Depremin Yarattığı Travmalar
Kahramanmaraş merkezli depremlerde tüm Türkiye'yi derin yasa boğan felaketin yaralarını sarmaya devam ettiğimiz bir süreçteyiz.
Yüzyılın en büyük afeti olarak adlandırdığımız depremin ardından geçen sürede bir çoğumuzda olduğu gibi deprem korkusu dediğimiz durum çıktı. Daha çok kişinin ailesi ve sevdikleri evrendeki tüm canlıları da içine alan korkunç senaryoları kurmaya iten bir süreç. Bu korkunun temelin deprem fobisi olarak adlandırmak ve o gruba koymak çok doğru olmaz açıkçası. Yani gerçekte korktuğumuz şey depremin kendisi değil, olası sonuçları, ölüm ve sevdiklerimizi kaybetme olasılığıdır. Deprem fobisi çoğunlukla belirsizlikler tarafından tetiklenir. Bu kişi yaşadığı her talihsiz olayda tetiklenen bir korku olan depremden kaçamayacağını düşünerek stresli ve endişeliydi.
Unutulmamalıdır ki, deprem gibi sonuçları yüksek olan bir olayda insanlar birkaç hafta içinde duruma adapte olur ve hayatlarına devam ederler, ancak bazıları için bu süreç uzun sürebilir ve bu da Akut stres bozukluğuna yol açabilir. Ve travma sonrası stres bozukluğu hayatımızı ciddi anlamda etkileyebilen bu korkunun belirtileri genel olarak kişiden kişiye değişmekle birlikte; uyku bozukluğu, küçük hareketlerden bile korkma, ağlama isteği, yoğun huzursuzluk
hissi, depresyon, deprem anını hatırlama, deprem anında yaşanan her hareketi hatırlama gibidir. İnsani olarak hepimiz travmalara karşı eşit derecede dirençli değiliz. Deprem sonrası en sık sorulan sorulardan biri. Deprem korkusundan uyuyamıyorum ne yapmalıyım sorusudur.
Deprem yaşayan kişilerde deprem korkusundan uyuyamama, evde kalıp uyuyamama, her an deprem olacakmış gibi hissetme gibi sorunlar olabilir. Bunun olması normal bir durum ama süresi önemlidir. Çok uzun süren bu durumlarda mutlaka psikolojik destek de almak gerekir.