FARUK KORÇA

FARUK KORÇA

FARKLI TARAF

DAVA ADAMI OLMAK

Dava adamı kendini, riyasız, kibirsiz, önyargısız bir formda tatlı dille, teşvik eden ve çizgisini zikzaklarla bozmayan, güne göre pozisyon almayan, ilkeli, imalı ve davası her şeyin önünde olan kişidir.

Dava adamı yaptığını anlatmaz, davasına zarar vermez. Zarar görse bile kin gütmez, affedici bir adamdır.

Dini kendine yontmaz, haramdan kaçınır. Dava adamı dürüsttür. Kalp kırmaz. Hasetle iş yapmaz. Kendine her şeyi layık, diğerlerini itibarsız görmez.

Gün adamı değildir. Her günün adamıdır. Zor günlerde ve müreffeh günlerde olması gereken yerdedir. İnsanları rencide etmez, yaralamaz. Düşmanına bile hunharca davranmaz. Yalandan ve merhametsizlikten kaçınan adamdır. Zor zamanda kim “Yardım ?” diye sorduğunda sağa sola bakmadan “Ben varım!” diyen insandır. 

Dava adamı rüzgâra göre pozisyon almaz. Ümidini, umudunu ve gayretini kaybetmeyen adamdır. Oyunlara, tezgâhlara, tuzaklara, aldatıcı tekliflere kapı aralamayan adamdır. 

Dava adamları inancıyla yaşar. İnandığını yaşamayanlar, yaşadıklarına inanırlar.

Dava adamları inanan kişidir. İnandığını etrafa yaymaya ve tebliğ etmeye gayret eder. Sadece kendi nefsiyle yetinir. Dinini elinden geldiği kadar yaymaya çalışır. Dinini yaymaya çalışmayı görev addeder.

Dava adamı Hz. Peygamber (S.a.v.) efendinin dediği gibi kabul edilemez bir kötülük görürse, onu eli ile düzeltir. Buna da gücü yetmiyorsa kalbi ile bu çirkinliği reddeder. Dini sevdirir, yönlendirir, teşvik eder. İnsanları bilgilendir ve aydınlatır. 

Dava adamı kendini peygamberine ve kitabına adar. Beklentisi teşekkür değil, Allah’ın rızasıdır. Teşvik beklemez ve tehditten korkmaz.

Dava adamı kendini kibirsiz, riyasız ve önyargısız bir formda, tatlı dille, teşvik eden ve çizgisini bozmayan, dinine adamış kişidir. İmanı ve davası her şeyin üzerindedir. İlkelidir. Yaptığını anlatmaz. Hesabını Allah’a bırakır. Davasına sadıktır, zarar görse bile davadan vazgeçmez. Davası uğruna ölümü göze alır.

Siyasi, mesleki, sosyal ve sportif faaliyetlerde dava adamlarıyla yola çıkmak önemlidir. Dava adamı olmayanlar, insanı yolda bırakırlar. Dava kötü neticelenir.  

Büyük Atatürk ve silah arkadaşları ölümü göze almış dava adamlarıdır. Bu sayede İstiklâl Mücadelesi kazanılmıştır. Bu kahraman dava adamları ilelebet unutulmayacak ve rahmetle anılacaklardır. 

Siyasette yüzlerce insan Ülkeyi yönetmek için ortaya çıkmış, ancak, Atatürk başta olmak üzere, İ. İnönü, C. Bayar, A. Menderes, S.Demirel, B. Ecevit, N. Erbakan ve A. Türkeş hariç hepsi unutulmuşlardır. Zira unutulanlar ve beraberindeki kişiler dava adamı değillerdir. Menfaatlerini ön plana alan ve bir davaya inanmayanlar, unutulmaya mahkûmdurlar.

HAFTANIN SÖZÜ:

“Hem bilmiyorlar,

Hem de bilmediklerini bilmiyorlar,

Hem de bildiklerini zannediyorlar.

Bunlar bir davaya inanmayanlardır.”

“Davadan ayrılanın en yakın tanığı kendi vicdanıdır.”

Sağlıcakla kalın.

<