CUMA SOHBETLERİ İSLÂM AHLÂKI ( 3 )
Bu günkü sohbet yazımızda da İslâm ahlakından bahsetmeye devam edeceğiz.
Başka bir bakış açısından İslâmiyetin 8 esasa dayandığı da söylenir. Bunlara
“Sekiz Cennet kapısı” denilir. Bu Cennet kapıları şunlardır:
1-Merhamet ve şefkât; 2-Doğruluk ve dürüstlük; 3- Sadakât; 4- Cömertlik;
5-Sabretmek; 6- Sır tutmak, 7- Fakirliğini ve acizliğini bilmek, 8- Rabbine
şükretmek.
Diğer taraftan insanı alçaltan, Cehenneme doğru sürükleyen, dolayısıyla
insanın kurtulması gereken, kurtulduğu ölçüde ahlâklı olduğu tutum ve davranışları
yani kötü-fena ahlâkı da şöylece sayabiliriz:
1-Allah’ın emirlerini bilip tatbik etmemek: Kendi akıl ve hevesine dalmaktır.
2-Öfke: Sinesinde öfke yaşadıkça insan rahat olamaz. Bundan dolayıdır ki
“öfkesini yenen, nefsini yener” demişlerdir. Resulullah (s.a.s.) “Asıl pehlivanlık
başkalarının sırtını yere getirmek değil, öfkeli zamanında nefsini zaptederek
yenmektir !” (Buhari, Edep 76) buyurmuştur..
3-Şehvet: İnsanı felaketlere götüren kötü ahlâklardan birisi de şehvettir.
4-Hırs ve haset: Başkalarının malında gözü kalmak, başkalarını kıskanmak,
saadetlerini arzu etmemek en kötü ahlâklardan birisidir. Kul bir şeye karşı ne zaman
hırs gösterirse, hırs onu kör ve sağır eder. O zaman şeytan fırsat bulur; insan
hırslandığı zaman onu arzusuna götürecek her şeyi, kötü ve çirkin olsa da güzel
gösterir.İnsanları hırs ve haset helak eder: İblis haset yüzünden mel’un olmuş,
rahmetten kovulmuştur;hırs da, kendisine bir ağaç hariç bütün Cennet serbest edilen
Adem’i helak etmiştir! (İmam-ı GAZELİ, a.g.e.s. 91) Gerçek şu ki, kin ve haset,
önemli sosyal problemlere yol açan ahlâki hastalıkların en belirginleridir. Haset;
bencillik ve çekememezliktir!.İslâm bilginleri hasedi, bir hastalık olarak
değerlendirmişler, ruhu kirleten bir kusur, şerlerin en fenası olduğunu; böyle hisseden
kişinin kendisinin de kötü olduğunu ifade etmişler; kıskanan kişinin öncelikle
kendisine zarar verdiğini, kendisini mutsuz kıldığını, bunalıma düşürdüğünü
belirtmişlerdir.(Halil Altuntaş,a.g.e.s.118-119). Belirtmeliyiz ki, birisinin durumuna
imrenmek, özenmek, onun gibi olmaya çabalamak haset değildir. Olumlu bir
tutum ve davranıştır. İnsanın gayretini artıran, maddi veya manevî durumunu
düzeltmeye, özenip imrendiği kişinin durumunu yakalamaya sevkeden bir davranıştır.
5-Cimrilik: Mal toplamaya hırslıdır ve başkalarına yardım etmeyi istemez.
Cimrilik, insanı hayır yolunda harcamaktan alıkoyar. Cimri ile güzel huylu gece ile
gündüz gibi bir araya gelmezler.
6-Kendini beğenmek: Herkesi hakir görmek, âciz-ahmak görmek; kendisini her
şeye kâdir ve akıllı görüp beğenmektir.
7-Kibir: Kendisindeki kuvvet ve kudrete, mal ve varlığa, sağlık ve afiyete
mağrur olmaktır; büyüklenmektir. Kibirli olmak, insanları kendisinden soğutan-
uzaklaştıran kötü bir davranıştır. Resulullah (s.a.s.) “kendisinde zerre kadar kibir
bulunan, cennete dahil olamaz !” (Ebu Davud, Libas 26-29) buyurmuştur.
İşte dünyada ne kadar kötü huy ve kötü ahlâk varsa, onlar bu saydığımız
tutum ve davranışların içinde yer alır.
RESÛL-Ü EKREM AŞKI
Dolaşırım yâd ellerde, Kur’an daim dillerde,
2
Farkım yok bir şaşkından, Resûl-ü Ekrem aşkından.
Herkese saf selâm vermek, gülzârdan hoş gül dermek,
Nefsi çarmıha germek, Resûl-ü Ekrem aşkından,
Din ve imanı tanırsın ,için için yanarsın,
Cennetliğim sanarsın, Resûl-ü Ekrem aşkından.
Kapansa da kara bahtı, istemez Payitahtı,
Terk eder tâcı-tahtı, Resûl-ü Ekrem aşkından,
Murada tezce erilir, Mevlâ nuru görülür,
Yüzün gözün sürülür, Resûl-ü Ekrem aşkından.
Gözlerinin içi güler, er-geç kavuşmak diler,
Melekler yaşın siler, Resûl-ü Ekrem aşkından.
Evliyâlara yârsın, her cemde sen de varsın,
Ne kadar bahtiyarsın, Resûl-ü Ekrem aşkından .
Bunca Pirler-erenler, Kâbe’ye yüz sürenler,
Nur Cemâlin görenler,Resûl-ü Ekrem aşkından.
OYTAN Muammer esir, her daim yapar zikir,
Arşa yükselir tekbir, Resûl-ü Ekrem aşkından