DOĞRU YERDEN BAŞLAMAK
Büyüyen ve kalkınan bir Ülke olarak sorunlarımız da beraberinde artmaktadır. Bu sorunların çözümünü sadece Devletten beklemek doğru olmayıp, TV ve basın başta olmak üzere, Ülke vatandaşları, sivil toplum kuruluşları ve tüm kurumlar bu konuda üzerlerine düşen bu sorumluluğu yerine getirmelidir.
YeniGün Gazetesi köşe yazarı olarak bu köşede TRAKYA GRUBU Genel Başkanı olarak ta bu görevi yerine getirmeye çalışıyorum.
Pandemi nedeni ile uzun zamandır tebrik ziyaretinde bulunamadığımız Ak Parti İSTANBUL İl Başkanı Osman Nuri KABAKTEPE’yi Yüksek İstişare Kurulu Başkanımız 18. Dönem Milletvekillerinden Dr. Talat İÇÖZ ve Ülkemizin medarı iftiharı, Kadınlar Kolu Başkanımız, Prof. Dr. S. Semahat DEMİR ile birlikte ziyarete gittik. Peşinen söylemeliyim ki İl Başkanı bizleri dakikası dakikasına kabul etti ve çok samimi bir misafirperverlik ile karşıladı.
TRAKYA GRUBU’nun AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri KABAKTEPE’yi Ziyareti
Soldan sağa:
Trakya Grubu Başkan Yardımcısı İş Adamı Murat AVCI,
Trakya Grubu Genel Başkanı Faruk KORÇA,
Bilim insanı ve Trakya Grubu Hanımlar Kolu Başkanı Prof. Dr. S. Semahat DEMİR,
AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri KABAKTEPE,
18.Dönem Milletvekili ve Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Dr. Talat İÇÖZ
Trakya Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Gökbulut GÜNAY
Kendilerini yakinen tanıdığım eski il başkanlarından Mehmet MÜEZZİNOĞLU ve Bayram ŞENOCAK dönemlerinde yarım saatten fazla bekletildiğimiz olmuştu. Genelde bu mevkilerdeki kişiler ve çok ünlü kişiler, önemli toplantılarda olduklarını mazeret olarak göstererek, diğer insanları bekletirler. Ben bu konuda rahmetli Cumhurbaşkanlarımızdan S. DEMİREL, eski bakan ve Genel Başkanlarımızdan rahmetli Y.Bozkurt ÖZAL ve büyük iş adamlarından rahmetli Vehbi KOÇ ve Şarık TARA’yı çok beğenirdim. Misafirlerini tam vaktinde kapıda karşılarlar ve kapıda uğurlarlardı.
İl Başkanı ve görevlilerin sıcak karşılamalarını çok beğendim. Bu davete icabet etmeden önce yaptığımız değerlendirme neticesinde önemli bulduğumuz birkaç memleket meselesini İl Başkanlığı marifeti ile merkezi Hükümete iletilmek üzere anlatmayı düşündük. Yeri ve zamanı değilse de İl Başkanı anlattıklarımı pür dikkat dinledi.
Son haftalarda ekonomik sorunlar Ülke gündeminin başında yer alsa da, daha öncesi Pandemi dönemindeki afetlerin verdiği maddi ve manevi zararlar, çözülmesi gereken önemli sorunlar olsa da, biz sorunların ihtilâlcilerin yaptığı Anayasa, seçim sistemi, siyasi partiler yasası ve bu hukuk sistemi ile çözülmesinin uzun zaman alacağını, seçimlerden önce mademki Ülkemiz Başkanlık Sistemi ile yönetiliyor, geçmişte başkanlık sistemi için uğraş vermiş, hatta bu yüzden mahkemelere düşmüş, siyasi tecrübeye sahip, bu köşe yazarı olarak, bu meselenin seçimlerden önce mutlaka çözülmesini, zira Başkanlık Sistemini tam olarak bilmeyenlerin bu sistemi sert bir şekilde eleştirdiklerini, seçim sonrasına kalması halinde zaman kaybedileceğini söylememe rağmen, İl Başkanını samimi bir şekilde bunun seçimlere yetişmeyeceğini ifade etmesini de beğendim. Zira Hükümetin bu konuda aylardır yaptığı çalışmalara muhalefet partilerinin eski parlamenter sistemden yana olmaları dolayısı ile destek vermemelerinin bu işi geciktireceği anlaşılmaktadır. Ama ben yine de ümitliyim.
