Yeryüzünde yaratılmış ne varsa her biri, yüce yaratıcı Allah Teâla tarafından DENGE esasına göre yaratılmıştır. Kâinatta Denge yoksa, Dengesizlik var demektir. Dengesizlik maalesef beraberinde her türlü OLUMSUZLUKLARI DA getirebiliyor. Haksızlıklar- Zulümler-Kargaşalar-güvensizlikler v.b. bir çok KAOS.

Nerede-ne zaman-nasıl-ne şekilde-kiminle olursa olsun; kişiler-kurumlar-toplumlar-şirketler-dernekler-Vakıflar ve Devletler arasındaki ortaya çıkabilecek bütün SORUNLAR ve ÇEKİŞMELERİN ana sebebi ADALETİN gerekli şekilde yerine getirilememesidir. ADALET, içerisinde taşıdığı TILSIM ile, yeryüzündeki bütün olumsuzluklara dur diyebilir. İnsanlığın FAYDASINA olacak, güçlü bir BARIŞ Sistemi oluşturabilir.

Kâinatta akla gelebilecek her şey İnsanın hizmetine sunulmuştur. Hayatın sağlıklı -huzurlu yaşanabilmesi için Mülkiyet esastır. Mülkiyet, içerisinde birçok alt birimi barındırır. bunların etrafında birçok kümelenmeler oluşur. Barış sistemi, bu birimler açışından olmazsa olmaz ehemmiyet arz etmektedir. barış içerisinde yaşamak için en temel sigorta da ADALETİN hüküm sürmesidir. Onun içindir ki şu sözler söylenmiştir:

“ADALET, mülkün temelidir.” / - “Adaletin olmadığı yerde bir AŞİRET dahi yönetilemez.”

Yeryüzünde nerede kargaşa olursa, mutlaka Adalet es geçildiği, uygulanmadığı içindir. Buradaki en temel HASTALIK ise, DÜNYACILIK hastalığıdır. Bu hastalık, zamanla kişiye bir çok yanlışlık yaptırarak GÜNÂHLARA, karanlıklara sokabilir. Böylece kalplerin üzerine perdeler oluşturabilir, kulaklara ağırlık vererek, ANLAMAYA engel olabilir. Kalbinde sıkıntı oluşan, kulakları Adalete-merhamete tıkalı olan her kişi, kurum ve kuruluş, olayları, “Ruh Akıl-gönül” birlikteliği süzgecinden geçirmeden yorumlayabilir, Adalete-merhamete önem vermeyebilir.