Sayın Engin Köklüçınar, İstanbul’un katledilmesine karşı yazdığı bir dizi ağıt
yazıların birinde “ …Otelin oraya dikilmesine kim imza atmışsa ,hemen vatan haini
ilan edilip ,o otelin üst katından törenle onu aşağı atmalı “ diyor…
Vallahi güzel söylüyor…
Allah’tan korkup kuldan utanmadan bu güzelim yedi tepeli şehrin tepelerine
kazık çakan bu haşerat takımını bir punduna getirip , yaptıkları gökdelenlerin en üst
katından “kaza süsü verilerek” aşağıya atıp , infaz dakika dakika kayda alınıp ibreti
alem için televizyonlarda yayınlamalı…
Geçmişte amirini, memurunu , şehrin sokaklarından toplayıp okutan, memur,
amir yapıp bunlara gösterişli binalarda masa ,sandalye tahsis eden devlet maalesef
bunlara gerekli vatan, millet ruhunu vermedi, eğitmedi. Bunları demir perde malları
gibi ruhsuz üretip dairelere doldurdu.
Bunlar kıl tüy olup kul hukukunun bağrına kazık çakmaya devam ettiler..
Müfredatta , Allah korkusu, kul hakkı gibi vicdani ve ahlaki değerlere yer
verilmediğinden bunlar birer engizisyon görevlilerine dönüştürdü.
Bunlar ana babalarını ,akrabalarını kapı önlerinde şapkasız bekletip onları hor
ve hakir gördüler.
Para, zenginlik en gözde değer olarak baş köşeye oturunca, kula kulluk edip
zenginleri baş tacı, fukaraları ayak altı ettiler.
Parası olanlar önce şehirleri yağmaladı, sonra insanları…Bunlar şehirlerin
estetiğini ,şiirini yok ettiler… Ağaçları devirip,tarihi meydanları,tarihi yapıları talan
ettiler…
Paralıların hoyratlığı, nobranlığı piyasada itibar gördü ,ancak halk nezdinde
nefretle karşılandı..
Bunlara yol verenleri de çok iyi tanıyorsunuz… Tapuda,kadastroda
,belediyelerde ,fen memurluklarında bir koltuk kapmış, komisyon karşılığı iş bitirici
devlet memurları…
Halk bunların şahsında devleti görüyor. Bunların şahsında adaletsizliği, yalanı,
riyayı, kibiri, yağmayı ,hırsızlığı ,zorba yönetimi görüyor…
Çare? Çare, Devlet tedbirini almalı, memurlarını iyi yetiştirmeli… Son yıllarda
bütçede en büyük pay eğitime ayrılıyor. Eğitim en öncelikli önemli işlerdendir.
Yeniden paralel devlet yapılanması felaketini yaşamamak için, geleceğimiz için…