TRAKYA GRUBU BAŞKANLIK SİSTEMİ PANELİ
Soldan Sağa:
Trakya Grubu Genel Başkanı Faruk KORÇA,
Eski Parlamenter MDP Genel Başkanı ÜLKÜ SÖYLEMEZOĞLU,
Gazeteci Yazar MEHMET BARLAS,
Eski Bakan ve DP Genel Başkanı Prof.Dr. Korkut ÖZAL
Eski Bakan ve DYP Genel Başkan Yardımcısı HAYRETTİN KOZAKÇIOĞLU
İl Başkanına anlattığımız ikinci önemli konu da, tabii afetler ile mücadelede yeterince başarılı olunamadığını, tabii afet oluştuğunda birkaç bakanlığın, AFAD, THK, Kızılay ve çevre belediyelerin kriz masası oluşturmada ve koordinasyonu sağlamada zorlandıklarını ve zaman kaybettiklerini, bunun çözümünü için Tabii Afetler Bakanlığı’nın kurulması gerektiğini, tabii afetler öncesi ve afet esnasında ve sonrasında nasıl mücadele verileceği konusunda projeler üretilmesi gerektiğini ifade ettiğimde İl Başkanı AFAD’ın bu konuda tek yetkili patron olduğunu, bundan böyle mücadelelerin daha başarılı olacağını ifade etmesine, “İnşallah” temennisinde bulunduk.
Konu tabii afetlerden açılmışken, kış mevsimlerinde her sene meteorolojinin önceden haber vermesine rağmen kar fırtınası nedeni ile İstanbul ve Isparta şehirlerinde bu kış yine hayatın durduğunu, insanların son derecede mağdur olduklarını, yetkili mercilerin alacağı bir kararla bu mağduriyetlerin önlenebileceğini, nasıl ki 3~4 günlük bayramlar alınan bir karar ilke 8~9 güne uzatılabiliyorsa, hava raporuna göre alınacak bir karar ile toplu taşıma araçları hariç özel otoların trafiğe 1~2 gün çıkması yasaklanacak olursa, hem yolları açmak kolaylaşır, hem de can ve mal kaybına sebebiyet verilmemiş olur.
İl Başkanının zamanını daha fazla almamak için yirmi yıldır Dünya’nın Ülkemizin zor Pandemi koşullarında verdiği mücadele ve görüşmede ifade edemediğim Savunma Sanayimizin İHA’ları, Şehir Hastaneleri, Yusufeli Barajı, Çanakkale Köprüsü, v.b. Ülkemiz sathında mühendislik harikası dev projeler ve İstanbul’umuza kazandırılan Çamlıca Kulesi ve Camisi, Taksimdeki Atatürk Kültür Merkezi ve Camisi, İstanbul Havaalanı v.b. projeler için üstün hizmet ödüllerimizi Cumhurbaşkanımıza iletilmek üzere, geçmiş olsun dileklerimiz ile birlikte Cumhurbaşkanımıza ve İstanbul İl Başkanımıza da plaketlerimizi takdim ederek, İl Başkanımız tarafından memnun bir şekilde uğurlandık.
Başta eğitim olmak üzere, ekonomide, siyasette, afetlerle mücadelede, sağlıkta, hukukta, medyada ve basında, sporda, akla ne geliyorsa, hemen her konuda patinaj yapıyoruz. Sadece Ülkemizde değil Dünya’da da durum farklı değil. Krizlerden biri bitiyor, biri başlıyor. Hemen hemen her Ülkede benzer sorunlar yaşanıyor. O zaman bu gidişat nasıl düzelecek?
Bu noktada rol model olarak kurumlarda yeniden yapılanmalara ve yetenekli kişilere ihtiyaç var.
Aklın ve bilimin kalesi üniversiteler bu konuda öncü olabilirler. Onlar, hemen her alanda gelişimin lokomotifi olmuşlardır.
Siyasette sorunlar beklemez. Anında önlem almak gerekir. Yoksa seçim kazanamazsınız. Farklılık yaratamadığınızda yol alamazsınız.
Topluma yön veren insanları üniversiteler yetiştirdiği için, bilimi dar bir alana hapsedemezsiniz. İyi hukukçular yetiştirmeden, hukukun üstünlüğünü sağlayamazsınız. İyi mühendisler yetiştirmeden, katma değeri yüksek inovatif ürünler üretmezsiniz. İyi girişimciler yetiştirmeden de ekonomide söz sahibi olamazsınız.
Hemen her alanda düşünen, soran, araştıran, üreten, farkındalık yaratan toplum önderleri yetiştirmek gerekiyor.
Böyle gelmiş, böyle gider mantığı ile yola devam ederek, geçmişe de geleceğe de haksızlık etmiş oluruz ki, bunun da kimseye faydası yoktur.
Her şeyden önce aklı, bilimi, liyakati hepimiz kafamıza kazıyıp, ruhumuza işlemeliyiz.
Şimdi geçmişin artıları ve eksileri ile yön verme zamanı.
Nasıl mı?
Aklın ve bilimin ışığında, birlik ve beraberlik ile bir yerden başlamak gerek, ama doğru yerden.
“Sistemi dönüştürmek için öncelikle zihin yapımızı dönüştürmek gerekir. Zihin yapısını dönüştürmeden sistemi değiştirmeye çalışanlar başarılı olmada zorlanacaklardır.”
Sağlıcakla kalın.