DEFANSDAKİ ÇAYLAKLAR
Top Fener’deydi. Pas Fener’deydi. Hakimiyet Fener’deydi. Ancak sarı lacivertliler bal yapmayan arı gibiydi. Gol dışında kaleye atılan tek şut yoktu ilk yarıda. Alanyaspor haliyle savunan gözüküp kontra atakları bulmak istedi. Karambolleri saymazsak, onlar da Fenerbahçe kalesinde tehlike yaratamadılar.
Fener’in golü tam bir imecenin ürünüydü. Takım oyunuydu. Sonu gol oldu. Herkes emeğini koydu. Vedat’ın presi, taç çizgisinden topu pozisyona sokan Dirar, Rodriguez’in inadı, Kruse’nin topu Tolga’ya bırakışı ve Ciğer’cinin düzgün vuruşu resmi tamamlayan güzel bir organizasyonun sonucuydu.
Alanya’nın ilk etkili tehlikesinde Fernandes’inçapraz vuruşunda topa hakim olandı Altay. Cesareti takdir edilsede, kenarlardan gelen ortaları yumruklaması bir yere kadardı. Nitekim golden önce gösterdiği deli cesaretinde topu bir kaç kez sektirdikten sonra Siopis’in faulüne maruz kaldı.
TAÇ’DAN da GOL OLUR mu DEMEYİN
Yenilen golde kim hatalıydı sorusunun cevabını vermek hakikaten zor. Ancak golün başlangıç hatası Zanka’ya ait. Alanyaspor önde baskı yaparken Altay’a verdiği gereksiz geri pasın sonucu olan oluşan taç golün gelişini müjdelemişti adeta Alanya adına. Top Fenerbahçe altı pasına süzülürken aynı anda havaya çıkan topun alınamamasının tek sorumlusu da Altay’dı. İngilizce mi söylerdi, Türkçe mi söylerdi yoksa, “ Heyyy Zankaaaa ” mı diye avazı çıktığı kadar bağırırdı bilemem ama o topu bir şekilde bloke etmeliydi genç kaleci. Dane Thomas Gronnemark ismini duydunuz mu? Danimarka’lı Liverpool’un teknik kadrosunda görevli! Taçdan nasıl gol yenmez ve taç nasıl uzun kullanılarak gol atılır dersleri veriyor Klopp’un öğrencilerine.
İkinci yarıda Fenerbahçe’nin tedirgin, Alanyaspor’un daha bir kendine güvenli olacağını tahmin etmek güç değildi herhalde. Ancak futbola gönül veren hiçbir insan üst üste üç bireysel hatayla Fenerbahçe’nin beyaz bayrak sallayıp anlamsız bir şekilde teslim oalcağını bilemezdi sanırım.
ERSUN HOCA’ya SORULAR
Evet oyuncular bariz hata yapmışlardı. İlk gol klasik bir kaleci stoper anlaşmazlığına benziyordu fakat Jailson ve Ozan’ın böyle hatalar yapması çok garipti. Bu gollerde belki Yanal’ın teknik adam olarak direk bir dahli yoktu ama hocanın önde presle oynayan bir rakibe karşı bir planı da yoktu anlaşılan. Uche-Högh, Luciano’dan bu yana oyunu geriden kuran bir oyuncuya hasret olan Fenerbahçe için vuslat bitmeyecek gibi duruyor. Zanka inanılmaz ağır. Son golde en büyük kabahat Tufan’ın kabul ancak Zanka’nın o pozisyondaki yavaşlığı ve vurdumduymazlığı da takdir edilecek cinstendi doğrusu!
Devşirmelerle oynamak, mecburiyetten futbolcularınızı kendi pozisyonları dışında oynatmak bir yere kadardır. İlk üç hafta fena oynamadılar. Haklarını yemeyelim. Ama siz ikinci yarıda Zanka’yı oyundan alıp Gustavo’yu sol stopere alabiliyorsanız, neden Fransız oyuncuyu sol bekte oynatmıyorsunuz? Bu tercihle Dirar’ı da, Ozan’ı da kendi pozisyonlarında oynatabilirdiniz. Lider’le oynuyorsunuz. Oyuncularınız tüm iyi niyetleriyle bu karşılaşmaya kadar görevlerini profesyonelce yapmış olsalar bile siz iyileşen oyuncularınızla yola devam etmek zorundasınız. Elinizde Rami-Serdar-Sadık varken, hala Jailson’la devam etmek intihar etmek değil de nedir Allah aşkınıza!
Hasan Ali’ye alternative yokken, Dirar topu sağ ayağına almadan orta yapamıyorken, üstelik Ersun Yanal Trabzon’u çalıştırırken Yusuf Erdoğan’a sol bekte oynama görevi verirken, ve hala gözlerimizden gitmeyen Daum döneminde sol bek oynayan Ümit Özat örneği varken neden Deniz’e böylesine bir sorumluluk verilmiyor? Sol ayaklı Deniz sağ kanatta, sağ ayaklı Rodriguez sol kanatta oynarken niçin böylesine dişli bir rakibe karşı her iki oyuncu da diğer iki kanatta oynatılmıyor? Hasan’ın yedeği olmadığı halde, yok yere neden sol bek Yasir Subaşı Kayseri spor’a satılıyor? İyi güzel Altay her maç oynasında, Harun neden paslanmya terk ediliyor?
Gerideyken yedek klubesinde kullanabileceği 3 futbolcusu vardı Ersun hocanın. Ferdi, Mevlüt, Zajc. Üç hata hocanın iflasıdır bence. Birincisi Zajc’ı hiç düşünmemesi, ikincisi Alper’den hala medet umması, üçüncüsü de Mevlüt’ü oyunun son altı dakikasında sahaya sürmesidir.
Fenerbahçe’nin defansı fena halde sınıfta kalmıştır. Bireysel hatalar ayyuka çıkmıştır. Fenerbahçe’nin attığı gol nasıl kollektif özellikliyse, nasıl bir kaç oyuncunun emeği varsa, mağlubiyette de sadece defans sorumlu değildir kendi penceremden. Defans ve hatta tüm takım kadar oynadığı rakibin ligin lideri olduğunun farkında olmayan, önde sert pres yapan lidere karşı bu soruna çözüm bulamayan, 3-1’den sonra yaptığı klübe hamlelerinde ve zamanlamasında hatalar yapan Ersun Yanal da sorumludur bu mağlubiyette. Fenerbahçe’nin en büyük şansı haftaya evinde oynamasıdır. Önümüzdeki Cumartesi bambaşka bir 11 seyredeceğimizden eminim.