FARUK KORÇA

FARUK KORÇA

FARKLI TARAF

DİPLOMATİK BAŞARILAR

Rusya ve Ukrayna Dışişleri Bakanlarının Antalya’daki tarihi buluşmada Türkiye Dışişleri Bakanı’nın başkanlığında bir araya gelmeleri ile barış için müzakereye önemli bir adım atılmış oldu. Savaşın ortasında bu buluşma çok önem kazandı. Bu gelişmenin akabinde, Cumhurbaşkanı ERDOĞAN ile ABD Başkanı BİDEN’in telefon görüşmesinde Türkiye’nin açtığı güven kanalı sayesinde Rusya ve Ukrayna Dışişleri Bakanlarının Antalya’da karşılıklı görüşme imkânı aramalarının bu toplantının düzenlenmesinin bile bizatihi demokrasinin zaferi olduğu vurgulanması barış açıklamalarından dolayı BİDEN’in Türkiye’ye teşekkür ederek takdirlerini dile getirmesi, liderler düzeyinde toplantının gündeme gelmesine önemli bir vesile oldu.

Her ne kadar bir kısım TV ve basın-yayın haberlerinde “Bu toplantıdan netice alınmadığı” haberleri yayınlanmış olsa da, Ukrayna Cumhurbaşkanı ZELENSKY’nin görüşmeye hazır olduğunu, LAVRON’un da buna karşı olmadığını söylemesi, bu toplantıdan istenilen neticenin alındığının göstergesi olmuştur.

Cumhurbaşkanı ERDOĞAN ve kurmaylarınca, Antalya’daki zirveyi yakından takip edilip, “Sihirli bir değnek yok, savaşın en kızgın döneminde bir sonraki toplantının olabilmesi için baskı unsuru yaratılabildiği” ifade edilmiştir.

ABD ve Avrupa Ülkeleri yangına benzin dökerek “Üçüncü Dünya Savaşı’nın çıkarılmasından” söz ederken Türkiye’nin barış için attığı bu başarılı adımın Dünya basınında “Diplomatik zafer” olarak adlandırılması ve övgüler yağdırılması, Türkiye’nin diplomatik başarısıdır.

Bütün Dünya’nın gözü bu üçlü zirveye çevrili iken ayrıca Diplomasi Forumu vesilesi ile 30’u aşkın ülkenin üst düzey yöneticilerinin de Antalya’da bu zirveyi yakından izlemiş ve değerlendirmiş olmaları da önemlidir.

Son günlerde birbirinden önemli ziyaretler, diplomasi trafiğini hızlandırmış ve Ülkemiz açısından önemli görüşmeler ve temaslar sürdürülmektedir.

İsrail Cumhurbaşkanı HERZOG’un Ankara ve İstanbul’u ziyareti, bir kısım çevrelerin Davos’ta yaşanan gerilmeli toplantıyı hatırlatarak, 14 yıl önce yaşanmış bir olayı gündeme getirerek bu ziyareti sert şekilde eleştirmeleri, merhum S. DEMİREL’in tarihi sözünü akla getiriyor ; “Dün, dündür. Bugün, bugündür”, “Barışmasını bilmiyorsanız, kavga etmeyeceksiniz”.

Bu ziyarette çok önemli olup, iki ülke arasında geçmişte olduğu gibi her alanda işbirliği yapılması görüşmeleri olumlu bir gelişmedir.

Dünya diplomasisinin kalbi Türkiye’de atıyor.

Almanya Başbakanı SCHOLZ dostluk için kabarık iş anlaşması dosyası ile geliyor.

Yunanistan Başbakanı MİÇOTAKİS sırada.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı ALİYEV, Ülkemizi ziyaret etti.

Mısır ve Ermenistan ile ilişkilerimiz düzeldi.
Peki, bu diplomasi çarkı hızla dönerken, muhalefet parti liderleri ne düşünüyorlar acaba?Cumhurbaşkanımız ERDOĞAN, BİDEN ve PUTİN ile telefon ile görüştüler. Bu savaş ortamında iki lider ile görüşebilen tek lider, Cumhurbaşkanımız ERDOĞAN.

Onlar aylardır “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de Cumhurbaşkanı ve Başbakan adaylarının kim olacağı, erken seçimin ne zaman yapılacağı” konularını tartışıyorlar.

