DERDE DERMAN OLMAK
Derde derman olmak, bir yaraya merhem olmak kadar güzel bir şey var mı?
Ne kadar yüce, kutsal bir meslek hekimlik. Bir insanı sağlığına kavuşturmak yapılacak iyiliklerin en büyüğü.
Eskiden doktorlara hekim, hastanelere şifahane denirdi. Yani hekimler hastalığa çare bulur, şifahaneye yatan iyileşirdi.
Bir de şifacılar vardı ki, bu günkü değme doktorlara taş çıkartırdı.
O zamanlar da çok hastalık vardı. Hatta salgınlar bu günkü gibi değil, salgınlar salgındı ve korkunç ölümler olurdu.
Ama yaşam koşulları bu günkü kadar mükemmel değildi.
Yaşam koşullarının en üst seviyede konforun doruk noktada olduğu, hepsinden önemlisi Tıp biliminin bu kadar büyümesine ve gelişmesine rağmen nedir bu bir türlü tedavi edilemeyen hastalıklar anlam veremiyorum.
İlginç, modern deyimle bir de isim koymuşlar tedavi edilemeyen hastalıklara. “KRONİK HASTALIKLAR.”
Yani ilaca mahkum bir yaşam.
Bazen düşünüyorum da, yüzyıllar öncesinde, bu günden daha mı ilerdeydik bilimsel açıdan?
Nereden çıktı bu konu demeyin. Geçenlerde okuduğum bir haber bana bunları düşündürdü.
Korona tedavisine kesin çözüm yine İbn-i Sina’dan gelmiş. Tıbbın kanununu yazan, Hekimlerin önderi kabul edilen İbn-i Sina yüzyıllar öncesinden kalkıp gelip derdine çare oluyor yine insanlığın.
İBN-İ SİNA'nın sihirli ilacı olarak bilinen ve yabani çiğdemden elde edilen ‘kolşisin’in, Kovid-19’un organlara saldırısını durdurduğu belirlendi. Türk uzmanlar Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nazmi Gültekin ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Emine Küçükateş, İbn-i Sina’dan esinlenerek kolsişini kalp hastalarında kullandıklarını, başarılı sonuç alındığını, daha sonra dünyada ilgi gördüğünü söylediler.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Enstitüsü'nde görevli Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nazmi Gültekin ve aynı fakültede görevli Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Emine Küçükateş, İbn-i Sina'nın sihirli ilacı olarak bilinen, yabani çiğdemden elde edilen kolşisin üzerine bilimsel çalışma başlattı. Kolşisin, ülkemizde acı çiğdemden elde edilen bitkisel kaynaklı bir ilaç. 2 Türk doktor, tarihi İbn-i Sina'ya dayanan kolşisini ilk olarak kalp hastalarında kullandı. Hastalarda başarılı sonuçlar alınınca, çalışma ilk olarak 2014 yılında Pakistan'da JPMA (Journal of Pakistan Medical Association) adlı uluslararası bir tıp dergisinde yayımlandı. Koronavirüs salgınından sonra ise dünyada pek çok ülkede yoğun bakım hastaları üzerinde denendi ve başarılı sonuçlar alındı.
Kolşisinin yeni koronavirüste enfeksiyon önleyici, iltihap çözücü olarak kullanılabileceğini söyleyen Prof. Dr. Nazmi Gültekin, "Bunun üzerine bu sihirli ilaç geçen sene mart ve nisan aylarında Kovid vakalarının en çok olduğu ve ölüm oranlarının en yüksek yaşandığı, İtalya, İspanya ve Rusya'da yoğun bakımlardaki ve ayakta geçiren hastalarda kullanıldı. Ve yoğun bakımdaki ölüm oranlarını azalttığı görüldü. Kovid-19 vakalarında sitokin fırtınasını azaltıyor ve çoğu vakada da durduruyor. Savunma sistemi zayıflayınca virüsler etkin hale geliyor. Bu sırada bazı hastalarda sitokin fırtınası yaşanıyor. İşte bu gizemli ilaç, bu fırtınayı azaltıyor" ifadelerini kullandı.
Teşekkürler sonsuzca sizlere, kutluyorum bu değerli bilim insanlarını.
Ne kadar ilginç değil mi?
Modern tıbba, modern ilaçlara tereddütsüz inanmak ve geçmişi yok saymak hiç doğru değil.
Onların tedavi yöntemlerini iyi inceleyip, kesin tedavi edici ilaçlar geliştirmemiz mümkündür belki kim bilir.
Kim bilir, belki yan etkisi de olmaz ürettiğimiz ilaçların.
Derde derman olmak, bir yaraya merhem olmak kadar güzel bir şey var mı?