DEĞMEYECEK ŞEYLERİ KAFAYA TAKMAYIN
Her şeyi iyi tarafından görmek gibi bir şey iyi gibi görünse de, gerçekçi ki hayat bazen çekilmezdir. Yapabileceğiniz en sağlıklı şey de bu gerçeği kabul etmektir.
Negatif duyguları inkar etmek daha derin ve daha uzun ömürlü negatif duygulara ve duygusal bozukluğa neden olur. Sürekli pozitif olmak hayatın sorunları için geçerli bir çözüm değil, bir inkar biçimidir. Doğru değerleri seçerseniz, bu sorunlar size zindelik, kuvvet ve istek verir.
Dedemin zamanına dönersek, kendini çok kötü hissettiğinde şöyle düşünürdü: “Bugün berbat bir günümdeyim. Ama N’apalım hayat böyle, bir çam şişe kıralım da uğursuzlukları dağıtalım.”
Ama ya şimdi? Şimdi beş dakikalığına bile kendinizi çok kötü hissetseniz son derece mutlu ve harika hayatları varmış gibi sunan insanların 100’+lerce fotoğrafıyla sosyal medyada bombardıman ediliyorsunuz, bu durumda da hatanın sizde olduğu hissine kapılmamanız imkansız bir hal alıyor.
Değmeyecek şeyleri kafaya takmamak çok önemlidir. Dünyayı kurtaracak olan şey budur. Dünyanın bazen berbat olduğunu ama bununda doğal olduğunu kabul ederek yaşamak gerekir. Çünkü her zaman böyleydi ve her zaman da böyle olacak.
Sosyal medyada her gün milyonlarca kere paylaşılan “Nasıl Mutlu Olunur” tarzı saçmalıklardı yanlış olan ve kimsenin fark etmediği şey şudur:
“Daha pozitif bir deneyimi arzu etmenin kendisi negatif bir deneyimdir. Ve de tam tersine, insanın negatif deneyimini kabul etmesinin kendisi pozitif bir deneyimdir.”
Bu son paragraftan bir şey anladığınızı sanmıyorum. Bir kez daha okuyun ve anlamaya çalışın.
Olamadı mı?
Mutlaka ama mutlaka, “USTALIK GEREKTİREN KAFAYA TAKMAMA SANATI”nı okuyun. Tüm dünyada satış rekorları kıran Mark Manson’un bu kitabını vitrinlere Butik Yayıncılık taşımış dilimize ise Pınar Savaş çevirmiş…
Haftaya görüşmek dileği ile…