DAVUL DENGİ DENGİNE
Türkiye’nin güney sınırındaki “Barış Pınarı” harekatıyla elde ettiği kazanımlar dışarıda “ zafer “ olarak karşılanırken, içerideki bir kısım siyasi muhaliflerce “ bozgun” olarak nitelendirilmektedir.
Sayın Cumhurbaşkanı , halkın verdiği güçlü yetkileriyle gerektiğinde elini taşın altına koyuyor, gerektiğinde yetki ve sorumluluğunun bilincinde olarak şahsının yıpranması bahasına diplomasi seçeneğini kullanıyor.
Bu tutumu, takipçileri ve basiret sahibi kesim tarafından yerinde karşılanırken, ezeli muhalifleri tarafından tutarsızlık olarak gösteriliyor.
Kanını içseler of demiyecek , arkası dönükken ona her türlü hakaret,çirkeflik ve densizliği yapacak olan azılı düşmanları, yüzlerini döndürdüklerinde yüzleri kızarıp ne yapacaklarını bilemeyip başlarını yere eğmekte; “aman biz yaptık,sen yapma!” diyerek “ el aman!” dilemektedirler.
Bunlar demokrasi, insan hakları, uygarlık diye diye yoksul ülkelerin zengin kaynaklarını sömürüp, karşılık olarak geride evsiz barksız ,kan ve gözyaşına boğulmuş yaşayan ölüler bırakmışlardır. Bunlar Allah korkusundan yoksun, sebep oldukları yakım yıkımlarla bu zavallı insanlara karşı kapılarını ve vicdanlarını kapatmışlardır.
Bunlar Türkleri bu mülteci zorlamasına karşı, Türkiye’yi bekçi yerine koymaktadırlar.
Bugün asıl demokrasi ve insanlık dersini ,Batıya Türkiye veriyor..
Sebep olmadığımız bu kitlesel insanların daha fazla acı çekmelerine ,ele güne muhtaç etmemeye kararlıyız.Ekmeğimizi bölüşeceğiz. Kimsenin açlıktan ölmesine izin vermeyeceğiz.
Bunu AB ya da ABD istediği için değil, Allah öyle emrettiği için yapıyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanı bunların zor zamanlarda ne denli yalancı, ikiyüzlü, omurgasız ve vicdansız olduklarını görmüş, suçlarını suratlarına vurmutur. Bunların suratlarına vura vura bunları şamar oğlanı yapmıştır.Bunların Türklere olan kinleri bu yüzdendir.
BM Genel Kuruluna çıkıp “Dünya beşten büyüktür!” restini çeken bir liderin adı bir Castro, bir Che Guevara çapındaki antiemperyalist liderlerle anılsa yeridir. Ama bir Trump ile, bir Merkel, bir Macron ile değil…
Davul bile dengi dengine çalar. Çalmazsa evrensel kanunlar gereğini yapar.
Sayın Erdoğan’ın dünyanın mazlum halkları nezdinde kazandığı haklı şöhreti karşısında emperyalizmin, lider vasfıyla piyasaya sürdüğü dengesiz, son kullanma tarihi geçmiş ıskartaya çıkmış malların insanlık nazarında hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur.
Tarih , yıkılan evin taşlarını yerli yerine koyarak mazlumlara sığınma imkanı sağlamak için canla başla çalışan Erdoğan’ı unutmayacaktır.