NURAY ÇAĞLAR

NURAY ÇAĞLAR

DİDİM’DEN MESAJ VAR

Bu yazıyı Didim'den bir dost göndermiş...

Yazı kendisine ait değil ; müellifini de tanımıyor...

Dost, Didim'de yeni yerleşik ve sosyal medya ağında DİDİMİ SEVENLER  grubunun da üyesi...

Derdi Didim’i iyi tanıyanların gözünden götürdüğü bölgenin bilinmeyen yönlerini öğrenmek...

Böylesi bir  uğraş  içinde kimi zaman da kalemi kuvvetli, arşivi sağlam insanları da  görebilmek mümkün...

Aşağıdaki şiir/lirik metin sanki bir duygu seli...

Yazarın izni yok ama diyor dost  "beni affeder, böylesi bir emeği imzasız bırakmak yanlış olur" diye de müllif adını da kaydediyor: Burhan Baba..

Müstear isimli, orjinal mi bilinmez ama...

Yazının dibinde bir siyah beyaz resim. Altında bir  not ,biz bu insanlarla yaşamı öğrendik...

"Söylenecek tek kelime bile yok... Sadece alkış ve teşekkür" diye de not düşmüş Didimli dostumuz...

Gerçekten teşekkür ve iyi okumalar.. Resmide iyi saklayın başka yerde kesinlikle bulamazsınız…

Ve mirasınız olsunnn.

Şimdi işte o yazı ve fotoğraf...

SÖYLE EY CAN

Ömür : 

Bir kaba ağacın gölgesinde,

bir anlık gölgelenmek kadar kısa.

Gökyüzünde kulakları sağır edecek kadar,

gürültüyle geçen, bir jet kadar anlamsız.

Ovalara düşen, yağmur taneleri gibi, serin.

Yüce dağları saran,  tipi kadar  sert.

Çam ormanlarını yakan  ateşin,

Yakıcılığı kadar, yakıcı.

Yıkılmış , bir barajın saldığı sular kadar boğucu.

Yalnız kalmak kadar, korkutucu.

Düğün kadar, neşeli,  

davul zurna kadar , coşkulu.

Sevgiliye sarılmak gibi , mutlu edici.

Kötü söz gibi , kırıcı.

Ölüm gibi , yok edici olabiliyor.

Sen hangisini yaşadın , ey can.

Mutlu oldun mu ?

Şu üç günlük dünyada?

Üzüldün mü ? 

Karalar  bağladın mı ?

Yıkıldın mı ? 

Ummadığın şeyler mi , geldi başına ?

Sevdin mi?  Sevildin mi ?  Mutlu oldun mu ?

Mutlu , doymuş ,  doya doya yaşamış olarak mı ,  

düşüyorsun kara toprağa?

Söyle ey can. 

İnsan olarak geldiğin dünyadan,

İnsan olarak mı ayrılıyorsun ?

Dönüşmedin bir caniye , değil mi ?

Kıyımlar yapmadın , değil mi ?

Yetim hakkı yemedin , değil mi ?

Her şeyin ,  ananın ak sütü gibi  helâl mıydı ?

Yoksa sana bırakılan emanetleri , 

zimmetine mi geçirdin ?

İnsanlığını unutup ,  bir hiç olarak mı ,  çekiyorsun göçünü ?

Yada huzurlu, Mutlu mu ölüyorsun ?

Söyle, ey  can!...

<