Bu diplomatik ziyaretçi akımları hakkında ne düşündüklerini dahi açıklamıyorlar.

Artık Türkiye’nin itibarsızlaştırıldığı ve yapayalnız bırakıldığı iddialarının da kimse ısrarcı olmamalıdır.

Pandemi ve savaş bütün Dünya ülkelerini olumsuz yönde etkilemiş ise de, Türkiye bu olumsuz koşullardan siyasette dış politikada, ekonomide, sağlıkta izlenen doğru ve başarılı politikalarla Türkiye Dünya’da fark yaratmaktadır.

Her vesile ile katıldığım toplantılarda ve bu köşede defaat ile tekrarladığım gibi eğer Türkiye parlamenter sistemler döneminde ihtilallerle yamalı bohçaya dönmüş Anayasa, Seçim Sistemi ve Siyasi Partiler Yasası’ndan kurtulur ve bu yasalar siviller tarafından yenilenip 2023 seçimlerine yeni yasalar ile gidilirse Türkiye kalkınmış en ileri 10~20 ülke arasında yerini alır.

Rahmetli DEMİREL ve ÖZAL ile bir arada olduğumuzda, her zaman söyledikleri, “Bu sistem ile bu Anayasa ve Seçim Sistemi ile bu ülke kalkınamaz. İki başlı parlamenter yönetim sistemi, kargaşaya sebebiyet veriyor, Cumhurbaşkanlığı Seçimleri bile ihtilale neden oluyor. İhtilaller sonrası yapılan Anayasa ve Seçim Sistemi koalisyon hükümetlerini getiriyor. Koalisyonlar da Ülkeyi geri bırakıyor” derlerdi.

“Bu işin de tek çözümünün, Cumhurbaşkanlığı veya Başbakanlık Hükümet Sistemi olduğunu, bunun tek başına yeterli olamayacağını, Anayasa ve Seçim Sistemi’nin mutlaka değişmesi gerektiğini” söylerlerdi.

Ruhları şad ve mekânları Cennet olsun.

Vefatından önce rahmetli T.ÖZAL ile Harbiye Ordu Evinde yaptığımız görüşmede vasiyetini hiç unutmuyorum: “Yeni Parti’yi kurun ve görev alın, Cenab-ı Hak sağlık verirse partinin başına geçeceğim, eğer ömrüm yeterse ve Milletimizden tekrar teveccüh görürsek, bu söylediklerimi gerçekleştirip, Ülkeyi 10 kalkınmış ülke arasına ulaştıracağız, sizden tek istediğim ANAP’ta olduğu gibi birbirinize düşmeyin, Allah’ın ipine sıkı sarılın” demişti.

Ancak ne Turgut ÖZAL’ın, ne Yusuf ÖZAL’ın ve ne de Korkut ÖZAL’ın ömürleri vefa etmedi. Allah bana onlarla uzun yıllar çalışmayı nasip etti. S. DEMİREL ve T. ÖZAL, Ülkemize iyi hizmetler verdiler. Ancak, en büyük hayalleri olan sistem değişikliğini gerçekleştiremediler.

Bu Tayyip ERDOĞAN’a nasip oldu. Ancak ne hikmetse bugünkü sistem sayesinde ittifak kurma ve iktidar olabilme şansını yakalayan, Millet İttifakı Partileri, tekrar eski sisteme dönme kararındalar. Eğer %50+1 bulunmadan ki bulmaları oldukça zor, iktidarı kazandıkları takdirde, eski sisteme dönmeyi referandum yolu ile başardıkları takdirde, koalisyon hükümeti kurma mecburiyetinde kalacaklarını hiç düşünmemekteler. Koalisyonların Ülkeye geçmişte verdiği zararları akıllarına getirmeden, kendilerine bu imkânı sağlayan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini bozmak istemeleri anlaşılır gibi değil. Millet İttifakı Partileri eğer 2023 seçimlerinde Milletimizin teveccühünü kazanmak istiyorlarsa, Anayasa, Seçim Sistemi ve Siyasi Partiler Yasası değişikliği için üzerlerine düşen görev ve sorumluluğu yerine getirmelidirler. 

Söylemesi bizden, takdir sizlerin.

HAFTANIN SÖZÜ:

“Gelenekselin dışındaki yolu takip et, her hazan başarılı olursun.”

[Jean-Jacques Rousseau]

Sağlıcakla kalın.

<