CEMAL KARABAŞ

CEMAL KARABAŞ

DAVUL DENGİ DENGİNE

Türkiye’nin güney sınırındaki “Barış Pınarı” harekatıyla elde ettiği kazanımlar  dışarıda “ zafer “ olarak karşılanırken, içerideki bir kısım siyasi muhaliflerce “ bozgun” olarak nitelendirilmektedir.

Sayın Cumhurbaşkanı , halkın verdiği güçlü  yetkileriyle gerektiğinde  elini taşın altına koyuyor,  gerektiğinde  yetki ve sorumluluğunun bilincinde olarak  şahsının  yıpranması bahasına diplomasi seçeneğini kullanıyor.

Bu tutumu, takipçileri ve basiret sahibi kesim tarafından  yerinde karşılanırken, ezeli  muhalifleri  tarafından tutarsızlık olarak gösteriliyor.

Kanını içseler of demiyecek , arkası dönükken ona  her türlü hakaret,çirkeflik  ve densizliği yapacak olan azılı düşmanları, yüzlerini  döndürdüklerinde   yüzleri kızarıp ne  yapacaklarını bilemeyip başlarını yere eğmekte; “aman biz yaptık,sen yapma!”  diyerek  “ el aman!” dilemektedirler.

Bunlar  demokrasi, insan hakları, uygarlık  diye diye yoksul ülkelerin zengin kaynaklarını sömürüp, karşılık olarak geride  evsiz barksız ,kan ve gözyaşına boğulmuş yaşayan ölüler bırakmışlardır. Bunlar  Allah korkusundan yoksun, sebep oldukları yakım yıkımlarla bu zavallı insanlara karşı kapılarını ve vicdanlarını kapatmışlardır.

Bunlar Türkleri  bu mülteci zorlamasına karşı, Türkiye’yi  bekçi yerine koymaktadırlar.

Bugün asıl demokrasi ve insanlık dersini ,Batıya Türkiye veriyor..

Sebep olmadığımız bu kitlesel insanların daha fazla acı çekmelerine ,ele güne muhtaç etmemeye kararlıyız.Ekmeğimizi bölüşeceğiz. Kimsenin açlıktan ölmesine izin vermeyeceğiz. 

Bunu AB ya da ABD istediği için değil, Allah öyle emrettiği için  yapıyoruz. 

Sayın  Cumhurbaşkanı  bunların zor zamanlarda ne denli yalancı, ikiyüzlü, omurgasız ve vicdansız olduklarını görmüş, suçlarını suratlarına vurmutur. Bunların  suratlarına vura vura bunları şamar oğlanı yapmıştır.Bunların Türklere olan  kinleri bu yüzdendir.

BM Genel Kuruluna çıkıp “Dünya beşten büyüktür!” restini çeken bir liderin adı  bir Castro, bir Che Guevara çapındaki  antiemperyalist liderlerle anılsa yeridir. Ama bir Trump ile, bir Merkel, bir Macron ile değil…

Davul bile dengi dengine çalar. Çalmazsa evrensel kanunlar gereğini yapar.

Sayın Erdoğan’ın dünyanın mazlum halkları nezdinde kazandığı haklı şöhreti  karşısında emperyalizmin, lider vasfıyla piyasaya sürdüğü  dengesiz, son kullanma tarihi geçmiş  ıskartaya çıkmış  malların  insanlık  nazarında hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur.

Tarih , yıkılan evin taşlarını yerli yerine koyarak mazlumlara sığınma imkanı sağlamak  için canla başla çalışan Erdoğan’ı unutmayacaktır. 

 

 

<