâ,17/15).
ŞEFAAT PINARI
Yâ şefaat pınarı Muhammed Mustafa,
Ol pınardan bir damla sun Allah aşkına!
Ruhum şefaate muhtaç arıyor sefâ,

Ol pınardan bir damla sun Allah aşkına!
Dünya âlem hep sana hayrandır Efendim!
Hasret gideren ölüm bayramdır Efendim!
Senin şefaatına nâil olmak var yâ ?
Ol Cennet-i Âlâ’da seyrandır Efendim!
Nur cemalin kıskandırır gonca gülleri,
Mis kokun, Habibim mest eder bülbülleri,
Senin hürmetine var oldu bu Kâinat,
Şükreder Sana tüm tabiatın dilleri!
Yanan kalplere hep umut ve devâsın Sen!
Yaşayan gönüllere daim sefâsın Sen!
Ne olur herkese şefaat et Efendim,
Mahşerde ruhlara bulunmaz şifâsın Sen!
Yâ Muhammed Mustafa, Yâ Habibullah!
Yâ Aliyyel Murtaza, Yâ Veliyullah!
Tâ Arş’a çıkar OYTAN Muammer’in âhı,
Dilerken ruha şefaat Yâ Resûlullah!

<